Antalyaspor’un Başakşehir karşısındaki futbolunu değerlendirmeden önce kısa bir transfer yorumu ile başlamak istiyorum.
Lig başlamadan önce Doukara ile Mevlüt Erdinç’in takımdan ayrılacağını öğrendiğim zaman yönetime Adebayor’u ‘alın’ çağrısı yapmıştım.
Fakat yönetim son güne kadar forvet transferi için bekledi.
Ve forvet diye aldıkları Gustavo topa vurmaktan bile aciz durumda.
Yanlış politikalar takımı bu hale getirdi.
Adebayor’un kariyeri ortada.
Yaşına rağmen Başakşehir ve Kayserispor’da çok iyi işler yaptı.
Fakat Kayserispor’daki mali sıkıntıdan dolayı Beşiktaş maçından sonra takımdan ayrıldığını açıkladı.
Dün medyada Adebayor’un Asya’da bir takıma gitmek istediği iddiaları dolaştı.
Adebayor, Antalyaspor’un çıkış bileti olabilir.
Ligi iyi tanıyan, yaşına rağmen fiziksel olarak iyi durumda olan Togo’lu golcü takıma çok iyi bir hava katabilir.
Mali yönden de Antalyaspor’un çok zorlanacağını düşünmüyorum.
Umarım yönetim böyle bir hamlede bulunur.
Adebayor, Eto’o’dan sonra taraftarı coşturabilecek bir yapıya sahip.
Gelelim Tomas’a
Antalyaspor’un oyununu, hocasını ve yönetimini çok eleştirdiğim için çevremdekilerden çok eleştiri alıyorum.
Fakat neresinden tutsam elimde kalıyor.
Ben de işlerin düzelmesini, Antalyaspor’un hak ettiği yere gelmesini istiyorum.
Ama ortada bir vizyon meselesi var.
Ya da vizyonsuzluk meselesi.
Pazar günü yenildiğimiz takımın (Başakşehir) yardımcı antrenörünü, takımın başına getiriyorsan bu işte bir yanlışlık vardır.
Üstüne üstlük bu teknik direktör, alınan kötü sonuçların ardından ‘iyi yoldayız’ açıklaması yapıyorsa sıkıntı çok büyük demektir.
Tomas, ‘iyi yoldayız’ derken neyi kastetti bilmiyorum.
Ama ben ortada iyi olan bir şey göremiyorum.
Aksine her geçen gün kötüye giden bir futbol anlayışı var.
Tomas’ın takımın başına geçeli daha bir hafta oldu. Şimdiden ara transfer döneminde yapacağımız takviyelerle daha iyi olacağız diyor.
Doğru bu takımı kendisi kurmadı. Ama bu takımın başına geldiğinde kadrodan haberdardı.
Ona göre sözleşme imzaladı.
Bu kadar basit olmamalı.
Şehrin en büyük markasını bu hale getirenlere yazıklar olsun.
Her hafta bir şeylerin düzeleceğinden umut etmekten yoruldum.
Önümüzdeki hafta Trabzonspor karşısında alınacak bir mağlubiyet, bizi ligin dibine iyice atar.
Çıkmamız da zor olur.