Gelişmiş dünyanın post modern yaşamında, radyonun toplumsal yaşamın dinamiklerini belirlemek üzerindeki güçlü etkisi çok geçmişte kaldı. Uzun zamandır insanlar, dinlemek için radyo alıcısı etrafında toplanmıyor. Radyo içeriği, yayıncılığın ilk zamanlarına göre çok daha farklı. Gündelik yaşam rutininde kent insanı, özellikle de yeni iletişim ortam ve araçları ile meşgul. İletişim araçlarında artan bireysel kullanım, ihtiyaçlara göre kişiselleştirme diğer kitle iletişim araçlarında olduğu gibi radyo yayıncılığını da etkilemektedir. Öte yandan radyo, yeni medya dünyasının değiştirdiği kurallara rağmen, hala daha hayatın içindedir. Tercihli ya da tercihsiz bir şekilde, mobil telefonlardan taşıt radyo alıcılarına geniş bir alana yayılmış, ulaşılması ve kullanımı kolay alıcılılardan radyo yayınları dinlenmektedir. Hatta televizyondan önceki geçmişinin aksine radyo dinlemek, oldukça kişisel bir eylem haline gelmiştir. Ne zaman radyo dinlesem mutlaka eski bir şarkı duyuyorum. Ajda Pekkan şarkılarından tutun da Orhan Gencebay’a kadar, Sezen Aksu’dan tutun da Barış Manço’ya Nilüfer’e kadar bütün şarkıların yeni müzik grupları tarafından yeniden yorumlanmasını dinliyoruz artık. Bu yorumlamalar da parçanın kendi özünden ayrılıp bir başka formatta yorumlanmasıyla oluyor. Mesela Nilüfer şarkısı rock formatında çalınıyor. Evet güzel olabilir. Hatta kitleler tarafından beğenilebilir. Hatta topluma değişik te gelebilir. Fakat nerede üretim?
Nerede yaratıcılık. Al sen eski şarkıyı, gir stüdyoya, binlerce müzik programı ile orasını burasını değiştir. İki tane akoruyla oyna, sonra sun bunu topluma. Oh ne güzel. Bu söylediğim şarkıların bu şekilde yapılarak içinin boşaltıldığını düşünüyorum. Bu şarkılarda insanların anıları var. Bu şarkıların hepsinde insanların geçmişi, izleri, hatıraları var. Belki de insanlar bu şarkıları ilk duydukları gibi dinlemek istiyorlar hala. Ne gerek var orasını burasını değiştirmeye. Hatta bu şarkılar eski falan da değil. Ölmüyor ki bu şarkılar. Silinmiyor ki hiç. Zor yazıldıkları için, emekle yazıldıkları için unutulmuyorlar. Yani bazı müzik gruplarının bu şarkıları alıp yorumlamalarına bence gerek yok. Biraz üretim yapsınlar. Bizlerin bildiği değerleri bizlere paketleyip tekrar satmaktansa biraz yaratıcı olsunlar.