Bundan birkaç yıl önce arkadaşımın yeğeni bizde misafir olarak kalıyor. O zamanlar daha 12-13 yaşlarında. Ben şaka yapmak için bir kağıda “Ben bir mal’ım” diye yazdım ve o uyurken, alnına koyup fotoğrafını çektim. Birde bunu sosyal medyada paylaştım.
Sonra ben işe gittim. Benim evdeki bilgisayarı açan bu ufaklık, sosyal medya hesaplarıma nasıl girdiğini bilmediğim bir yöntemle girip, durum paylaşmasında “Ben bir Mal’ım” diye benim adıma yazıp paylaşmış. Tabi bu yazı paylaşıldıktan sonra altına inanılmaz yorumlar ve geyik muhabbeti baş göstermiş. Benim hiç haberim yok. En komiği ise yakın arkadaşlarımdan bir tanesi yorum atmış, “Yeni mi fark ettin?” diye.
Biliyorsunuz haftada bir gün gazetemizde “Teknoloji” sayfası hazırlıyoruz. Bu sayfanın sorumluluğu arkadaşımız Oktay Şenol’da. Arada bir beraber haber hazırlarken, ona yazılı kağıdı veriyorum ve bana oku ben yazayım” diyorum. Oktay geldi sabah, abla bak cep telefonunda şöyle bir program var. Sen konuşuyorsun. Ağızından çıkan kelimeler Word dosyasına yazılabiliyor” dedi. Ben şaşkınlıktan “Valla mı? Bakiim” diyerek atladım olaya.
Biz gazeteciliğe başladığımızda daktilo vardı ve ben hale bilgisayar tuşlarını daktilo gibi sert bir şekilde kullanırım. Daktilodan sonra elektrikli daktilolar çıktı ve biz ne müthiş cihaz derken, kocaman tüplü ekranlı bilgisayarlar çıktı. Ama bilgisayar denilen o aletin disketi vardı. Bizim gazetede herkesin kendi adına disketi vardı. Herkes haberini yazıp, kendi adına olan diskete kaydederek istihbarat şefine teslim ederdi. Sonrasında kendi yazılım sistemi çıktı da biz disket taşımaktan kurtulduk. Le faks vardı mesela, onun içine dia filmi yerleştirir öyle geçerdik İstanbul’daki merkeze.
Şimdi teknolojik olarak nerden nereye geldik. Ben hala teknoloji kullanmayı zor öğrenen birisiyim. Ama öğrenince kullanmayı da çok severim.
Burada yine ulu büyük şefimiz Dursun Gündoğdu’yu anmadan geçemeyeceğim. Bana tüm ekipmanları kullanmamı öğrenmem için baskı yapardı. Hatta bir gün Le faks kullanmayı öğrenmeden yıllık izne çıkmamı yasaklamıştı. Ben öğrenip, karanlık odacımız tarafından sınava tabi tutulmuş ve öğrendiğim onaylandıktan sonra yıllık izne çıkabilmiştim.
Dursun abinin bir sözü vardır, “Mesleğinle ilgili tüm aparatları, makinaları ve teknolojik aletleri kullanmayı öğren. Bunu yapan mutlaka birileri olacaktır. Ama sen bunları bildiğin için bu işi yapanlar mesela (yanlış kaydetmişsin) diye suçu senin üzerine atmaya çalışamaz.” derdi.
Teknoloji kullanmaya ve öğrenmeye devam.