Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, “Altın portakal Film Festivalini uluslararası platforma taşıyalım” dediğinde bazı kesimler bunu fırsat bilerek ölçüsüz eleştirmeye başladılar.
Durup düşünmeden yapılan eylemler, düşüncesizce sözler, “karşıyız da karşıyız” söylemleri karşısında Türel hiç cevap vermedi. Herkes konuştuktan sonra Türel konuştu ve söylenen her şeye açık yüreklilikle cevap verdi.
Türel Yeşilçam’daki tüm oyunculara, Türk film endüstrisine yeni bir çıkış noktası gösterdi. Yeni bir platform açtı. Onları “Dar alanda kısa paslaşmalar” yerine, dünyada kendilerini tanıtabilecekleri, kendilerini ifade edebilecekleri, yarışabilecekleri bir festivalin kapılarını açmış oldu. Tabii, bunu istemeyenler oldu. “Küçük olsun, benim olsun” diyen bir mantık karşısında yapılabilecek pek fazla bir şey yok. Sadece gelmek isteyenle yola devam edilecek.
Türkiye’de tam 22 tane ulusal film festivali var. Bizimki Uluslararası olmasında ne sakınca vardı acaba? Türk filmleri Altınportakal’da yarışamaz diye bir madde yoktu bildiğim kadarıyla.
Her neyse, Cumartesi gecesi açılış proğramında halk bir kez daha Menderes Türel’in ardında olduğunu ve aldığı kararı desteklediğini göstermiş oldu. Festivalin gerçek sahipleri Türel’in doğru yolda olduğundan o kadar emin olmasalar, o salon boş kalırdı. Hınca hınç dolu salona onlarca Türk sinemasının emektarları, sanatçılar, yönetmenlerin yanı sıra, kendilerini sadece filmlerinden izleyebildiğimiz dünya yıldızları ile yan yana aynı halıda yürümenin şerefini yaşamış olduk.
Dünya yıldızlarının, yönetmenlerinin ilgisi çok büyüktü. Bu yıl ilkiydi. Şimdi bundan sonraki yarışmaları seyredin siz. Asıl o zaman muhteşem bir festival olacağından emin olabilirsiniz.
Festivalimizi, uluslararası platforma taşıyıp; olağanüstü organizasyona imza atan Sayın Türel’e bir Antalya’lı olarak bir kez daha teşekkür ediyorum.