Önceki gün yani, Pazar sabahı. Kalktım, şöyle bir etrafıma bakındım, ‘Yaradanım bu memlekete kış gelmeyecek mi’ demekten kendimi alamadım.
Sahi, 15 gün öncesi yağan yağmur ve yükseklerde görülen kar dışında ne zaman yağışlara tanıklık edeceğiz ?..
Antalya’nın ağaçları kökünden söküp atan rüzgârına, Konyaaltı’nın sahil yolunu kapatan fırtınasına bile razıyız.
Hava güzel ya, evde durmak mümkün mü giydik Antalyaspor eşofmanımızı, düştük yola.
Etrafa bakına bakına, özellikle otobüs duraklarının oturma alanlarında nefeslenerek yürüyoruz da yürüyoruz.
Birkaç durakta gözüme ilişmişti ama 100. Yıl otobüs durağına geldiğimde kafama dank etti. Hangi durağa baksam oradan geçecek otobüslerin numaraları ve gidecekleri güzergahların yazdığı kartondan bildiriler yırtılmış, yakılmış ya da üzerleri karalanmış.
Yetkililer insanlarımızın ulaşımlarını kolaylaştırmak adına ellerinden geldiğince çaba göstermeye gayret etmişler ama ne yazık ki o güzellikleri yırtıp atan da bizim insanlarımız.
Yürümeye devam ediyorum..
Güllük Caddesi Aydın Kanza Parkı’nın karşısındaki durağa geldim görüntü emin olun farksız.
Eski SSK bugünkü Atatürk Devlet Hastanesi Acil Servisinin karşısındaki duraktayım. Yetkililer belli ki zamanında en az 10 otobüs için farklı güzergah takip listesi asmış ama çoğu yırtılmış yerlerinde yeller esiyor.
Yaşlı bir teyze her gelen otobüs için yanındaki daha genç olan bir ablamıza, ‘Bu geçer mi’ diye soruyor, ablamız da iki eline yana açıp, ‘Bilmiyorum ki’ cevabı veriyor. En azından hangi otobüsün nereye gittiğini belirten o kartonlar yırtılmamış olsa ablamız en azından okuyup teyzemize doğru cevap verir, teyzemiz de her halk otobüsü şoförüne, ‘Bayındırdan geçer mi? Sormaz.
Adım gibi biliyorum Otobüs şoförlerinin, ‘Falanca yerden geçer mi’ sorularından bıktıklarına.
Kendim kadar da eminim o soruların asla son bulmayacağına.
Yürüyüş bitti mi?
Taktık bir kere duraklardaki o yön gösterme kartonlarına ya, birkaçı bize yetmez çoğuna bakmamız gerekti.
Acil Servisin karşısındaki duraktan Konyaaltı yönüne gidecek olan bir otobüse bindim. Otobüsün Konyaaltı yönüne gideceğini duraktaki karton levhalarda falan okunacak gibi değil zira hepsi yırtık. Cep telefonumdaki antalyakart uygulamasından baktım.
5M Migros, Türkay kavşağı ve Boğaçayı güzergahlarındaki baktığım hiçbir durakta o kartonlar sağlam değil.
Şimdi gelin eğri oturup doğru konuşalım.
O duraklardaki kartonlar bu gün mü, dün mü önceki gün mü yırtılmış, yakılmış ya da yelerinden sökülmüş?
Bence aylar hatta yıllar öncesinden ve kimse ilgilenmemiş.
Bir araba iki elemanla tüm Antalya’nın bu durak sorunundaki levha olayları çözülür mü çözülmez mi?
Elemanınız mı yok?
Arabanız mı?
Hepsi var da ama muhteremlerin galiba ya vakti yok ya da ömürlerinden Antalya’ya ayıracak zamanları.
Dün Ulaşım A.Ş bakıyordu o işlere bugün Ulaşım Daire Başkanlığı. Buyur Daire Başkanım sıkıntı sizin.