Bu başlığın ardından ilk cümlenin ne olması gerektiği konusunda çok düşündüm. İstedim ki farklı ve etkili bir cümle olsun. Zihnim de bana bunu telkin edip durdu ama ne yazmam gerektiğini de söylemedi.
Neticede o fikirden vazgeçmek durumunda kaldım. Zaten başlıkta da ne yazabileceğimin tarifi mevcut. O halde yazıya direkt olarak girmekte fayda olacağına karar verdim.
Bu yazıda 23. Sure olan Müminun suresinden bahsedeceğim. Adı gibi Müminler suresinden. Hatta ilk 5 ayetine dikkat çekeceğim. Sırasıyla aktarmaya başlayayım.
Rahmeti bol, mağfireti sınırsız olan Allah’ın adıyla.
1.’’Müminler gerçekten muratlarına ermişlerdir.’’(Bakara Suresi 5. Ayetinde ‘’İşte rablerinin gösterdiği yolda yürüyenler onlardır. Murada erenler ancak onlardır.’’ diye zikretmiştir yaratanımız.)
2-‘’Onlar namazlarında derin bir saygı içerisindedirler.’’(Yine Bakara Suresi 45. Ayette; ‘’Sabrederek ve Namaz kılarak Allah’tan yardım isteyin. Çünkü Namaz, Allah’a duyduğu derin saygıdan kalbi ürperenlerden başkasına zor gelir’’ diye açıklanmıştır.)
3- ‘’Boş söz ve lüzumsuz işlerden kaçınırlar.’’ (İsra Suresi 36. Ayeti de okumak gerekir:’’ Hakkında kesin bilgi sahibi olmadığın şeyin ardına düşme! Çünkü kulak, göz ve kalp bunların hepsi yaptıklarından sorumludur.’’ Peygamberimizden gelen şu iki rivayet konuyu anlamamızı kolaylaştırıyor: ‘’Kendisini doğrudan ilgilendirmeyen şeyi terk etmesi, kişinin iyi Müslüman oluşunu gösterir.’’Tirmizi, Zühd, 11 ‘’ Allah’a ve ahiret gününe rivayet eden kimse ya faydalı söz söylesin veya sussun.’’ Buhari, Edep 31)
4- ‘’Onlar Zekât vermek için çalışırlar.’’Çünkü zekât insanı ve malını temizleyen, arındıran bir etki ve içeriğe sahiptir. Malı mülkü olanın olmayana karşı belirli bir oran vermekle yükümlüdür. Bu ödemeler hem sosyal hayatın dengesini sağlar hem de barışı tesis eder.
5- ‘’Onlar iffetlerini korurlar’’ (Nur Suresi 30. Ayet konuyu daha da güzel anlatır; ‘’ Mümin erkeklere söyle! Gözlerini Haramdan sakınsınlar. İffetlerini korusunlar. Bu, onlar için daha temiz ve nezih bir davranıştır. Şüphesiz Allah onların yaptıklarından haberdardır.’’)
Furkan Suresinin şu ayetleri de bize en kolay rehberlik edecektir;
63.Rahmân'ın kulları, yeryüzünde vakar ve tevazu ile yürüyen kimselerdir. Cahiller onlara laf attıkları zaman, "selâm!" der (geçer)ler.
67.Onlar, harcadıklarında ne israf ne de cimrilik edenlerdir. Onların harcamaları, bu ikisi arası dengeli bir harcamadır.
68. Onlar, Allah ile beraber başka bir ilâha kulluk etmeyen, haksız yere, Allah'ın haram kıldığı cana kıymayan ve zina etmeyen kimselerdir. Kim bunları yaparsa ağır azaba uğrar.
72. Onlar, yalana şahitlik etmeyen, faydasız boş bir şeyle karşılaştıkları zaman, vakar ve hoşgörü ile geçip gidenlerdir.
73. Onlar, kendilerine Rablerinin ayetleri hatırlatıldığı zaman, onlara kör ve sağır kesilmezler.
75. İşte onlar, sabretmelerine karşılık cennetin yüksek makamlarıyla mükâfatlandırılacaklar ve orada esenlik dileği ve selâmla karşılanacaklardır.
76. Orada ebedî kalırlar. Orası ne güzel bir durak ve ne güzel bir konaktır!
77. (Ey Muhammed!) De ki: "Duanız olmasa, Rabbim size ne diye değer versin! Siz (onun ayetlerini)yalanladınız. Öyle ise azap sizler için kaçınılmaz olmuştur."
Kurandaki bu ve benzeri ilkelerin olduğu ayetlerle rabbimizin örnek bir Müslümanın tarifini yaptığını görüyoruz. Bakara suresinin il beş ayetine de bu şekilde bakabiliriz. Sevgili Peygamberimizin bu ve benzeri ayetleri açıkladığı hadis rivayetlerinidini kaynaklarımızda bulabilmekteyiz.
Bütün bunlar kolayca ulaşılabilir durumdayken, kaynaksız ve mesnetsiz tanımlamaların ve kişilerin peşlerine düşme gafletimizin izah edilebilir bir tarafı olamaz.
Din sahibinden öğrenilir. Din öğrenmenin teori ve pratik eğitimiyle birlikte kolayca içselleştirilmesi de gerekmektedir. Zaten bu tür bir iman ve amel eğitiminden de sorumluyuz. Doğruyu yanlıştan ayırt edebilecek melekeleri yaratanımız bizim donanımımıza yerleştirmiş,bunu da Akılismiyle nitelendirmiştir.
Allah’ın kitabını ve dinini akılla okumak gibi bir yükümlülüğümüz vardır. Zaten Allah’ta aklı olanları dinle yükümlü kılmış. Aklını kullanmayanları da yermiştir.
Kuran ayı olan Ramazan günlerinde ilk kazanmamız gereken alışkanlık, kendisine şerefli geceler ve ay verilen ve ona kavuşan müminlerin bin aydan daha kıymetli bir zamanı yaşayabilecekleri ödülü vaat edilen Kuran’a yönelmemizdir.
O halde Kuran’la barışmamızın ayı olsun bu Ramazan. Ondan bilgi ve hikmetler çıkarmaya başladığımız zaman olsun bu Ramazan. İki dünyamızı aydınlatan nuruyla buluştuğumuz ayımız olsun bu Ramazan.
Ona olması gereken muameleyi yapmaya başladığımız bir milat olsun bu ramazan.
Örnek bir insan, örnek bir Müslüman olmaya karar verdiğimiz en kıymetli zamanımız olsun bu Ramazan.
Bütün ağırlıklarımızdan, maddi ve manevi toksinlerimizden arınmaya başladığımız bir dönüşüm ayımız olsun bu Ramazan.
İslam’ın huzur ve mutluluk iksiriyle tanışıp hayatı ve çevremizi imrenilen bir hale dönüştürdüğümüz bir ayımız olsun Ramazan.
Bu duygu ve düşüncelerim sizlerin de duygu ve düşünceleriniz olmasını Rabbimden diliyorum. Dualı ve tövbeli günler geçirmeyi sakın unutmayalım ki Rabbimiz katında bir değerimiz olsun.
Her birinize manevi bir şölen havasında geçireceğiniz bir ramazanı yaşayıp Bayrama ulaşmanızı rabbimden diliyorum.
Hoş olun, Hoşça kalın, Allah’a emanet Olun.