Her birinize muhabbetle selamlıyorum. Ne mutlu ki yine bir Ramazan ayına, Oruç ayına, tabi ki en büyük başlık olan Kuran ayına ulaştık. Müslümanlar için 11 ayda bir gelen önemli bir ay olduğunu biraz dünya ile ilgisi olan her insan bilebiliyor artık.
Bu yazımda sizlere Ramazan ayına özel yapılanların içeriğinden bahsetmeyeceğim. Yapılanların insan ruhundaki ve psikolojisindeki durumlardan, davranışlarımızdaki yansımalardan bahsetmeye çalışacağım. Diğer durumları öğrenmek ya da bilgiyi yenilemek artık çok kolay.
İlk maddemiz Ramazan’ın Kuran ayı olmasından mütevellit inananları bağlayan ve yapılması ramazanın gereği olan en önemli ibadet aktivitemiz olan Kuran okumak, onu anlamak, anladıklarımızla hayatımızda gerekli değişiklikleri yapmaktır. Şu soruyu duyar gibiyim.
Peki nasıl bir okuma yapmamız lazım?
İster Hatim okumak diye isimlendirdiğimiz Kuran’ın tamamını orjinlinden okumak olsun, İsterse aradan seçtiğimiz sureleri veya ayetleri okumak olsun, hatta her ne şekilde okunuyorsa okuyanı dinlemek olsun, neticede okunanları anlamanın esas olduğunu bilmemiz lazım. Hem de ertelenemeyen, ötelenemeyen bir bilgi ciddiyetinde kabul edip uygulamamız gerekmektedir.
Burada gözden kaçan şey sevap kazanma anlayışıyla olaya yaklaşmaktır. Tabi ki her hâlükârda sevap kazanılacaktır ama bu ibadetin esas amacı okuyup anlamaya, anladıklarımızı da hayatımıza tatbik etme esasına dayanır ki bunun sevabında sınır yoktur. Kuranda defalarca bu konuda uyarılmışızdır. Allah’ın uyardığı alanlar konusunda insanın defalarca düşünme çalışmaları yapması elzemdir. Kuran’da rastgele bir uyarı kesinlikle bulunmaz.
Eğer Ramazan ayında Allah’ın kelamındaki ilkelerden birkaçını yaşamımıza aksettirememişsek inanın çok büyük bir fırsatı kaçırmış olacağız. Birkaç günahı, kötü huyumuzu terk edip, birkaç iyi huy ve davranışı kazandığımızda bir sonraki ramazana kadar harika bir zaman yaşadığımızı fark edeceğiz. Neticede çok sık yapılan hatalar ve insanlığı huzursuz eden günahlar iki elin parmakları kadardır.
Bu bizim kendimizle ilgili olan ruhsal yenilenme, arınma çalışmamız, yıllık güçlendirilmiş eğitim ve öğretim faaliyetimizdir.
Orucu nasıl tutmalıyız ki ondan maksimum faydayı elde edebilelim?
Yine Ayetteki içeriğe ve Allah Resulünün izahlarına bakacak olursak yeme içmedeki belirli disipline riayetin yanında ruhsal disiplinin de önemine şiddetle dikkat çekilmiş. Miktar ve içerik olarak sağlıklı bir besin alımıyla biyolojik arınmayı yaparken, gereksiz konuşmaları terk edip nefsimizin telkinlerini engelleyip sükuneti yaşayarak da ruhsal arınmayı gerçekleştirebiliriz.
Olması gereken sadece bu paragrafta geçen haldir. Başka türlüsü dayanaksız bir uygulamadır ki yapana hiçbir katkı sağlamayacaktır. Sadece beyhude bir zaman geçirilmiş olacaktır.
Yardımlaşma adına Zekât, Fitre ve sadaka konularındaki ilkemiz ne olmalıdır?
Mali ibadetler başlığı altındaki yükümlülüklerimiz den Zekât konusundaki en önemli unsur öncelikle zekâtı doğru hesaplamak, gerçek ihtiyaç sahibini, fakiri bulmak, usulünce yani onu incitmek bir tarafa ona zekatınızı kabul ettiği için teşekkür ederek verebilmektir. Parasal ödemeler daha makbuldür. Muhatap ne ihtiyacı varsa onu kendisi satın alabilsin. Fakire ihtiyacından fazla gıdayı veya giyecekleri vererek harika bir ibadet yapmış olmayacağız. Ya da çok hassas bir araştırmayla acil ihtiyaçlarını tespit edebiliriz ve onları da giderebiliriz. Neticede zengin zekatla fakire olan borcunu ödemektedir. Kim alacaklı, kim borçlu bellidir. Ona göre psikolojimizi takınmalıyız.
Fitre konusundaki en önemli unsur ise Ramazan ayının başında verilmesi meselesidir. Herkes gibi fakirin de evi bir ay olsun farklı nimetlerle buluşsun. Bu da ramazanın başından itibaren olsun ki onun sevinci dualarındaki kaliteyi artırsın. Bu seneki en azının kişi başı miktarı 27 TL dir. Kişiler gelirlerine göre bu miktarı artırmalıdırlar.
Sadaka ve ikramlar konusu bu ayda daha da miktar ve hassasiyet olarak artırılmalıdır. Çokça sevaba ihtiyacımız olduğu muhakkaktır. O sebepten bu fırsatları kaçırmayalım. Zeki insan bu noktaları zaten hesap eder.
Komşularımızla yemeklerimizi paylaşarak iftar sofralarımızı renklendirme çalışmaları da Pandemi günlerindeki en sevimli ibadetlerimizden olacaktır. Toplu iftarları maalesef bu sene de yapamıyoruz. Karşılıklı gidip gelmeler olamasa da birbirimizden giden ikramlar aramızdaki sıcaklığı ayakta tutacaktır.
Bunların dışında istediğiniz kadar nafile namaz kılabiliriz. Allah’ın çok önemli emirlerinden olan tefekkürü bolca yapmalıyız. Peygamberimizin şu sözü bu konuda bize ilke olmalıdır. ‘’Bin yıllık nafile ibadetten bir anlık tefekkür daha faziletlidir.’’
Değerli dostlar, Sözün sonundaki cümlelerimi de yazarak noktayı koymalıyım. İslam dini Allah’ın dinidir. Bütün inanılacak esasları o belirlemiştir. Farz olan ibadetleri belirleyip bildiren de Allah’tır. Allah Resulü elçilik görevi gereği hem bunları çok güzel anlattı ve de uyguladı. Bize düşen se rehber olan kitabın rehberliğinde ve Peygamberimizin bu kitabı bizlere öğrettiği şekliyle dini hayatımızı şekillendirmek olmalıdır. Her yıl bir ay olsun yıpranan ve tahrip olan durumlarımızı Ramazan ayında tamir edip yeniden yola koyulmak bizim için bir fırsattır.
Hiç kimse Allaha dinin öğretmeye kalkmamalı. Bu tip hadsizler hangi kılıkla karşınıza çıkarlarsa çıksınlar onlara asla yüz vermemelisiniz. Bunlar Allah adına garantili konuşmalar yapmaları, parasal konulara meraklı olmaları, güç gösterisine meraklı olmaları, sizi Allaha değil de kendi organizasyonlarına davet etmeleri gibi davranışlarıyla tanınırlar.
Allah’ın dini Allah’ın kitabından ve Resulünden bize ulaşan sahih uygulamalarından öğrenilir. Sahih diyorum çünkü onun temiz adını kullanarak oluşturulan kirli rivayetlere karşı da dikkatli ve bilinçli olmak zorundayız. İlmi sahih olan alimlerden ve onların eserlerinden istifade edilmelidir.
Nerden mi bileceksiniz kimin bilgisi sahih kimin ki değil? Bu konuda lütfen biraz çaba sarf ediniz. Bir araba markasına duyulan ilgi, ya da bir kıyafetin model ve kalitesine gösterilen itina kadar bu konuyu da ciddiye aldığınızda bakın bakalım nasıl ayırabiliyorsunuz pirinçle taşı birbirinden?
Ne demişler; Ne kadar ekmek, o kadar köfte. Her konuda olduğu gibi bu konuda da Allah’ın dediği gibi ‘’çalıştığımızın karşılığı bizimdir’’ sadece.
Her birinize Allah’tan Bereketli, sağlıklı, huzurlu ve keyifli Ramazan ayı diliyorum.
Hoş olun, Hoşça kalın,
Sağlık ve afiyetle yaşayın,
Allah’a emanet olun.