Bu gün sayfalarımızda okuyacaksınız Kongo’lu Marlene Missoni Panome’nin hikayesini. Marlene ile ilk tanıştığınız anda sizi de içine çeken bir yaşama enerjisi ve aurası var.
Müthiş enerjik ve komik bir kız.
Mesela onun fazla uzamayan bir saçı varmış. Kıvır kıvır bir şey. Peruk kullanıyormuş. Neden peruk kullanıyorsun dediğim zaman. Türkler kısa saçlı koyu tenli bir kıza karşı biraz çekimser duruyorlarmış. Bu nedenle peruk taktığını söyledi. Bu arada komik anılarını da anlatmayı ihmal etmedi. Mesela bir gün otobüse yetişmek için hızlı hızlı koşarken, başından peruğun fırlayıp gitmesini kahkahalar arasında anlattı.
Bir başka gün ise Antalya’nın müthiş fırtınalı bir gününde peruğu kafasından fırlayıp gitmesin diye nasılda iki eli ile kafasını tutarak yürümeye çalıştığını anlattı. Güle güle bir hal oldum.
Kendi ülkesi ile anlattıkları, bizim ülkemiz ve Antalya ile sosyolojik olarak yaptığı karşılaştırmaları dinledikçe ağzım bir karış açık kaldı. Bir sosyoloji uzmanının gözünden iki ülkeyi bırak, bir ülke ile bir kentin karşılaştırmasını yaparken tespitleri konusunda içimden ne kadar haklı olduğunu düşünürken buldum kendimi.
Mesela diyor Marlene, “Siz Antalya’da yaşayanlar çok şanslısınız. Üstelik siz insan olarak da bu ülkede doğmaktan ve bu kentte yaşamaktan dolayı duble şanslısınız. Sizin tanrının yanında ayrıcalıklı olduğunuzu düşünüyorum. Çünkü ben okula giderken babamın bütün yıl boyunca bana verdiği para siz burada küçük çocukların okula giderken eline verdiğiniz harçlıktan bile daha azdı. Aslında bu kentten sıkılanları arada bir bizim ülkemize götürüp, ama bizim şartlarımızda yaşamasını isterim. O zaman aradaki devasa kelimelerle anlatılamaz farkı görebilir, yaşayabilirsiniz. Eminim Antalya’ya dönenler bir daha bu kentin aleyhine bir tek kelime bile etmezler” dedi.
Evet arkadaşlar bizden binlerce kilometre uzaklıktan gelen bu genç kız bile bizim kentimizin kıymetini bize anlatıyor. Ama içinde yaşayan bizler ne yazık ki farkında bile değiliz. Değil kıymetini bilmek, her gün bir tarafından çekiştirip duruyoruz. Kongo’lu Marlene’nin ilginç tespitlerini arada sizinle paylaşacağım.