II. Gıyâseddin Keyhüsrev (1237-1246), II. İzzeddin Keykâvus (1246-1260) ve III. Gıyâseddin Keyhüsrev (1265-1282) dönemlerinde Antalya’da çeşitli îmâr çalışmaları olmuş, Anadolu Selçuklu Devleti dağılınca beylikler döneminde şehir Hamidoğulları’nın Teke Beyliği kolunda kalmıştır. Teke Bey’i Mehmed Bey’in zamanında 1361 yılında Kıbrıs kralı Pierre Antalya’yı ele geçirmiş ancak 1373’te Mehmed Bey, Antalya limanına girişi engelleyen iki burç arasına gerili zinciri kırarak şehri tekrar geri almıştır. Mehmet Bey, bu zaferden sonra Zincirkıran Mehmet Bey olarak anılmıştır. [1]
Yıldırım Beyazıd zamanında 1392 yılında Antalya Osmanlı hâkimiyetine girmiş, 1402 Ankara Savaşı’nı kazanan Timur, oğulları vasıtasıyla şehri yağmalamıştır. 1472’de haçlı donanması tarafından son bir saldırıya uğrayan Antalya’nın, limanı koruyan zinciri kırılır, dış mahalleler yakılır, yıkılır ancak surlar aşılamaz.[2]
1919’da Mondros Mütârekesi ile İtalyanlar şehri işgal eder, iki yıl süren işgalden sonra 1921’de İtalyanlar Antalya’yı terkederler. Antalya, Cumhuriyet döneminde aynı adlı ilin merkezi olarak varlığını sürdürmektedir.
Antalya’da tarih boyunca yapılan tahribat ve yağmalardan günümüze çok az izler kalsa da, bu izler çok değerli ve önemlidir. Bu izleri takip ederek, 2015 yılından bu güne kadar Antalya ili kitâbeleri üzerinde yaptığımız saha çalışmalarında, in-situ hâlindeki kitâbeleri tek tek yerinde inceleme imkânımız oldu. Bu süreçte gerek surların üzerine, gerek önlerine yapılmış binaların çatılarına çıkarak, kitâbelerin yerinde tesbitini ve fotoğraf çekimlerini yaptık. Yer yer 20-25 metre gibi tehlikeli yükseklik ve bölgelerde bulunan kitâbelerin bazen üzerine gelmiş yabânî zeytin dallarını, bitki ve çalıları temizledik, bazen de kitâbe üzerini örtecek şekilde yapılan çatıları kaldırtmak için bina sahipleriyle uzun görüşmeler yaptık. Antalya Müzesi envanterlerini taradık, taş kitâbelerin bulunduğu sergi alanı ve müze deposunda farklı zamanlarda detaylı araştırmalarda bulunduk. Bu çalışmalarımızda Anadolu Selçuklu dönemine ait 8 kitâbe, 2 mezar taşı kitâbesi ve 1 mezar sanduka kitâbesini ilk defa ortaya çıkardık.
Antalya’da, kale içi ve kale dışında Selçuklulara âit toplam 97 kitâbe bulunmaktadır. Bu kitâbelerin, 85 tanesi Anadolu Selçuklu Devleti döneminden, 12 tanesi Beylikler Dönemi’nden kalmadır. Söz konusu 97 kitâbenin -10 tanesi kayıp- 17 tanesi Antalya Müzesi’nde, diğerleri ise Selçuklu yapılarının üzerlerindedir. Antalya’da, İzzeddin Keykâvus dönemine âit 48 kitâbe; Aladdin Keykubad dönemine âit 26 kitâbe; II. Gıyâseddin Keykâvus dönemine âit 6 kitâbe; II. İzzeddin Keykâvus dönemine âit 4 kitâbe, III. Gıyâseddin Keykâvus dönemine âit 1 adet kitâbe ve Anadolu Selçuklu Beylikleri dönemine ait 12 kitâbe bulunmaktadır. Toplam 97 kitâbeden, tarafımızdan ilk defa ortaya çıkarılan 11 kitâbe dâhil olmak üzere metinleri bulunan 89 kitâbeye seri yazımızda yer verilecektir.
İ. Hakkı Uzunçarşılı, “Teke Oğulları”, Türk Tarih, Arkeologya ve Etnografya Dergisi, sayı I, Devlet Matbaası, İstanbul 1933, s. 96. Hasan Moğol, XIX. Yüzyılın Başlarında Antalya, Ankara 1991, s. 17-28.
Anadolu Selçuklu Beylikleri dönemine ait 12 kitâbe bulunmaktadır. Toplam 97 kitâbeden, tarafımızdan ilk defa ortaya çıkarılan 11 kitâbe dâhil olmak üzere metinleri bulunan 89 kitâbeye seri yazımızda yer verilecektir.