Gazetecilik öyle bir noktaya geldi ki günü kurtarma adına, yalan yanlış birçok haber yapılıyor.
Mesleğini doğru yapan, halka doğru bilgi veren meslektaşlarım baş tacı.
Açın bakın spor gazetelerine, Avrupa’nın en iyi topçuları her gün bir takımımıza imza atıyor.
Bu haberleri yapanlar ya dolardan haberi yok, ya da ülke futbolunun git gide kötüye gittiğinden bi haber.
Arkadaş, bari biraz usturuplu sallayalım.
Mesela geçenlerde adını vermeyeceğim bir gazetede, Fenerbahçeli forvet Frey’in, İngiltere Premier Ligi’ne transfer olacağı yazıyor.
Şaşkınlıktan gülemedim.
Ya da tam tersi.
Sayısızca ‘olmayacak’ transfer haberleri yazılıp çiziliyor.
Vatandaşlara gerçeği aktaralım.
Bu tarz haberleri gördükçe, şunu soramadan edemiyorum: “Acaba bu haberlerin yayınlanmasında futbolcu menajerlerinin payı var mı?”
Eğer öyleyse, vah halimize.
Bunlara kaldıysak, bırakalım bu işi.
Aynı durum Antalyaspor için de geçerli.
Gazetelerde boy boy yalan yanlış haberler.
Bir gün Alper Potuk’u, bir gün Mustafa Yumlu’yu Antalyaspor’a yazıyorlar.
Hızını alamayan arkadaşlar bunun üstüne, bir de Fábio Coentrão’yu Antalya’ya getiriyor.
Bu asılsız transfer haberleri taraftarı umutlandırmaktan başka bir işe yaramıyor.
Yönetimlerde zor durumda bırakılıyor.
Bu denklemden dönüşü olmayan, hatalar ortaya çıkıyor.
Ve sezon sonu yine üzülen taraftarlar oluyor.
Halbuki altyapıda pırıl pırıl gençler var.
Onlara şans tanıyalım biraz.
İnanın Türkiye futbolunun kurtuluş reçetesi ‘altyapı’dır.
Altyapıya gereken önemi verirsek itibarımızı yükseltir, müzelerimizi Avrupa Kupalarıyla doldururuz.