Futbol sanki amatörken daha iyiydi.
İşin içine para girince, aidiyet duygusu ortadan kalktı.
Çocukluğumu hatırlıyorum.
İnönü Stadı tıka basa dolardı, biz çocuk halimizle ‘Beleştepe’den maç izlerdik.
Beleştepe’yi bilmeyenler için kısaca anlatayım.
Eski İnönü Stadı’nın olduğu bölgede, Stadın belirli kısmını gören tepe bir alan.
Çocukluğum orada geçti.
O zaman yaşadığımız heyecan ile şimdikini kıyaslamak bile haksızlık olur.
Bir yandan Beleştepe’den maçı izlerdik, bir yandan elimizdeki radyodan spikeri dinlerdik.
Öyle bir heyecandı.
Bazen hastalıktan dolayı gidemezdim, Beleştepe’ye.
O günlerde ise kulaklarımı radyodan ayıramazdım.
Ayrı bir tadı, heyecanı vardı.
Futbolcular takımla özdeşleşir, canını dişine takardı.
Para her zaman ikinci planda olurdu.
O yüzdendir futbol muhabbeti, yapıldığında eski futbolcuların anılması.
Mesela Ben Beşiktaşlıyım.
Bunu her yerde dile getiririm.
Tabi Antalyaspor’un başarısı içinde her zaman desteklerim.
Bir Beşiktaşlı olarak İlhan Mansız’ın mücadelesini ne Mario Gomez’de gördüm, ne de Demba Ba’da.
Ya da Pascal Nouma’nın takıma olan aidiyetini ne Oğuzhan Özyakup’ta gördüm, ne de Necip Uysal’da.
Futbolcuları geçersek.
Süleyman Seba’nın Beşiktaş aşkını, Fikret Orman’da asla göremeyiz.
Çünkü işin içine para girdi.
Bu gerçek, bütün takımlar için geçerli.
Şimdi futbolcular maaş alamayınca, anında kulübe ihtarname çekiyor.
Kazanılan onca paranın karşılığında ise yapmacık davranışlar sergiliyorlar.
Ve sanırım futbolun endüstriyelleşmesiyle, paranın varlığının ağır basması bir tek ülkemizde ters etki yaptı.
Avrupa’yı baz alırsak, en yüklü kontratları bizim ülkemiz yapıyor.
Ama yapılan kontratlarla, alınan başarılar paralel değil.
İstanbul takımlarının sadece şampiyon olmasıyla başarı kabul edilemez.
Koskaca ülkede sadece bir UEFA şampiyonluğu varsa, sıkıntı büyük.
Biz yabancı futbolcuları parayla değil de, ortaya koyduğumuz hedeflerle transfer etmeliyiz.
Ve gerçekten hak edene hakkını vermeliyiz.
Örnek verecek olursak.
Yine Beşiktaş üzerinden gitmek istiyorum.
İspanyol forvet Negredo’ya 5.5 milyon euro veriliyordu.
Negredo’nun kötü futbolcu olduğunu söylemiyorum.
Ama Beşiktaş’a gelmeden önce zaten bu futbolcu miadını doldurmuştu.
Bu kadar para etmezdi.
Menajerler işin içine girince, kulübün paraları gereksiz yere saçılıyor.
Bir de hak edene hakkını vermemek gibi bur durum var.
Anderson Talisca’yı taraflı tarafsız herkes izlemekten büyük keyif alıyordu.
Onca harcanan gereksiz paralar yerine, Talisca’nın bonservisi alınabilirdi.
Takıma yaptığı katkı ortadayken, bu transferin yapılmaması herkes tarafından eleştirildi.
Ki zaten gittikten sonra ortaya çıkan sonuçlar ortada.
Menajerler takımlar üzerindeki ağırlığı yok olmadıkça, yanlış politikalar izlenmeye devam edilecek.
Ve kaybeden Türk futbolu olacak.