Antalyaspor hafta içi mesaisinde Trabzon’a gitti eli boş döndü geldi. Maç sonu ağızdan çıkan sözlerin farklı olmasını bekleyenlerin o ağızları açık kaldı.
Zira, ‘Bu maç geçti önümüzdeki maça bakalım.’
Var mı başka izahı?
Şuradan tüm açık gönüllüğümle söylüyorum ki, maç öncesi hakemler açıklandığında Mete Kalkavan ismini duyunca, ‘Aha ölü kaldırıcı sahne alacak’ demediysem namerdim.
Güvenmiyorum arkadaş bu niyeti önceden tahmin edilebilen artık kaşarlanmaya yüz tutmuşçasına eskimeye başlayan. Arkasındaki ittiriciler sayesinde düdük üflemeye çalışan hakem görünümlü Hak- emciklere zerre güvenmiyorum arkadaş.
Antalyaspor Trabzon karşısında rezil bir futbol ortaya koyar tarihi farkla bile yenilebilir. Kırmızı-Beyazlı ekip. Bordo-Mavili ekibe hem de en formda oldukları önemde 7 gol atıp 7-0 yenmedi mi. Lig’in ilk yarısında Antalya’da oynanan karşılaşma 5-2 bitmedi mi? Futbolun içerisinde bunlar olağan şeyler.
Fakat, 1-0 Trabzon lehine giden maçın 90+4’ncü dakikasında sen Antalyaspor’un bariz penaltısını vermiyor, o top gidip Kırmızı-Beyazlıların fileleriyle buluşuyor ise ben kabul etmiyorum 2-0’ı.
Ha ben etsem de etmesem de atı alan Üsküdar’ı geçti değil mi?
O zaman sen Futbol Federasyonu Başkanı sayın Ekşioğlu beyefendi, değil Sabri Çelik ve ekibini gönderip Profesör Lale Orta’yı getirmek, kendini değiştirsen bile benim ülkemdeki hakem zihniyetleri değişmediği sürece bu ülkenin futbolu için benim gibi çok isyan edene rastlayacaksınız.
Uzatma dakikalarındaki bir pozisyona takılıp kaldığım için bunları yazıyor değilim. 90 hatta uzatma dakikaları dahilindeki Mete Kalkavan denen muhteremin yönetiminden kaynaklanan sonuçtan dem vuruyorum.
Tabi ki bir hafta evvel 1-0 galip durumdayken Hatay’a 2-1 yenilmiş ve fokur fokur kaynamaya başlamış son şampiyon Trabzon şehrinden bahsediyorum Trabzon.
Gelelim bize.,
Yani Antalyaspor’a.
Bu takımda santrafor var mı?
Peki ya orta sahada oyun kurucu?
Geçelim mi bunları?
Emriniz olur da, top alıp, top verecek. Gerektiğinde o topları ayağında tutup rakibin hızını kesecek orta sahada kim beyin görevi yapıyor Allah aşkına?
Santraforu olmamasından dolayı gol atamayan bir takımın sonu hüsrandır. Peki var mı son üç maçtır Antalyaspor’da o mevkiinin bir sahibi?
Sizce Kırmızı-Beyazlı ekipte yönetim var mı?
Bana sorarsanız, ‘Yok’ derim.
Neden mi?
‘Kesin düştü denen Ümraniye’yi gördünüz mü Antalya’da? Adamlar galip gelemediyse o gün topun Antalyaspor’ u sevmesinden dolayıdır. Peki ya aynı takımı önceki günkü Galatasaray maçında izleyen var mı? Bir takıma ara transfer takviyeleri bu kadar uyum sağlayabilirdi. Ne yapmış Ümraniye yönetimi? Üzerlerine düşen takviye görevlerini yerine getirmişler.
Peki ya Antalyaspor yönetimi?
Bence onlar takımı artık zerre düşündükleri yok. Varsa yoksa Haji acaba gider de gelen paradan kendi verdiklerimizi kurtara bilir miyiz zihniyeti.
Değil ise neden icraat yapmazsınız da bu takıma gerekli yerlerine takviyede bulanmazsınız ey Antalyaspor muhteremleri?
Bu takımda hiçbir kulübün ve taraftarlarının vermediği kadar destek verildi Nuri Şahin’e. Camia olarak sahip çıkıldı. Bir takım şeyler ters gidiyorsa sana duyulan o öz güvene ve samimiyete sen de samimiyetle karşılık vermek zorundasın.
Sinene çekmek ya da bir sonraki maça umut bağlamak kaşarlaşmış teknik adamların,Zira onlar ne koparsam kardır zihniyeti güderler hep.
Haydi buyurun son kozunuzu oynayacağınız maç kapıya gelip dayandı.
Yarınki Gaziantep karşılaşması bana göre Antalyaspor’un son umududur. O umutlar ya sürecek ya da pamuk ipliği Kırmızı-Beyazlı ekip adına daha da incelecek.