Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Yönetim Kurulu Başkanı Ali Bahar, TÜİK verilerine göre Aralık ayında Türkiye genelinde yapılan toplam konut satışları geçen yılının aynı ayına göre yüzde 33,4 oranında azalarak 138 bin 577 adet olarak gerçekleştiğini açıklamış.
Maşallah envanter şaşmadan tutuluyor.
Başkan Bahar, “2023 yılının tamamında, toplam konut satışları geçen yıla göre yüzde 17,5 oranında artış kaydetmiştir. Aralık ayında 6 bin 743 konut satışının gerçekleştirildiği Antalya’da geçen yılın aynı ayına göre yüzde 39,6, oranında gerileme yaşanmıştır” diye de konuşmuş.
Konuşmuş da o konuda da kendileri şöyle bir açıklama getirmiş: “Açıklanan veriler bize konut satışlarında ciddi bir gerileme olduğunu gösterse de, Antalya’nın aylık bazda toplam konut satışlarında İstanbul, Ankara ve İzmir’in ardından birçok alanda olduğu gibi dördüncü sırada yer aldığını gösteriyor. Ayrıca bu düşüş trendi gerek yabancı vatandaşların oturum izinlerine getirilen kısıtlama, gerekse konut fiyatlarındaki yükseklikler nedeniyle bir süre daha devam edecek.”
ATSO Başkanı mı yoksa ATSA (Antalya Ticaret ve Satış gibi) başkanı mı anlayamadım da, Ali bey bilsin ki benim Orta Okulda da, Lisede de matematiğim hiç iyi değildi. Dolayısıyla Matematik hocam sporu sevdiğinden ikimizin uyumlu yönlerimizi eşref saatinde ortaya çıkartır, geçer notunu yükselttirme gayretleriyle geçti yıllarım. O nedenle hiç kusura bakmasın ki söz konusu açıklamalarını sadece hesap-kitap uzmanları değil benim gibi hesap-kitap fakirleri de okuyabiliyor.
Direkt diyemez mi ki?
Milletin daha doğrusu benim gibilerinin anlayacağı, “Ekonomi kötü. Millette para yok. Alım gücü zayıfladı. Üstüne üstlük buna bir de yabancıların Antalya’yı terki eklenmiyor mu ondan konut satışlarındaki duraksama devam edecek.”
Belki de ben yanılıyorum!.
Alım gücünden bahseden ben değil Antalya’nın en büyük Sivil Toplum Kuruluşu’nun (STK) başı.
Ve ayrıca, “Hem yerli hem yabancıya yönelik konut satışlarında gerileme yaşandığını görebiliyoruz” demiş Ali başkan.
Bana sorsalar, “Kendi vatandaşlarımıza sözüm olamaz da, yabancıya toprak satmak da neyin nesi arkadaş” der geçerim.
Ali Bahar’ın, “Özellikle Rusya – Ukrayna savaşı sonrasında aylık 2 bin 500 adetleri bulan yabancı konut satışları ciddi şekilde gerileme eğilimine girdi” sözlerine resmen göbek attım arkadaş.
Atmayanlar sanırım emlakçılar.
Bana ne?
Beni ülkem ve ülkem insanı ilgilendiriyor.
Tabi aynı zamanda Rus’un aldığı konut nedeniyle Türk insanının da alacağı konutun fiyatının yükselmesi gerçeği.
Gönlüm isterdi ki ATSO Başkanı Ali Bahar hazır ekonomiden girmişken sade vatandaşların başından geçenlerden de bahsedip, yetkilileri göreve davet etsin.
Ekmek kaç para oldu ekmek?
Çay kaşığı ile emekliye verilip, dozer kepçesiyle geri alınamaya çalışılması ATSO gibi dev STK’mızı ilgilendiriyor mu ki?
Merak ediyorum da arabası olup da, son 2-3 aydır evine ceza makbuz tutanağı gelmeyen var mıdır?
Varsa o araba bence vatandaşın oto parkında kilitlidir.
Hiç de dışarıya çıkartmıyordur.
Yine buradan soruyorum.
Arabasıyla Ankara, İstanbul ne bileyim Bursa veya Eskişehir. Belki de Samsun yada İzmir taraflarına gidip, geri dönenlerin arasında arkalarından trafik cezası gelmeyen kaç kişi vardır?
Merak edene yardımcı olayım mı?
Muhtarlıklara gidin. Postacının vatandaşlara tebligatı için güya evde bulamadığı kişilere ulaştırılması için bırakılan yüzlerce ceza tutanakları mevcut.
Vatandaşı suçüstü yakalayamıyorsan oku plakasını, bak uygun ceza içeren kanun maddesini, yolla adresine ceza tutanağını. Evde mi yok? Postacı götürür mahallenin muhtarına o tutanağı bırakır, o andan itibaren de ceza çalışmaya başlar. Süresinde evrağı aldın ve yine süresinde itirazın varsa ettin ettin. Edemedin mi, sizi vergi dairesi veznesine alalım.
Var mı öyle emekliyim diyerek üç kuruş da olsa zam alıp onu yan gelip yatarak yemek?
Kimin umurunda ki?
Zenginin parası ev almayı, yatırım yapmayı konuşturuyor!.
Peki ya garibana yüklenen faturalara ne demeli?