Yazımın başlığı emin olun bana ait değil.
Ama dibine kadar desteklediğim, sonuna dek hak verdiğim, en önemlisi de, “Yiğidi öldürürsen bile hakkını vereceksin” gerçeğinden yola çıktığım, gerçeğinde gerçeği bir hak veriş.
Hak edişlerle uğraşması gerekenler uğraşsın.
Cuk diye oturan hayatın ta gerçeği o başlık.
Dikkat edilirse son zamanlarda CHP’den ve adaylarının yanı sıra aday adaylarıyla ilgili sıkça yazı yazıyorum.
Bu kadar bol malzemenin olduğu.,
Bu kadar yapılmaması gereken hataların baş gösterdiği.,
Bir o kadar da yazdıklarının şaşmadan hedeflerine gittiği konu ve dolayısıyla yazılar varken ben neden başka yerde malzeme arayayım?
İşim gazetecilik değil mi?
Yapmam gereken de konu ne olursa olsun yazmak.
CHP’yi yazmam adına CHP’nin Kayıtlı üyesi falan mı olmam gerekiyor?
Ben almayayım.
Ne, herhangi bir partinin üyesi olurum, ne de partililerin kol kanatları altına girmeyi yeğlerim.
Kendi Sivil Toplum Kuruluşum (STK) dışında yani, Antalya Gazeteciler Cemiyeti haricinde asla üye olmam. Olmamı isteyenleri de geldikleri gibi geriye boş gönderirim.
A, B ya da C Partisi veya STK’sı fark etmez.
Niyet önemli niyet.
Şükür ki bunca yıllık gazeteci kimliğimizle yazılar yazar, doğru bildiğimiz konular ile sonuna kadar ilgilenmişizdir ama, asla hakkımızda art niyet düşüncelerini doğurtmamışızdır.
Dünkü yazımın en son cümlesi, “Semih Esen’in günahı neydi” vurgulamasıydı.
Sabahın erken saatinde karşılaştığım bir CHP’li büyüğüm-ki adını vermem asla doğru olmaz, “Mükemmel bir vurgulama yapmış, doğru tespit etmişsin. Maalesef Antalya için yapılan yanlışların faturası Konyaaltı Belediye Başkanı Semih Esen’e kesilmiştir” diye de ekledi.
Düşündüm.
CHP ve Antalya genellemesi, sonra da Konyaaltı ile ilgili gelişmeleri bir film şeride gibi gözümün önünden geçirdim.
Haksızlığın daniskası yapılmıştı Semih Esen’e.
Neden mi?
Aylardır, “Muhittin Böcek tekrar Büyükşehir’e aday gösterilmez” diyen CHP’liler var mıydı yok muydu?
“Muhittin Böcek aday gösterilirse asla oyumu vermem” söylemini dillerinden düşürmeyen CHP’liler bulunuyor muydu, bulunmuyor muydu?
Böcek aday yapıldı mı?
Yapıldı.
“Muratpaşa artık bana dar. Ben Büyükşehir’e adayım” demedi mi Ümit Uysal?
Ümit Uysal bu görüşte olunca CHP’den 11 tane aday adayı çıkmadı mı?
Muhittin Böcek aday olup kesinleşince Ümit Uysal da Genel Merkezce Muratpaşa’da bırakıldı mı?
Dolayısıyla 11 tane CHP’linin hayalleri sönüverdi.
Konyaaltı’nda 21 tane CHP’nin aday adayı varken, aday adayı dahi olmayan Cem Kotan tepeden indirilip, aday yapıldı mı?
21 aday adayının bir tanesi olan mevcut Konyaaltı Belediye Başkanı Semih Esen’in günahı ne şimdi peki?
Neden Antalya’da baç gösteren CHP gelişmelerinin faturasını Semih Esen’e yüklediniz?
Seçildiği 2019’dan sonra partisini mi sattı?
İhaleye fesat mı karıştırdı?
CHP’lileri tanımamazlıktan mı geldi?
Dik duruşu, taviz vermez tutumu, haklı-haksın ayırımında taraf olmaması mı rahatsın etti?
Kime ne zararı oldu Semih Esen’in?
DOĞRUYA DOĞRU
Padişaha sormuşlar kaç dostun var.
“O tahtan inince belli olur” demiş.
Saray yıkılınca moloz olur.
Ağaç yıkılınca odun olur.
İnsan yıkılınca yalan olur.
Kurtların ardında mutlaka çakal gezer.
Çakallar leşleri çok sever.