Son dönemde CHP’li büyükşehir belediyesinin Antalya’ya yapamadığı hizmetleri sıraladığım zaman niteliksiz itirazlara maruz kalıyorum. Sanki ben yapılan bir hizmet var da onu söylemiyorum gibi davrananlar var. Oysa benim söylediklerimi CHP’liler kendi aralarında sürekli bir şekilde konuşuyorlar. Ben bir anlamda onların duygularına tercüman oluyorum. Bunları söylerken iflah olmaz bir muhalif gibi asla davranmayacağımı bilirler.
Size neden eleştirdiğimi anlatırken dayanaklarımı da söylemekte yarar olduğunu gördüm. Yaklaşık 3-4 ay önce CHP İl başkanı Nuri Cengiz bir radyo programına katılmıştı. O radyo programında program sunucusunun, ‘’Belediyeleriniz arasında aklınızda kalan en önemli 3 hizmet nedir’’ diye sorduğunda Nuri Cengiz, ’’Muratpaşa belediyemiz pandemi döneminde hükümet maske dağıtmaktan acizken vatandaşlara ücretsiz maske dağıttı’ demez mi?
Güler misin ağlarmısın?
Başkanın ne yazık ki, ‘’Belediyelerimiz şu hizmetleri yapmıştır’’ diyebileceği daha doğrusu aklına gelen bir hizmet bile olmadığı ayan beyan ortaya resmen dökülmüştü.
Bu diyaloglar aklıma nereden geldi?
Önceki gün akşam saatlerinde Akdeniz Üniversitesi’nde öğretim üyesi eğitimci bir dostum ofise ziyarete geldi. Gideceği yerde benim gideceğim yere yakın. ‘’Beni de götürür müsün’’ dedim bindik arabasına. Saat 17.05’te çıktık yola. TRT Caddesi istikametinden geçip, Meltem ve 5M Migros güzergâhından Konyaaltı Belediyesi’nin arkasına geldiğimizde saatler 18.40’ı gösteriyordu.
Kilometre tutsak yeminle 7-8 kilometreyi ancak bulur ama o kadar yolu maalesef 1 saat 35 dakikada anca gidebildik.
Peki neden?
45 ayda yapıldığını söyledikleri 80 projenin içerisinde 1 kilometrelik yeni yol yapımı niçin bulunmuyor?
Bulunmazsa bu dünya kentinin her geçtiğimiz gün, ay, hatta yıllarda artan araç sayısı yüzünden şehir içi trafiği keşmekeşe döner mi dönmez mi?
Hele bir de iki damla yağmur damlası düşmeye görsün..
Resmen kilitleniyorsun Antalya trafiğinde.
Hal böyle olunca da tüm bu acı gerçekleri bir gazeteci olarak görmemezlikten gelip Antalya’da hayat normal seyrine devam eder gibi ne suya ne de sabuna dokunacağız öyle mi?
Yok.
Ben almayayım.
Hazır laf trafikten açılmışken gazeteci meslektaşlarım ile geçtiğimiz pazartesi ANFAŞ’tabasın toplantısına katılmış, şehir merkezine doğru seyir halindeyiz. Kepez Belediyesi kavşağına geldik trafik milim milim akıyor. Kavşaktan dönüp Muratpaşa Camii tarafına doğru gideceğiz ancak ben diyeyim 50, siz deyin 75 metrelik yoğun trafikten abartmıyorum 35-40 dakikada çıkamadık.
Bunun sebebi ben miyim?
O zaman sorumlulardan hiçbir Allah’ın kulu hesap sormasın hayat normal seyrinde devam ediyormuş gibi kabullenelim öyle mi?
Ben onu da almayayım arkadaş.