ANTALYA’DA ABDALLIK, BEKTÂŞÎLİK VE ALEVÎLİK
(Yazı dizimizin konusu; Antalya Elmalı ve Demre’de türbeleri bulunan ve son dönemde Bektâşî/Alevî oldukları iddiası galat-ı meşhur hâline gelen Abdal Musa, Kaygusuz Abdal ve Kâfi Baba’nın kendilerine ait olan veya kendi yazdıkları eserlerden hayatları ve tasavvufî görüşleriyle Bektâşî/Alevî olup olmadıkları konusunun açıklığa kavuşturulması üzerine olacaktır.)
Abdal Musa’nın Türbesi
Türbede; Abdal Musa, kardeşi Zeynep, annesi Ümmü Gülsüm, babası Hasan Gazi, müridi Kaygusuz Abdal ve girişte sağda bir ve solda iki olmak üzere üç derviş sandukası bulunmaktadır. Ayrıca türbede kutsal emanetler de vardır. Velayetneme'de yer alan şu sözlerden hareketle; "Ya Erenler, Genceeli'de genç ay gibi doğan, adum Abdal Musa çağırduram, Beni isteyen anda gelsün bulsun" Hacı Bektaş Veli'nin dört emanetin Abdal Musa'ya teslim edilmesini istediği düşüncesine ulaşılmıştır. Bunlar, Kara Sancak, Hz. Peygamberin (s.a.v.) Sancağı olduğu ifade edilir, bugün yoktur onun yerine temsilen bir sancak vardır. Mermer Çırağ, Hz. Peygamberin (s.a.v.) Fatma Ana'ya çeyiz olarak verdiği çerağdır, türbede bulunur ve çok önemli günlerde kullanılır. Biat Değneği, İmam Hüseyin' e ait olduğu kabul edilir, özel bir ağaçtan yapılmış olup hâla türbededir. Hüccat, Hünkar Hacı Bektaş Veli’nin, Abdal Musa'ya verdiği berattır, ancak şu an nerde olduğu bilinmemektedir. Ayrıca, iki mühür, Abdal Musa'nın kullandığı Tahta Kılıç, Hz. Peygambere (s.a.v.) ait olduğuna inanılan bir de hırka mevcuttur.
Başbakanlık Osmanlı Arşivleri’nde Abdal Musa Tekkesi ile alâkalı evrak kayıtlarına göre 1800’lü yılların başında tekkenin çevresinde şu binalar bulunmaktaydı:
*Abdal Musa'nın üzeri kurşunla örtülü türbesi, *Türbeye bitişik üzeri kurşunla örtülü bir köşk, *Budala Sultan türbesi ile Namazgah, *Misafirhane (2 tane idi, birine "kız sarayı" denirdi), *Çamaşırhane (1 tane), *Mihmanhane (1 tane), *Mektep odası (2 tane), *Yaz mektebi odası (1 tane), *Mutfak (3 tane), *Üzeri kurşunla kaplı 2 tane oda, *Akmeydan denilen yer (üzeri kurşunla kaplı) (1 tane), *At ahırı (4 tane), *Öküz ahırı (1 tane), *Ambar (10 tane), *Pabuççu odası (1 tane), *Kereste atölyesi (1 tane), *Su odası (Kuyu) (1 tane), *Ekmekçi dükkanı (1 tane), *Ester (Katır) ahırı (1 tane), *Su değirıneni (1 tane).
Abdal Musa’nın dervişlerine nasihatı:
“Evvel sırrını kavi (sıkı) sakla, çok söyleme, muîn (yardım eden) ol, kavgalı yerden kaç, bilmediğin kişiye (mukarin) yakın olma, düşmanlığı sabit olan kişi ile dost olma, bir kimsenin başına gelen musibetine gülme, senden ulu kimselerle mücadele etme, doğru (müstakim) ol, musibete sabreyle, önce düşün, (fikr idüb-düşünüb) sonra söyle, her çocuk ve kadına sır ve söz söyleme, ibadetlere ve mala güvenme, halîm ve selîm ol, inkarcılara (münkirlere) gönül verme, evliyaullahın sözlerini inkarcılara (münkirlere) söyleme, dünyaya fazla meyletme, bir menfaat uğruna başkasına dervişlik satma, zahir padişahına yakın olma, işin olmadan vezir ve sair devlet adamlarının yanına varma, bana iyi desinler diye sofuluk satma, düşmanına yüz verme, her bulduğuna şükret.
Zina'dan uzak dur. Elden geldikçe tek başına yemek yeme, pîr-daşını gerçek kardaşın bil, evliya ve mürşidden ayrılma, Hak divanından ayrılma, sözünde dur, vaktini boşa harcama. Hz. Peygamber (s.a.v.) ve Ali (r.a.) evladına can u gönülden dost ol, sev, daima salavat ile onları hatırla. Allah dostları ile muhabbet ederken; "Eyvallah kerem buyurdunuz" diyerek saygıda /bulun. Hz. Muhammed (s.a.v.) ve Ali (r.a.) düşmanları olan kafirlerle dostluk yapma, zira bunların dostluğu sana fayda vermez. Sakın İmamlara ihanet edenlere "iyidür" deme. Dış görünüşünü güzelleştirme, gönlünü güzelleştir. Yoldan çıkmış, dönek, pîrsiz insanlarla yoldaş olma; zira yol, erkan bozulur. Kötü olma, zira bazı kimseler yirmi dört saatte bin devre girer. Sakın sen o kimlerden olma! Zira o kimler bu devrelerin hangisinde bulunursa o sıfatla haşr olur, Sen Allah yolunda ol! (yalnız Allah'a teslim ol!) vesselam ..” (Abdal Mûsa Velâyetnâmesi)