ANADOLU SELÇUKLU BEYLİKLERİ DÖNEMİ
Sultânü’s-Sevâhil Emir Mübârezeddin Mehmet Bey b. Mahmud b. Yunus (?-779/1377)
Yivli Minare Camii Kitâbeleri
Necmi Atik Özel Arşivi
شهد الله انه لا اله الا هو و الملائكة و اولو العلم قائما با(لقسط)1
Türkçe Okunuşu: Şehidallâhu ennehû lâ ilâhe illâ hüve ve’l-melâiketü ve ulu’l-‘ilmi kâimen bi’l-kısti
Meâli: “Allah adâleti kâim kılarak kendisinden başka ilah olmadığına şâhitlik etti; melekler ve ilim sahipleri de (adâletle kâim olarak buna şahitlik ettiler).”
Yivli Camii’nin mihrabının üzerinde yer alan kitâbe, mermer üzerine hakedilmiş ve tek satır Selçuklu sülüsü ile yazılmıştır. Selçukluların, cami, mescid, türbe gibi dînî mekânlarında çoğu zaman nakşettikleri âyet-i kerimenin yazılı olduğu kitâbe son kelimesinin yarım olmasından da anlaşılacağı üzere eksiktir.
Zincirkıran Türbesi Kitâbeleri
Mübârezeddin Mehmed Bey’e, Antalya’yı kuşatması sırasında şehrin limanının ağzında bulunan iki kulenin arasına Kıbrıslılar tarafından gerilen ve XVI. yüzyılın başında hâlen yerinde durduğu rivayet edilen zinciri kırmasından dolayı “Zincirkıran” lakabının verildiği belirtilmektedir. Yivli Minâre Camii’nin kuzeybatısında yer alan Zincirkıran Türbesi, 1377 yılında Zincirkıran Mübârizeddin Mehmed Bey tarafından, Şaban 779/ Aralık 1377 yılında vefat eden oğlu Emirzâde Ali Bey için yaptırılmış, 1378 yılında kendisi de vefat edince aynı türbeye defnedilmiştir. Türbede yer alan üçüncü sanduka ise Mevlevî Şeyhi Mustafa Dede Efendi’ye âittir.2
Zincirkıran Türbesi, kenar uzunluğu 8,50 mt olan kare bir subasman üzerinde tek kubbeli olup, sekizgen planlıdır. Türbe, Selçuklu kümbetleri üslûbunda, pramidal taç bir külahla örtülmüş olup, tamamen kesme taştan mükemmel bir işçilikle inşâ edilmiş ve günümüze sağlam bir şekilde ulaşmıştır. Türbede, dikdörtgen forumlu, demir parmaklıklı yedi pencerenin üst kısımlarında negatif ve pozitif işlenmiş bitkisel motifler bulunmaktadır.
Zemini dörtgen tuğlalarla kaplı olan yapı, inşâ edildiği dönemde, sanduka üzerleri tamamen Selçuklu çinisi ile bezenmiş, lâkin Selçuklu çinilerinden günümüze ulaşan herhangi bir örnek kalmamıştır. Ayrıca türbe içi pencere alınlıklarında yer alan yedi kitâbeden dördü de kayıptır.
Erten; “Mevlevi Tekke’sinde Zencirkıran adıyle tanılan türbesi kapısında iki satırlı kitâbe, işbu kitâbe 779-1377 tarihlidir” açıklaması ile kitâbeyi okumuştur.3
Tevhid; “Antalya Kaleiçinde Mevlevîhâne ittisalindeki bağçe içinde oldukça güzel bir eser-i mimârî ve halk arasında “Zincirkıran türbesi” denilen sekiz köşeli yontma taşlardan yapılmış sakfı ehrâm-ı nâkıs (piramitlerden küçük çatılı) bir binâ bulunmaktadır. Bu türbeyi yukarıda ismi geçen Muhammed Bek oğlu Ali Bek için yaptırmış ve ihtimal-i kaviyyeye göre kendi de bilâhare buraya defin olunmuştur. Türbenin kapısında mermer taşa mahkûk iki satırlık kitâbedir”4
Antalya Müzesi arşivinde kitâbe hakkında; “Zincir Kıran Mehmet Bey Türbesi (Türbede Emirzâde Ali Bey’de medfundur, Selçuk Mah. Atatürk Caddesi kenarı, müze çevresi içinde, h.779 Şaban ayı sonu (m.1377 Aralık sonu), Hamidoğlu Yunus Bey’in torunu Mehmet Bey, kapı yukarısında 0.47x1.45 lik bir mermer üzerinde Arapça girift sülüs, 2 satır” açıklamaları yer almaktadır.5
Kilitli taşlardan oluşan basık kemerli türbe kapısının üzerinde ikisi bitkisel motifli, biri düz üç rozet bulunmaktadır. Rozetlerin üzerinde 147x47 cm ebatlarında, mermer üzeri iki satır Selçuklu girift celî sülüsü ile türbe kitâbesi yer almaktadır. Kitâbede şunlar yazmaktadır:
Necmi Atik Özel Arşivi
كل شئ هالك الا وجهه امر بإنشاء هذه القبة الشريفة الامير الكبير مربي العلماء و الفقراء مبارز الدولة و الدنيا و الدين
محمد بن محمود بن يونس بك خلد ملكه إنه فوق بريته المرحوم المعصوم امير زاده علي نور الله ضريحه في اواخر شعبان سنة تسع و سبعين و سبعمائة6
Türkçe okunuşu: Küllü şey’in hâlikun illâ vechehü, emera bi-inşâi hâzihi’l-kubbeti’ş-şerîfeti el-Emîru’l-Kebîru Mürebbi’l-‘ulemâi ve’l-fukarâi Mübârezü’d-devleti ve’d-dünyâ ve’d-dîni
Mehmed bin Mahmud bin Yûnus Bek hullide mülkühu innehu fevveka beriyyetehu el-merhûm el-ma’sûm Emirzâde Ali nevverallâhu darîhahu fî evâhiri Şa’bâne senetün tis’un ve seb’îne ve seb’amiete.
Türkçe çevirisi: “Allah’tan başka herşey yok olucudur. Bu şerefli kubbenin inşâsını Büyük Emir, Fukârânın ve ulemânın gözeticisi, din, dünya ve devletin cengâveri, Yunus Bey oğlu Mahmud oğlu Mehmed emretti, mülkü dâim olsun çünkü o halkını üstün tuttu (değer verdi). Merhûm ve ma’sûm Emirzâde Ali -Allah onun türbesini nurlandırsın- 679 yılı Şaban ayının sonları (Aralık 1377).”