Yavuz Turgul’un yeni filmi Yol Ayırımı filminin fragmanı yayınlandığından beri vizyon tarihi için gün sayıyorum. Bunun sebebi Yavuz Turgul sineması hayranı olmanın yanı sıra Şener Şen’i uzun bir aradan sonra izleyecek olmamız.
Yavuz Turgul ve Şener Şen’in uzun soluklu sinema mesaisini yakın zamanda sosyal medyada eleştirenler oldu. Eleştirinin odağında Şener Şen’in Yavuz Turgul kamerasına sıkışıp kaldığı ve son 20 yıl içerisinde başka projelerde yer almaması yatıyordu. Şener Şen’i daha çok izlemek isteği şüphesiz herkes gibi bende de var, bu anlamda bu eleştiri haklı görebilirim belki ama Yavuz Turgul ve Şener Şen’in beraber imza attıkları projeleri defalarca izlediğimden benim adıma ‘Şener Şen’i daha fazla izleyebilirdik’ hissiyatı o kadar da yoğun değil. Çünkü defalarca izledim, izliyorum. Kaldı ki bence Yavuz Turgul, kusursuz iş çıkarma kişiliğine sahip olduğu için ortalama 6 7 sene bekliyor bir film yapmak için.
Yavuz Turgul filmlerini Türk sineması adına çok kıymetli görüyorum. Sinema için sanatsal işlerin gişe kaygısı olmamalı tezine katılırım ancak Yavuz Turgul, işin hem sanatsal kısmından taviz vermiyor hem de yaptığı sanatın herkes tarafından anlaşılması ve izlenilmesi için kaygı taşıyor. Bu anlamda Türk sinemasına damga vuran en önemli isimlerden bir tanesidir Yavuz Hoca. Hem üniversitelerde sinema derslerinde okutulabiliyor onun filmleri hem de sinemanın sadece eğlence boyutuyla ilgilenen bir kişiyi de filmi için sinemaya çekebiliyor. Yavuz Turgul bu bağlamda Türk Sinemasının Quentin Tarantino’sudur.
Yeni film için de sanki film kadrosunda ben varmışım gibi heyecanlıyım. Bugün ayın ikisi vizyon tarihi için kaldı bir ay sekiz gün.