Geçtiğimiz pazartesi günü yazdığım “Otogar’a emniyet çıkarma yaptı. Emniyet Müdürü Celal Uzunkaya sorunun çözümü için kaynağına indi” yazım üzerine sayın Antalya Emniyet Müdürü Celal Uzunkaya telefonla aradı.
Uzunkaya, Antalya’daki hanutçu sorunun sadece Otogar’da olmadığını da belirterek “Biz sahillerde midye satıcısından tutun da Kaleiçi’ndeki hanutçulara kadar tüm insanları rahatsız eden ögeleri ortadan kaldırmak için çabalıyoruz.” dedi.
Hanutçuluk konusunda Kaleiçinde çok başarılı olduklarının altını çizdi. Kaleiçinde konunun tüm unsurlarını bir araya getirerek, konuşarak diyalog ile çözdüklerini belirten Uzunkaya, “Bütün tarafların bunu istemişi ve çabalarını ortaya koyması gerekiyordu. Biz halıcısından tutun da, restoran işletmecilerine, taksi duraklarındaki arkadaşlara, belediye görevlisi arkadaşlara kadar herkesle bir çok toplantılar yaparak sorunu ortadan kaldırdık. Şimdi Kaleiçinde herkes huzur içinde yürüyüp, canı isterse bir cafeye gidip oturabiliyor. Kimse kimsenin kolundan tutup, deri dükkanına, halı dükkanına sürüklemiyor. Bu çok çirkin bir görüntüydü ve bunu ortadan kaldırdık” dedi.
Aynı şeyi şimdi Otogar’da yaptıklarını belirten Uzunkaya, “Biz otogar’da da herkesi aynı masaya oturtarak konuşarak, diyalogla çözmeye çalışıyoruz. Cezaların caydırıcı özelliği elbette var. Ancak bunlar cezalarla çözülecek sorunlar değil” dedi.
Gençliğinde kendisinin de memleketine gelip giderken otogarda hanutçularla yaşadıklarını anlatırken gülmekten kendisini alamayan Uzunkaya’nın söylediklerini kontrol etmek üzere önceki gün ben de çıktım şöyle bir Kaleiçini dolaştım. Gerçekten Kaleiçinde bir şeyler olmuş arkadaşlar. Hiç kimse beni rahatsız etmedi. Deri dükkanlarının önünden yürüdüm, restoranların önünden geçtim. Hiç kimse koluma yapışıp midye tava yemem gerektiğini ve en güzel şiş kebabın kendilerinde olduğunu söylemedi. Herkesin dükkanının önünde fiyat listesi yazıyordu zaten. Bakıyor insanlar fiyat listesine cebine uygunsa giriyor veya beğendiyse mekanı geçip oturuyor filan. Harikaydı yani. İnsanlar sessiz ve sakin bir şekilde Kaleiçinin o tarihi atmosferini koklayarak sokaklarında rahatça dolaşabiliyor.
Eminim kısa süre içinde de Otogar aynı şekilde olacaktır.
Sayın Uzunkaya sizde Antalya’nın yakın tarihine böylece imza atmış oldunuz. Eminim bundan yıllar sonra Antalya hakkında kitap yazanlar, “Buraya bir emniyet müdürü geldi. İL Turizm Müdürü gibi çalışıp, Antalya turizminin ayıbı olan Hanutçuluğu tereyağından kıl çeker gibi halletti. Böylece hanutçuluk tarihe karıştı” diye yazacaklarını şimdiden söyleyebilirim.
Bir Antalyalı olarak, Antalya için yaptıklarınızdan dolayı teşekkür ediyorum.