Köşe yazmaya başladığımdan beri acımasızca eleştiri yapanlara karşı olduğumu hep dile getirdim. Özellikle sinema konusunda tek bir sahne üzerinden komple film için “Bu film olmamış” gibi bütünü eleştiren yazıları hep çok acımasızca buluyorum.
Bu hafta Mall of Antalya Sinemalarında Arif V 216 filmini izledim. Bahsettiğim acımasız eleştiriler film vizyona girmeden yapılmaya başlanmıştı. Bazı filmlerin fragmanını izleyip, izleyip izlememeye karar vermek ayrı şey, “Bu film olmamış” demek ayrı şey. Hele ki Cem Yılmaz gibi ülke mizah tarihinin en başarılı isimlerinden birini eleştirmeyi hadsizlik olarak görüyorum.
Başta da söylediğim gibi tek bir parçaya bakıp bütünü eleştirmek benim tarzım değil. Arif V 216 filmini eğlenerek, bitmesin istemeyerek izledim. Senaryodaki bazı kopukluklar olmasına karşı, sahneler ayrı ayrı bir karikatür tadındaydı. Filmin nostaljik yanı çok hoşuma gitse de Zeki Müren sahnelerini abartılı buldum. Daha doğrusu Zeki Müren gibi bir değerin abartılı şekilde mizah konusu yapılması beni rahatsız etti. Bunun dışında oyunculuklar, çekimler ve espriler oldukça kaliteliydi. Cem Yılmaz’ın sinemaya ve seyirciye olan saygısı hissettiriyordu kendisini. Bu bağlamda seyirci olarak kendimi kıymetli hissettim. Çünkü Cem Yılmaz bu kadar büyük prodiksiyon yapmadan da gişe yapabileceğinin elbette ki farkındadır. Bunu tercih etmiyor oluşu çok önemli.
Gelelim beğenmeyenlere. Acımasız eleştirilere karşıyım diyorum ancak filmi beğenmeyip hakaret etmeden “Filmi beğenmedim” demek seyircinin hakkı diye düşünüyorum. Ayça Tekindor filmi beğenmediğini ifade etti. Zafer Algöz cevap olarak “Ibanı gönder paranı geri göndereyim” dedi. Acımasız eleştiriler beni ne kadar rahatsız ediyorsa Zafer Algöz’ün bu cevabı da o kadar rahatsız etti. Seyirci olarak sadece bilet parası olarak görülmemiz üzdü.
Son olarak bence filmi gidip izleyin, beğenmezseniz Zafer Algöz’e tweet atarak paranızı geri alabiliyorsunuz zaten.