I. Alaaddin Keykubad Dönemi (1220-1237):
Sur ve Burç Kitâbeleri
17. Alaaddin Keykubâd Burcu Kitâbesi
Erten, 12. burç kitâbesinden sonra; “Biraz garbında bulunan bir burç üzerinde” açıklamasını yaparak okuyup kaydettiği kitâbe hakkında Tevhid, 18. burç kitâbesini okuduktan sonra:”Bu kitâbenin yanında beyaz mermerden masnu’ bir lahid parçası vardır. Beyaz mermer yanmıştır” açıklamasını yaparak in-situ hâlindeki kitâbeyi kaydetmişlerdir.
Kitâbe Antalya Müzesi Envanteri Defteri’ne; “Kitâbe, Adi Taş, Kale burcundan, Müzeye geldiği tarih 2/5/1931” açıklamaları, 18 sıra no ve 231 kayıt numarası ile kayıtlıdır.
54x115 cm ebatlarında olan kitâbe, mermer üzeri 4 satır Selçuklu celî sülüsü ile yazılmıştır.
Necmi Atik Özel Arşivi
فى ايام دولة السلطان المعظم شاهنشاه الاعظم مالك
رقاب الامم سيد سلاطين العرب و العجم علا الدنيا و الدين ابو الفتح
كيقباد بن السلطان الشهيد كيخسرو خلد الله سلطانه اتفق هذه العمارة
Türkçe okunuşu: Fî eyyâmi devleti’s-Sultâni’l-Mu’azzami Şâhinşâhi’l-A’zami Mâliki
rikâbi’l-ümemi Seyyidi selâtîni’l-‘Arabi ve’l-‘Acemi ‘Ala’d-dünyâ ve’d-dîni Ebu’l-fethi
Keykubad bin es-Sultânu’ş-Şehîdu Keyhusrev halledellâhu sultânehu ittefeka hâzihi’l-‘imârete.
Türkçe çevirisi: “Büyük Sultan, en büyük şahlar Şâhı, milletlerin boyunlarına mâlik (ümmetlerin idâresi elinde olan), Acem ve Arap sultanlarının Efendisi, din ve dünyanın yücelticisi, Şehid Sultan Keyhusrev oğlu Fetih babası Keykubad –Allah onun sultanlığını dâim kılsın- devleti günlerinde bu yapı tamamlandı.”
18. Alaaddin Keykubâd Burcu Kitâbesi (Kayıp)
Erten ve Tevhid tarafından in-situ olarak okunan kitâbe günümüzde kayıptır. Erten ve Tevhid’in okumalarında herhangi bir farklılık yoktur. Tevhid, kitâbe hakkında; “İbtidâsı kırıktır” açıklamasını yapmıştır.
المنة لله
(اتفق هذا) العمارة المباركة
السلطان المعظم شاهنشاه الاعظم مالك
رقاب الامم سلطان البر و البحرين علا الدنيا و الدين
ابو الفتح كيقباد بن كيخسرو عز نصره في سنة اثنى عشرين و ستماية
Türkçe okunuşu: El-minnetü lillâhi
(İttefeka hâza) el-‘imâretü’l-mübâreketü
Es-Sultanu’l-Mu’azzamu Şâhinşâhu’l-A’zamu Mâliku
rikâbu’l-ümemi Sultânu’l-berri ve’l-bahrayni ‘Ala’d-dünyâ ve’d-dîni
Ebu’l-fethi Keykubad bin Keyhusrev ‘azze nasrahu fî seneti isney ‘ışrîne ve sittemiete
Türkçe çevirisi: “Minnet yalnız Allah’adır
Bu mübârek yapı, Büyük Sultan, en büyük şahlar Şâhı, milletlerin boyunlarına mâlik (ümmetlerin idâresi elinde olan), karanın ve iki denizin Sultanı, din ve dünyanın Yücelticisi, Keyhusrev oğlu Fetih Babası Keykubad –zaferi kutlu olsun- (devletinde), 622/1225 yılında (tamamlandı).”
Yılmaz-Tuzcu’nun yaptıkları tercüme tamamlanmamıştır.
19. Alaaddin Keykubâd Burcu Kitâbesi
Alaaddin Keykubad burçlarından, Erten ve Tevhid’in okumalarında tesbit edildiği halde günümüzde kayıp olan kitâbelerden 19. kitâbe in-situ durumunda, burca yapılmış bir evin ikinci katında ilk defa tarafımızdan tesbit edilerek ortaya çıkarılmıştır.
120x80 cm ebatlarında olan kitâbe, mermer üzeri 4 satır Selçuklu celî sülüsü ile yazılmıştır.
Bir milletin târihi mirası olan 800 yıllık sur ve burçların yıkılarak, şahsî mülk hâline getirilip yerlerine mesken ve işyerlerinin yapılması anlaşılamaz iken, var olan sur ve burçların şahsî mülk gibi arzu edilen her türlü amaca hizmet etttirilmesi kabul edilemez bir dururmdur.
Necmi Atik Özel Arşivi
المنة لله
اتفق هذه العمارة في ايام السلطان المعظم
شاهنشاه الاعظم سلطان البر و البحرين علا الدنيا و الدين
ابو الفتح كيقباد بن السلطان الشهيد السعيد
كيخسرو خلد الله سلطانه في سنة اثنى عشرين و ستماية
Türkçe okunuşu: el-Minnetü lillâhi
İttefeka hâzihi’l-‘imâretü fî eyyâmi’s-Sultâni el-Mu’azzami
Şâhinşâhi’l-A’zami Sultâni’l-berri ve’l-bahreyni ‘Ala’d-dünyâ ve’d-dîni
Ebu’l-fethi Keykubâd bin es-Sultânü’ş-Şehîdü’s-Sa’îdü
Keyhusrev halledellâhu sultânehu fî seneti isney ‘işrîne ve sittemiyete
Türkçe çevirisi: “Minnet ancak Allah’adır, Bu yapı, Said (huzurlu) ve Şehîd Keyhusrev’in oğlu, Büyük Sultan, en büyük şahlar Şâhı, karanın ve iki denizin Sultanı, din ve dünyanın yücelticisi, Fetih babası Keykubad –Allah onun sultanlığını dâim kılsın- devleti zamanında 622/1225 senesinde tamamlandı.”
Yılmaz-Tuzcu, اتفق (ittefeka) kelimesine, kitâbenin aslında olmadığı halde cümlenin siyâkından dolayı müennesliği ifâde eden ت (te) harfini eklemişlerdir.