Uzun zamandır heyecanla beklediğim “Yol Ayrımı” filmini nihayet bu hafta Mall Of Antalya sinemalarında izledim ve bu hafta annem ve babam da bana eşlik etti.
Türkiye’de sinemaya ciddi emek harcayan beş yönetmen var ise bunlardan birisi hiç şüphesiz Yavuz Turgul’dur. Filmi izlemeden önce ve izledikten sonra okuduğum bazı yazılar o kadar acımasızca filmi eleştiriyor ki “Acaba ben farklı bir film mi izledim ya da Yavuz Turgul Şener Şen hayranlığım beni fazla mı etkiledi” diye kendimi sorgulamama sebep oldu. Bu sebeple fırsat bulursam bir kez daha filmi izleyeceğim. Özellikle abartılı oyunculuk eleştirisini birkaç sahne dışında yersiz buluyorum. Şerif Erol’un canlandırdığı Besim karakterinin kapitalist düzenin işlemesi ile ilgili yaptığı sert konuşma dışında filmin geneline böyle bir eleştiri yapmak büyük haksızlık olur. Özellikle de Rutkay Aziz’e "Abartılı oynamış” demek, canlandırdığı Altan karakterinin abartılı bir karakter olmasından dolayı, sizi komik duruma düşürür, yapmayın!
Sahada olmak farklıdır, acımazsızca tribünden eleştirmek ahkâm kesmek kolaydır. Film Yavuz Turgul-Şener Şen filmleri arasında en üst noktalarda yer almaz belki ama kötü film demek sinema cahilliğidir. Kaldı ki bu film sayesinde babamı yaklaşık 20 sene sonra bir sinema salonunda film izlemeye ikna ettik. Sadece bu yüzden bile bu film bizim için başyapıttır. Geçen haftaki sözümün arkasındayım “Gidin iyi bir film izleyin”.