Kıymetli dostlar, insanın insana dair yazması ve konuşması bir açıdan baktığımızda çok kolay, hatta emeksiz bir iştir. Aklımızın, kalbimizin dilimize gönderdiği her cümleyi düşünmeden konuşur gideriz. İyi mi, kötü mü, doğru mu, yanlış mı, faydalı mı, zararlı mı hiç bakmayız. İftira mı, zan mı hiç düşünmeyiz. Bu kategorideki insanlar hayatın en sorumsuzlarıdır.
Diğer bir açı var ki o kategorideki bizler düşünmeden, dikkat etmeden konuşmamaya gayret ederiz. İçimizde fırtınalar kopsa bile onu dış dünyamıza hissettirmeyiz. Doğru olduğundan emin olsak bile usulümüz bize izin vermez susarız.Haktan ve hukuktan çekiniriz. Günah duygumuz, haram listemizdekiler davranış ve sözlerimizi filtreler.
Bu iki gurup insan zaten temelde de insanoğlunun iki kategorisini temsil ederler;
-İyiler ve iyilik sahipleri,
-Kötüler ve kötülük sahipleri.
Peki insan hep iyiyse iyi mi kalır? Kötüyse hep kötü mü kalır?
Kesinlikle hayır. İnsan iki tür değişime açık bir varlıktır.
1-Birincisi;bilgi, görgü, ahlak ve benzeri alanlarda bir üst seviyeye gelişerek çıkabilir. Gelişerek değişimi yaşayabilir. Bu tamamen kişisel gayretle mümkün olabilir. Okumayı, düşünmeyi, araştırmayı, kıyaslamayı, daha iyiye olan merakı insanın olumlu bir gelişmeyle değişimine katkı sağlayan çalışma başlıklarıdır.
Bu süreç ilk başlarda biraz zor olabilir. Akıl, algı ve zekâ seviyesi bir derece yukarı çıktıktan sonra artık ufuklara yelken açmış bir yelkenli gibidir. Bu süreç başlamasıyla sürekli yelkenleri bilgi rüzgarıyla doldurup yol alma heyecanıyla gelişim seyahati başlar.
Bu kişiler için artık terk ettikleri limanlar sadece seyahatlerine hız veren hatıralar olmaktan başka bir anlam ifade etmez. Farkı fark eden farklı insan olmanın zevkini ve eğlencesini yaşarlar.
Bu guruptaki insanların dinleri de kültürleri de insanlar ve olaylarla ilişkileri de tamamen akılcı ve sahih kaynakların gösterdiği yöntemlerle devam eder. Her şeyin temelindeki gayeyi fark ederler. Anlamsız ve hedefsiz hiçbir şeyin hayatlarına giremeyeceğini isimleri gibi bilirler ve öyle yaklaşırlar.
Boş ve faydasız işlerle uğraşmazlar. Zamanı heba edemezler. Hep kendileri ve çoğunlukla insanlar ve insanlık için düşünürler, konuşurlar ve de yazarlar.
2- İkincisi; Bilgi, görgü, ahlak ve benzeri alanlarda bulunduğu ortamda ne kadar vardıysa onunla yetinir. Hatta hepsini üstlenmez bile. Okuma, düşünme, araştırma ve benzeri faaliyetler bu kişiler için çok zor işlerdir.
O yüzden bu gurubun eğer değişirlerse değişimleri başkalaşma olarak tezahür eder. Duruma göre nefislerine ve menfaatlerine ne uygunsa onunla yol alırlar. Herhangi bir değerlendirmeye tabi tutarak seçimde bulunma çalışması çok gereksizdir. Hatta bu guruptakiler ahlak ve bilgi açısından değerlendirme çalışmalarına zor ve yorucu bir çalışma olarak bakarlar.
Onlar için varsa da yoksa da kendi isteklerinin olması elzemdir. Aşırı menfaatçi, egoist yani ben merkezli, cahil (Bilgiye mesafeli durma hali), narsist, soğukkanlı, duygusuz ve muhatabını inciten her türlü kaba davranışı çekinmeden ve bir hakmış gibi sergilerler.
İşte iki tür insan ve iki tür değişim;
Birisi her türlü değerlerinin kalitesini artırarak üst düzey insan olma gayretinde olanlar. Rabbimiz Kuran’da bu tip insanı Kâinatın en şerefli yaratığı (Eşref-i Mahlukat) olarak nitelendirip onlara birçok müjdeli haberleri veriyor.
Diğeri ise bulunduğu her toplumda huzursuzluk çıkaran, etrafına sıkıntı veren, insanları sürekli yoran tipler. Rabbimiz bunlara hiç de iyi ifadeler kullanmıyor. Onlar için hiç de müjdeli haberler vermiyor.
Bir gurubu da eklemezsek bu yazımız eksik olur. O gurubun hali pür melaldir. Yani doğduğu gibi ölenler cinsindendirler. Yetiştiği toplumdan miras yoluyla aldığı alışkanlıklarından zerrece taviz vermezler. Onlar için hayat kişisel olarak ne durumdalarsa sadece odur. Fazlası ve eksiği söz konusu olamaz. Değişim ve gelişim çok gereksiz hatta kötü bir şey olarak algılanır. Çocukluk ve ergenlik döneminde neleri kopyalamışlarsa ömürleri boyunca başka şeylere ihtiyaç duymazlar.
EvetDostlarım, değerli okurlarım;
‘’ İman varsa eğer imkân da vardır.’’ O halde imanımızın kalitesini kontrolden başlayan bir çalışmanın sahibi olalım. Sonrası bak nasıl geliyor devamı. Hem de kolay yollardan yeni yeni düşünceler, yeni yeni ufuklar.
Rabbimiz cümlemize aklını kullanan, ahlakını güzelleştiren, çevresine güneş gibi ışık ve enerji saçan güzel insanlardan olma basiretini hediye etsin.
Hoş olun, Hoşça kalın, Bilgi ve güzel ahlakla yaşayın,
Allah’a emanet olun.
Hocam ağzınıza sağlık