İyilik nedir diye sormalıyız öncelikle. Tanımlanmayan bir kavram üzerine konuşma yapılamaz. Yapılsa da ikna edici cümleler olmaz.
İyilik, insan fıtratında ya da genetik kodlarında var olan bir davranış biçimi. Bunun yani iyiliğin bir zıddı olması lazım ki bir anlam kazansın.
Her şey zıddı ile kaimdir diye bir buyruğumuz vardı zaten. İşte onun adı kötülük. Yani iyiliğin bir anlam kazanması için kötülüğün ne olduğunun bilinmesi lazım. Tersi için de geçerli bir önerme. Kötülüğü tanımlamak için iyiliğin bilinmesi lazım.
Bu tanımlamadan sonra şöyle bir cümle kurabiliriz. İyilik, hücrelerimizden başlayarak bedenimizde ve duygusal dünyamızda bir mutluluk hissi, bir heyecan ve şiddetli bir arzu uyandıran her türlü söz ve davranışın adıdır.
Kötülük için de şöyle bir tarif tam anlamıyla bu soruya cevap olacaktır.
Kötülük, hücrelerimizden başlayarak bedenimizde ve duygusal dünyamızda bir korku, bir endişe, bir isteksizlik ve nefret uyandıran her türlü söz ve davranışın adıdır.
Bu iki zıt olgunun tanımını yaptıktan sonra biraz da pratik hayattan örneklerle, daha müşahhas uygulamalarla yola devam edelim.
Acaba insanların bir kısmı kötü, bir kısmı da iyi mi doğuyor?
Ya da insanın kötüsünü ve iyisini kim ve nasıl üretiyor?
Kötülük ya da iyilik toplumun anladığı manada kader midir?
Ya da her toplum kötülerini bile isteye kendisi mi üretir?
Buna benzer delice sorular düşünen her zihinde mevcuttur. Yaratıcımız olan Allah her insanı İslam Fıtratı üzere yaratmış. Bazı olaylar yanlış ya da hatalı tarifle bizim bakış açımızı değiştiriveriyor.
Çocuk Müslüman doğmaz. İslam’a hazır bir altyapıda doğar anlamındadır. Bu kavram bütün insanlık için geçerlidir.
Sonrasında Aile ve sosyal ortam devreye giriyor ve çocuğu kendilerine göre şekillendiriyor. Dinini, dilini ve kültürünü öğretiyorlar.
Bizim ilk odak noktamız, her çocuk beden ve ruh olarak en temiz şekilde doğar. Böyle olması İslam fıtratına uygun olması gerektiğindendir. Yani iyi ve temiz doğar. Akıl da bunu onaylar. Aksinin mümkün olamayacağını her akıl sahibi düşünerek bulabilir.
İşte ne oluyorsa ondan sonra oluyor insana. Aile, akrabalar, Komşular, park, okul ve bilumum sosyal çevre çocuğa kendi etiketini bin bir türlü gerekçeyle yapıştırıyor. Yani onu kendisine benzetiyor. Kötü ya da iyi fark etmez.
Bu çocuk büyüdükçe kendi kişiliğiyle savaşa başlıyor artık. Vicdan denilen en asi duygu, adaleti ve hakkaniyeti her yerde temsil ettiği için savaşın en gizli ve gizemli tarafı olarak varlığını her daim hissettirir.
Yani toplumun bize enjekte ettiği kötü öğretiler, nefsimizin terbiye edilmemiş haz ve isteklerini tetikler ve bizim karakterimizi geçici veya kalıcı olarak kötü ve kötülük üreten bir kişiliğe büründürür.
İşte şimdi konu başlığımızın içeriğindeki en önemli davranışa bakabiliriz.
İyilik; Ne muhteşem bir sevinç ve heyecan kaynağıdır o ya rabbi? Gülmenin ve ağlamanın da en derin hücrelerimize kadar etkilendiğini hissettiren yegâne duygu. Sürekli hatırlamak istediğimiz en kıymetli hissimiz.
Onunla tanışanın sevinç denilen, hayata çok güzel anlamlar katan vitaminden ayrılması düşünülemez. Bir an için bırakalım şu kötü ve kötülük hissini bir kenara. Sadece iyilik denilen o lezzeti düşünelim sadece.
Hepimiz ailemizden başlayarak iyilik üretelim bakalım. Arkadaş ve komşularımızla münasebetlerimizin temeline de iyiliği koyalım. Her söz ve davranışımızı da iyilik temeline oturtalım. Bakalım o zaman bizim yüzümüzden tebessüm hiç eksik oluyor mu?
Hele de iyiliği ihtiyaç olan şeyle yaptığımızda etki nasılda katlanarak artıyor. Sevgiye aç bir kimseye maddi bir şeyle iyilik yapamayız. Onun iyilik malzemesi sadece samimi ve sıcak bir sevgi gösterisi olacaktır.
Yalnızlıktan bunalmış bir insanı elmas bir mücevher ya da pahalı bir saat zerre kadar sevindirmez. Sadece ayıp olmasın babında kısa süre sahte bir mutluluk ifadesi ürettirir. Onun esas hediyesi gönlüne dokunan sıcak bir ilgi olacaktır.
Yani tertemiz duygularımızla muhatabımızın kalbinin derinliklerindeki mutluluk hormonunu harekete geçirebilmeliyiz.
Aslında kötü doğmadığımıza göre hayata iyilik önde başlıyor.
Neden her bir seçeneğimizde bile isteye iyi ve iyiliği seçmeyelim ki? İlk başlarda iç muhalefetimiz bize direnecek ama bir müddet sonra o da vazgeçecek. Teslim olacak iyiliğe. Belki kötü yanımız bile bizi tebrik edecek. İşte biz insanoğlu böyle karmaşık bir duygu dünyasına sahip canlılarız.
Yaratıcımızın haram- Helal davranışlar içinde listelediği;
-Gurur yerine Alçak gönüllülüğü,
-Kibir yerine tevazuyu,
-Bencillik yerine paylaşımcılığı,
-Nefret duygusu yerine sevgi ve hoş görülü olmayı,
-Kıskançlık yerine gıpta edebilmeyi,
-Öç alma, affedememe yerine affetme yüce gönüllülüğünü,
-Güvensizlik yerine güveni seçebilme yeteneğimizi geliştirirsek ve bunu bir ömre yayabilirsek işte o zaman mutluluk üretme merkezi, iyiliğin ülkesi, iyilik ülkesinin sultanları, prens ve prensesleri oluruz. Kurt kuzuyla arkadaşlık eder o zaman.
Haydi dostlar, hep beraber iyiliğe niyet edelim. Bir namaza niyet eder gibi. Kendimizden başlayarak iyilik yapmaya ve sürekli iyiliği seçmeye söz verelim. Göz yaşlarımız iyilikten aksın. Burnumuzun o ince sızısı iyilikten kaynaklansın. İyiliğin ürettiği hormondan uykularımız kaçsın. İyilikten dolayı kendi kendimize gülelim konuşalım.
Şu dünya denilen devrandaki seyahatimizde tek tercihimiz huzurun ve mutluluğun tesisi olsun. Bunun da iyilikten ve iyi olmaktan geçtiğini bilelim.
Çok yoruyoruz birbirimizi gereksiz yere. Bize kötüyü telkin eden hastalığı iyileştirmenin tek ilacı olan iyilik tedavisinden Allah aşkına vaz geçmeyelim. İyi olarak ölelim. Sevilerek ölelim. Sevgi ile hatırlanalım. Kötülük sahiplerinin bile iyi demek zorunda kalacağı kadar iyi olalım dostlarım.
Bazen töre adına, Bazen Kültür adına, hatta bazen de din adına bize kötülüğü yaptırmaya zorlayan her türlü kirli duygulardan arınma mücadelesi verelim. Gerçek din sadece iyiliği emreder. Kültür ve törenin iyi ve iyiliğe muhalif her türlü dayatmasını reddedelim. Bizi esir almasına izin vermeyelim.
Allah için, İki dünyamız için iyi olalım, iyilik yapalım, iyi olarak ölelim ki Rabbimiz bizi iyilerle haşretsin ahirette söz verdiği gibi.
Her biriniz Hoş olun, Hoşça kalın.
Sağlıcakla Kalın.
İyi olun, iyilerle beraber olun,
Allaha Emanet olun.