Her şeyde olduğu gibi futbolda da bazı konularda, ders almamak için ısrar ediyoruz.
En son örneğini dün yaşadık.
Rize’nin Kosovalı forveti Vedat Muriqi, Fenerbahçe’ye imzayı attı.
Anlaşma koşulları, kamuoyuna tam açıklanmadı.
Rize’ye ödenen parayı kimse bilmiyor.
Muriqi’yi bu kadar değerli kılan neydi de 2 güzide takımımız (Galatasaray-Fenerbahçe) kıyasıya yarıştı.
“Futbolcunun bu kadar parlatılması, en çok kime yaradı?” diye düşünürken, cevabını bulmak zor olmadı.
Menajerler.
Orta seviyedeki bir futbolcuyu, iki takımı birbirine düşürecek kadar parlatılması bile futbolumuzun geldiği noktayı gösteriyor.
Vedat, sadece geçen sezon gösterdiği performansla buralara gelebiliyorsa, takımlarımızın transfer politikalarında sorun vardır demekki.
Avrupa’da futbolcular yıllarca izleniyor, istatistikleri inceleniyor, özel hayatına bakılıyor, kişisel hayatına bakılıyor ve ona göre transfer ediliyor.
Biz de işler öyle yürümüyor.
Sırf rakip takıma ‘çalım’ atacağım diye transferler yapılıyor.
Ve bu transferlerde, büyük paralar dönüyor.
Olan yine taraftarlara oluyor.
Bu Vedat Muriqi transferi, ders almamız gereken bir konu.
Umarım bu tarz transferler, bir daha yapılmaz.
Bunun dışında futbolcunun tutumuna da değinmek istiyorum.
Günlerdir Vedat Muriqi, “Ben Galatasaray’da oynamak istiyorum” diye bas bas bağırıyordu.
Bir futbolcu, transferi gerçekleşmeden bu tarz konulara girmemeli.
En azından profesyonelse.
Şimdi bu transfer sonrasında, taraftarla futbolcu arasındaki bağı kim oluşturacak.
Hele ki takıma alınan futbolcu, ısrarla rakip takımda oynamak istediğini dile getirdiyse.
Muriqi’nin futboluna diyecek bir şeyim yok ama o sözlerden sonra Muriqi takımla bütünleşemez ve takıma faydalı olamaz.
Her zaman olduğu gibi milyon €’lar (euro) boşa gitmiş olacak.
Güzel şeyler de oluyor
Daha önce de Merih Demiral’ın Juventus’a transfer olacağı konuşuluyordu.
Ve sonunda imzalar atıldı.
Ülkemizin milli gururlarından Merih, geçtiğimiz günlerde Juventus’a imzayı attı.
Bonservis ücreti olarak eski takımına, 18 milyon € ödendi.
Şimdi bu transfer sonucunda, bazı kesimler kamuoyunun vicdanını rahatlatmalı.
Bunun içinde bazı sorulara cevap vermeli.
Özellikle Damien Comolli ve Fenerbahçe yönetimi.
Merih Fenerbahçe’nin altyapısındayken, Comolli tarafından istenmemişti.
Yönetimde Comolli’nin raporu doğrultusunda, Merih’i Alanya’ya vermişti.
Rakip takıma ‘hava’ atacağım diye transferler yapılacağına, böyle yeteneklere şans vermenin daha doğru olduğunu ne zaman anlayacaklar bilmiyorum.
Umarım bu olaylardan herkes üstüne düşen eleştiriyi alır ve kendini düzeltir.
Merih Demiral için söylenecek çok bir şey yok.
Devam çocuk, Türkiye arkanda.