İki hafta önce ‘’unutma’’ filinden bahsetmiştim. Şimdi ise değerli bir dostum olan Sabri Duman’ın önerisiyle hafıza üzerinde tefekkür yapma ihtiyacı duydum. Kendisi bazı verilerle tefekkürüme değer kattı. Sağ olsun var olsun.
Konuya çok basit bir şekilde girelim.
--Bütün organlarımızla yaptıklarımız, konuştuklarımız ve duyduklarımız tamamen unutuluyor mu?
--Unuttuklarımız ve unuttuklarımızı zannettiklerimiz tamamen yok olmuş mu oluyor?
--Unutamadım dediklerimiz nerede ve nasıl muhafaza ediliyor?
--Bu dünyada ya da inancımıza göre ahiret yurdunda bizi ilgilendiren her şeyin gün yüzüne çıkması hadisesi hakkında neler söyleyebiliyoruz?
Şimdilik bu kadar soru yeter. En azından konuya ait bir bakış açısı yakalamış oluruz diye düşünüyorum. Tabi her şeyden önce rabbimden geniş bir anlayış ve derin bir tefekkür yapabilme konusunda her birimize yardım etmesini gönülden temenni ediyorum.
Tefekkürümüze Allah’ın kitabı kurandan ve onun ilk öğrencisi ve Ümmetin ilk öğretmeni Peygamberimizin Kuran’ı anlatan sözlerinden destek alacağız.
Ardından insanın bazılarının konu üzerinde ömürlere bedel araştırmalar neticesinde bilimsel bir seviye yakalamış bilim adamların tespit ve yorumlarından da yararlanacağız.
Şöyle bir kategorik sıralama ile açıklamaya çalışalım.
1.Bizzat insanın hafıza merkezi: Allah’ın insanı onlarca ayette düşünmeye, ders almayan ve ibret almaya sevk etmesinin altında insanın bu melekesi yatar. Bizim insan olarak unutma fiilinden anladığımız şey belki de tam olarak silinmediği şeklinde olmalı.
Aynı bilgisayarda sildiğimizi zannettiğimiz dosyaların çöp kutusunda belirli bir süre beklediği hatta ana bellekten hiçbir zaman silinmediği gerçeği gibi bizim de unuttuklarımız aslında güncel hayatımızdan geçici bir şekilde uzaklaşması gibi bir şey olabilir.
Bununla ilgili bilimsel bir çalışmanın Web adresini paylaşalım ve alanındaki uzmanların kalemine bakalım.
2- Kirâmen Kâtibin- Yazıcı Melekler her an kayıt tutmaktadır.
--“Oysa sizi gözetleyen muhafızlar, değerli yazıcılar var. Onlar yaptığınız her şeyi biliyorlar.”:İnfitar Suresi 10/12
--“İnsanı biz yarattık ve elbette içinden geçenleri biliriz; sağında solunda oturmuş iki alıcı (yaptıklarını) alıp kaydederken biz ona şah damarından daha yakınız.” Kâf Suresi – 16/17
--“Derken sura üfürülür; işte bu, ceza uyarısı yapılmış olan gündür. Her şahıs, yanında bir sürüp götüren görevli, bir de tanıkla gelir. Kâf Suresi – 20/21
--“Yoksa onlar, gizlediklerini ve fısıldaştıklarını bizim işitmediğimizi mi sanıyorlar! Hayır! Doğrusu şudur ki onların yanındaki elçi meleklerimiz her şeyi kaydediyorlar.” Zuhruf Suresi – 80
Sadece bu dört ayette Rabbimiz insan için önemli olan farklı bir diğer hafıza sisteminin sürekli çalıştığını ve insanın bunu unutmaması gerektiğini bildiriyor.
3-Dünyanın ve onun bileşenlerinin şahitliği konusu:
Bilimsel olarak hala bu başlığı açıklayan veriler elde edilmese de insan aklı böyle bir şeyin olasılığından yola çıkarak araştırmaya devam ediyor.
Ayrıca aşağıdaki ayet ve hadislerden elde edilecek algı da insanın zihnini meşgul ediyor.
--“O gün yer, bütün haberlerini rabbinin ona vahyettiği şekilde anlatır.” Zilzâl Suresi – 4/5
--Allah Resulü bir defasında bu ayetleri (Zilzâl – 4/5) okudular ve ashabına: “Arz’ın (yeryüzünün) anlatacağı haberleri nelerdir, biliyor musunuz?” diye sordular.
Onlar: “Allah ve Rasûlü daha iyi bilir!” diye cevap verince,
Allah Rasulü: “Onun haberleri, kadın veya erkek her kulun Arz üzerinde işlemiş olduğu amellere şahitlik etmesi ve «Şu gün, şu vakitte, şu şu işleri yaptı.» demesidir. İşte bunlar, yeryüzünün haberleridir.” buyurdular. Tirmizî, Kıyâmet 7/2429; Tefsir 99/3353; Ahmed, II, 374; Hâkim, II, 281/3012)
4- İnsan vücudunun şahitliği:
--“O ceza gününde dilleri, elleri ve ayakları, yapıp ettikleri hususlarda aleyhlerine tanıklık edecektir. Nur Suresi – 24
--“O gün onların ağızlarını mühürleriz; yapmış olduklarını elleri bize anlatır, ayakları da tanıklık eder.” Yâsîn Suresi – 65 Ayrıca Fussilet Suresi 20/21 ayetler ve Müslim, Zühd, 16/17 Hadislerdeki anlatım da bu başlığı anlamamıza yardım edecektir.
5-Allah’ın ve Resulünün şahitliği:
--“Herkese yaptığının karşılığı tastamam ödenir; Allah onların yaptıklarını en iyi şekilde bilmektedir.” Zümer Suresi – 70
“Her bir ümmetten bir şahit getirdiğimiz ve seni de onlara şahit tuttuğumuz zaman halleri nice olacak!” Nisa Suresi – 41
Tefekkür için bu kadar bilgi yeter sanırım. Gerisi de işe başlayınca gelir nasılsa.
Bilmemiz gereken şey öyle ya da böyle her söz ve davranışımızın depolandığı ve bir gün şahitlik edeceği gerçeğidir. Yüzümüz kızarmasın istersek kontrollü bir yaşamı tercih etmeliyiz. Hatalarımızı en hızlı bir şekilde düzeltmeliyiz ki kayıtlardan silinsin ya da telafisi yapıldı notu da yazılsın.
Sizlere bol tefekkürlü, bilgili ve bilinçli bir hayatı hoş ve hoşnutluk içerisinde Allah’a emanet olarak yaşamanızı temenni ediyorum.
Kıymetli Hocam, Kalemine sağlık. Allah ilmini arttırsın, ilmiyle amel edenlerden eylesin. Bizleri de ilim sahiplerinin ilminden zekâtını alabilenlerden eylesin. Amin...