Bazen yağmur yağarken, bazen kimsesiz ve başı boş sokaklarda tek başıma yürürken, bazen kalabalık ve her birinin binlerce amacı olan insanlar şehrin en kalabalık caddelerinde üstüme üstüme yürürken, bazen gülerken bazen de ağlarken hep düşünürüm...
Neyi mi düşünürüm...
Hayatı...
Hani derler ya keşkeleri olmayacak insanın, hayat filminin sonuna geldiği zaman insan keşke demeyecek...
Bu söz nedense hep hayatın bitişine yakın sorgulanır...
Hayatın artık o siyah beyaz olan filmine, dönüp de bakınca insan;dudağından dökülen işte o pişmanlık ya da gururlanma cümleleri önem kazanır...
Beylik ve keskin laflar edilir...
Hayatımda hiç keşkelerim olmadı diye...
Oysa ben hep keşkelerle yaşarım...
Neden böyle olduğunu ben de bilmiyorum... İnsan hayatının baharında keşkeyi sorgulamalı gibi gelir bana, hatta kanının o en deli aktığı zamanlarda bile keşke kelimesini hayatının en önemli yerine koymalı...
Evet işte o sihirli kelime keşke..."
Bu yazıya yaklaşık iki yıl önce bir yaz akşamında başlamışım, ama yarım bırakmışım,bu akşam da bilgisayarıma göz atarken karşıma çıktı, ben de yazıya iki yıl sonra devam etmek istedim...
Buraya kadar yazılanları direk kopyaladıktan sonra şimdi devam ediyorum...
Yazıya başladığım zamandan tam iki yıl geçmiş, acaba aradan geçen iki yıl zarfında nelere keşke dedim...
Ya da şöyle söyleyeyim, keşkeye olan bakış açımda ne gibi değişiklikler oldu da, eskiden keşke diye üzüldüğüm şeyler artık bana keşke denilesi şeyler gibi gelmiyor...
Bu sorulara cevap ararken, lise yıllarında yazdığım şiirler aklıma geliverdi birden, Lisedeyken şiir yazardım, sonra o şiirlere üç dört hafta sonra dönüp bakınca bana çok değişik gelirdi, ben bunu nasıl yazmışım, nasıl böyle düşünmüşüm dediğim çok oldu...
Zaman skalası karşısında üretilen herşeyin galiba şöyle bir döngüsü var, insanın düşünceleri ne kadar değişirse ortaya koyduğu ürünler de bir o kadar değişiyor, ve önceden yaptıklarınız artık şimdiki düşüncelerinize ait olmadığı için de sanki sizin değilmiş gibi duruyor...
Bu fikirler,düşünceler hayata bakış açınız içinde geçerli...
Önceden kızdığınız bir çok şey anlamını kaybedebiliyor ve hatta kızıp ta önyargılarla uzaklaştığınız bir çok şeye yakınlaşabiliyor bir çok şeyden de uzaklaşabiliyorsunuz...
Yine de keşkelerimle yüzleşmek istiyorum...
Keşke dediğim hiç birşeyin temelinde aslında ben yokum...
İlk bakışta bencilce ve birşeylerden kaçan ve suçlayan bir cümle gibi görünebilir...
Ancak ben yokum bunların içerisinde...
Bisikleti severim mesela, yollarda yürümeyi...
Keşkelerim geç değildir benim...
Keşke dememek için o kadar sebebimiz varki bizlerin...
Şu akıp giden hayat süzgecinde gelin hiç bir zaman keşke demeyelim...
Bakın yazarken bile geçti zaman...
Keşke keşke keşke...