Hacı Bektaş-ı Veli (ö.1271), Mevlânâ Celâleddin-i Rûmî (ö.1273), Yunus Emre (ö.1320), Evhadüddin Kirmânî (ö. 1238), Muhyiddin İbni Arabî (ö. 1240), Mecdüddin İshak (ö.1221) gibi ilim ve irfan sultanlarının yaşadığı dönemde “Ahîlik”, yine ilim ve irfanıyla bir gönül sultanı olan Ahî Evran liderliğinde teşkilatlanmıştır.
Ahi Evran yetiştirdiği seçkin talebelerinden olan Ahî Yusuf’u, Antalya’da Ahîliğin teşkilatlanması için vazifelendirmiş ve onu Konya’dan Antalya’ya göndermiştir. Antalya Kaleiçi Mermerli civarında zâviyesini kuran Ahî Yusuf, talebelerine ilim ve irfan aktarırken, diğer taraftan da ustası olduğu kılıç yapımını çırak ve kalfalarına öğretmiştir. Kurduğu Ahî medrese ve zâviyelerine, işçi ve çıraklardan başka, öğretmenler, müderrisler, kadılar, hatipler, vâizler, emirler, bölgenin saygın ve önder kişileri devam etmiş, bu medrese ve zâviyelerden üst düzey yöneticiler, tabibler, vâliler, komutanlar, müderrisler ve kadılar yetişmiştir.
Mevlânâ Celâleddîn’i Rûmî’nin oğlu Sultan Veled’in telif eylediği Dîvanında, Ahî Yusuf için yazdığı on üç beyitlik şiiri, Ahî Yusuf’un üstün ahlâkını, ilim ve irfan açısından zamanının ileri gelenlerinden bir gönül sultanı olduğunu göstermektedir. Sultan Veled’in yazdığı mersiye şöyledir:
Ahî Yusuf’u Yakub’un gözünden gör
Onu bütün civânlardan ayrı kıl ey mahbûb
Tıraz ve tâcı hor görür bu Ahî Yusuf
Pîr ve civâna sığınaktır bu Ahî Yusuf
Bu zamanda civanmertlikte tektir
Gönül ve cânın hülâsâsıdır bu Ahî Yusuf
Mertler ormanı içindeki bir mertteki aşktır
Öfkeli bir arslan gibidir bu Ahî Yusuf
Fütüvvet bağının içinde adâlet ve kerem içindir
Serv-i revân gibi koşandır bu Ahî Yusuf
Sa’d’dan güzel sîretli Ahî Yusuf doğdu
Büyüklüğün doğduğu şeydendir bu Ahî Yusuf
Her ne kadar Ahî Sa’düddîn bir deryâ gibi ise de
Ummanda yegânedir bu Ahî Yusuf
Yaratılış ve ahlak bakımından onun gibi başka bir kimse yoktur
İki göz ve cânın nûrudur bu Ahî Yusuf
Hakkın mertlerine hizmet etmek için bu âlemdedir
Ortanın kemer bağlamışıdır bu Ahî Yusuf
Zikir, hayır ve iyilik bakımından âlemde övülmüştür
Her dilde ve ağızdadır bu Ahî Yusuf
Yaratılmışların görmesi, onun etrafa ışık saçması sebebiyle ise de
Can gibi herkesten gizlidir bu Ahî Yusuf
Eğer onu görmesini bilirsen Veled’in gözünün nûrundandır
Kevn ve mekânın sırrıdır bu Ahî Yusuf
Ahî, Yusuf gibi cân oldu ve mertlerin tâcıdır
Bize, Yusuf’tan geçmiş Ya’kub sözlü cândır
İlim ve irfanıyla Antalya’nın mânevî şahsiyetlerinden olan Ahî Yusuf hakkında kaynaklarda çok az bilgi bulunmakta, Antalya Kaleiçi’ndeki türbesinde de hiçbir bilgi panosu yer almamaktadır. Ahî Yusuf hakkında yazılmış ve onun üstün ve örnek özelliklerini anlatan, aynı zamanda yegâne belge hüviyetine sahip bu şiirin yazılarak tablo hâline getirilip türbe duvarına asılması, ziyaret edenler ve kendisi hakkında bilgi edinmek isteyenler için büyük bir eksikliği giderecektir kanaatindeyim.