Canlıların içerisindetemizlik konusunda sadece insanoğlu farklı bir konumda durmaktadır. İnsan yapısı ve yükümlülükleri gereği temiz olma ve temizlik yapma yönünde bir iç güdüye sahiptir.
Görünürde üç başlıkta bir temizlik faaliyeti karşımıza çıkmakta.
1-Beden temizliği-Öz bakım,
2-Çevre temizliği,
3-Ruh temizliği.
Birinci başlıkta iki uygulama söz konusu.
. Beden temizliği
. Kıyafet temizliği.
İnsanoğlu eğitilmeye, gelişime ve de değişime yatkın yaratılmıştır. Kaç bin yıllık bir tarihsel geçmişi vardır bilinmez ama her dönemde ve de her zaman diliminde kendisini geliştirip değiştirmiştir. Ve her defasında daha ileriye taşımıştır kendisini.
Barınmadan beslenmeye, temizlikten kıyafetlerine kadar bugün hep dünden farklı olmuştur. Evlerin lüksü artmış, kıyafetlerin model ve kalitesi çok yükselmiştir. Çevre ile ilgili cennet gibi mekanlar, yerleşim yerleri ve benzeri alanlar yapmıştır.
Hatta dünyada birkaç ülke baştan başa el yapımı gibi inşa edilmiştir. Bu ülkelerde gözü rahatsız eden bir hata bile bulamazsınız. (İsviçre, Avusturya, İskandinav Ülkeleri gibi...)
Gelin görün ki maddi temizlik ve kalite konusunda her dönemde kendisini aşan insanlık ruh temizliği konusunda hep kötüye gitmiş ve de hala da gitmektedir. Ya da iyilerden hala daha fazla çalışmaktadırlar.
İnancımıza göre her insan İslam fıtratına göre doğuyor. Yani özgür, iyiliksever, şefkatli, merhametli, adil ve haddini bilen bir yapıda. Yani ruhu tertemiz doğuyor. Bebeğin tenindeki taze ve temiz hal onun kalbi ve ruhu içinde geçerlidir.
Bütün Peygamberler, bütün kutsal kitaplar ve onların ilmini tahsil etmiş varislerinin mücadelesinin özü de insanın doğduğu gibi temiz kalmasını, kirlenmemesini, kirlenmişse eğer derhal temizlenmesini emredip öğütlemişlerdir.
Ama insanoğlu çoğunlukla kirlenmeyi ve onun gerektirdiği yaşamı seçti ve de seçmeye devam ediyor. Kalbi karartan ve de yoran hastalıklardan uzaklaşmak yerine onlarla uyumlu bir yaşam sürmeyi tercih eder durumda yaşamayı seçiyor.
Yaratıcımızın kadim olan emirlerine uymak yerine onlardan sürekli uzaklaşıp zıtlarıyla hayata devam etmeyi seçiyor.
Allah’ın insan için kadim emirleri olan iyilik yapmak, şefkat ve merhametli olmak, barış ve huzurlu bir yaşamı seçmek, güzel düşünüp güzel konuşmak gibi insanın kalbini, gönlünü ve ruhunu dinlendiren ahlaki davranışları kendisine ilke edinmek en anlamlı seçenek olacaktır.
Bunun yerine insan, kötülüğü, haksızlığı, zulmü, acımasızlığı, adaletsizliği ve bunların türevleri olan bütün ahlaksızlıkları seçme konusunda hep cüretkâr ve aceleci davrandı.
Bunun sonucunda yeryüzünde kan, zulüm ve göz yaşı hiç dinmedi. Hep mazlumlar feryada devam edegeldi. Milyonlarca çocuk doğumla birlikte cehennem gibi bir ortamda yaşamla tanışıyor. Güçlü olanın ayakta kaldığı bir yaşama mahkûm olan insan sayısı her geçen gün artıyor.
Para kazanmak için savaş çıkarıp insanların ölmesinden beslenen kan emici bir zümre utanmazca sistemini işletmektedir.
Elbiseleri şık ve kaliteli, evleri desen saray gibi, araçları ise milyonluk olan bir sürü insanın parfümlü halleri sadece kalplerindeki o habis kokuyu perdeleme amacı gütmektedirler.
Ama ne çare kiartık kötüleri ve kötülükleri hiçbir kamuflaj örtmüyor. Dijital devrimin en önemli hallerinden birisi de gizliliğin ortadan kalkması oldu. Artık her şey aşikâr oynanıyor. Yalanlar ve sahtekarlıklar gizlenmiyor. İnsanları ikna etmek için çok profesyonel senaryolar falan yazmıyorlar. Utanmazlık her alanda kabus gibi dünyamıza çöktü.
Bu şartlarda bireysel iyilik, kalbi hastalıklardan korunma ve tedavi çalışmaları çok önem arz etmektedir. Bu şekilde hem Allah’ın emrini tutmuş oluyoruz. Hem iyi kalmış oluyoruz hem de hastalıklı kalplerimizi de iyileştirebiliyoruz. Unutmayalım ki iyilerin ve iyiliğin gücü her zaman kötüler ve kötülükten çok olmuştur.
Allah iyileri ve iyiliği sever. O yüzden ilahi destek bizimle olacaktır. Tek dikkat etmemiz gereken şey iyi gibi olmamaktır. Bu tuzak duygu her zaman bizi rahatsız edecektir. Bir şeyin aslı onun kendisidir. Bütün benzer türevlerin aslıyla ilgisi yoktur.
Dikkat ederseniz bir Müslüman için gerekli olan temizlik bahsinin ilmihal bilgilerine ve abdest konularına girmedim bile. Bu başlıkların kişisel inceleme konusu olduğuna inanıyorum. Müslümanım diyen kişilerin bu meseleleri bireysel olarak halletmeleri gerektiğine inanıyorum.
Ama kalp temizliği konusu çok ince bir meseledir. Detaylı bir çalışma isteyen bir durumdur. Hem bireysel hem de sosyal boyutlu bir mücadeledir. İyilerin çoğalabilmesi için iyilere ihtiyaç vardır.
Bu meselede bireysel duyarlılığımız varsa eğer ilk işimiz kalbimizin ahlakiliğini kontrol edip durum tespiti yapmamız lazım. Tamiri zorunlu olan arızalarımızı kalıcı bir tedaviyle iyilik sahiline kavuşturmak şarttır.
İyi hasletlerimizi de çoğaltarak etrafımıza olumlu enerji ve örneklik yaymaya devam etme zorunluluğumuz vardır.
İnsan olup insan olarak ölmek istiyorsak bu mücadeleyi ihmal etmememiz gerekir. Mahlukatın en şerefli insanı olabilmek buna bağlı. Aksi takdirde Esfel-i Safilin denilen aşağıların aşağısı bir insan gurubunun varlığını hiç hatırdan çıkarmamalıyız.
Unutmayalım ki insan olarak ya iyiyiz ya da kötüyüz. Allah bizleri iyilerden eylesin. Kötüler safından korusun.
Hoş olun, Hoşça kalın, İyi olun, iyi kalın, Allah’a Emanet olun.