Genel olarak bilindiği üzere Antalya Müzesi’nin kuruluş hikâyesi, Müze’nin kurucusu olarak bilinen Süleyman Fikri Erten tarafından 1 Temmuz 1940 tarihinde daktilo ile yazdığı bir sayfalık evrağa dayandırılmaktadır.
“Antalya Müzesi’nin Teşekkül Tarihi” başlıklı bu yazıda Süleyman Fikri Erten; İtalyanların 28 Mart 1335/28 Mart 1919 yılında Antalya ve civarını işgal ettiğini ve İtalyan Âsâr-ı Atîka Mütehassısı (Eski Eserler Uzmanı) ile birkaç kişinin Antalya merkezinde ve harâbelerde eski eser ve heykel parçalarını toplayıp İtalyan Konsolosluğu’na taşıdığını ifâde etmektedir.
Olaya engel olmak isteyen ve o günlerde Antalya Lisesi’nde Farsça ve Türkçe öğretmenliği görevinde bulunan Süleyman Fikri Erten, Antalya Valiliği vasıtasıyla 17 Haziran 1335/ 17 Haziran 1919 tarihinde kendisini fahri olarak Âsâr-ı Atîka memuru olarak tayin ettirdiğini, Kaleiçi’ndeki Tekeli Mehmet Paşa Camii’nin karşısında bulunan ve metruk bırakılan mescidi müze yapıp, Antalya merkezindeki eski eserleri oraya toplayarak Antalya Müzesi’nin ilk temel taşını kurduğunu beyan etmektedir. İtalyanların topladıkları eski eserlerin kalanları ise ancak 1921 yılında İtalyanların Antalya’yı tahliyesinden sonra alınabilmiştir.
Erten’in belgesinden; 1337/1922 yılında Rumların Antalya’dan ayrılmaları sonrası boş kalan beş kiliseden Panaya Kilisesi’nin 1338/1923 yılında Antalya Müzesi yapıldığı ve 1937 yılında Alaaddin Cami olmasına kadar kullanıldığı, 1937’de Müzenin Yivli Camii’ne nakledildiği anlaşılmaktadır. Yivli Minare Camii’nde 35 yıl kalan Antalya Müzesi, 1972 yılında günümüzdeki binasına taşınmıştır.
Antalya Müzesi’nin Envanter Defterlerinde yaptığımız araştırmalarda, Osmanlı Devleti döneminde kurulan Antalya Müzesi’ne ait Osmanlıca tutulmuş Müze Envanter Defteri’nin sadece ilk iki sayfasının bulunduğunu ve gerisinin olmadığını tesbit ettik. 1 Kasım 1928 tarihinde yapılan harf devrimine kadar bütün resmi yazışmalar ve belgeler Osmanlıca kaleme alınmasına rağmen, müze gibi çok önemli bir kurumun yirmi yıla yakın kayıtlarını yaptığı Osmanlıca Envanter Defteri’nin yerinde ise yeller esmektedir.
Antalya Müzesi’nin arşivlerinde yer alan iki sayfalık Osmanlı Devleti dönemi Envanter Kayıt Defteri’ne kayıtlı olan eserlerin tarihleri ise çok dikkat çekicidir; 1913-1914-1915-1917-1920.
Osmanlıca Envanter Defteri’nden geriye kalan ilk iki sayfada 27 eserin kaydı bulunmaktadır. Antalya merkez ve Kaleiçi, Korkuteli, Kızılkaya, Lageon Uzun Kuyu, Manavgat, Perge Murtuna’dan getirilerek kayıt altına alınan eserler bize Osmanlı Devleti döneminde, Antalya merkez ve ilçelerinden tarihi eserlerin toplanıldığını ve kayıt altına alındığını belgelemektedir. Yani Antalya’daki tarihi eserleri iddia edildiği gibi ilk toplayan kişi, kendisini Fahrî Eski Eserler Memuru olarak tayin ettiren Süleyman Fikri Erten değil, bilakis Osmanlı Devleti’nin görevlendirdiği başka kişi veya kişilerdir.
Yine sözkonusu yazısında Erten, mâli yetersizlikten dolayı sadece Antalya merkezdeki tarihi eserleri toplamaya başlayabildiğini de ifade etmesine rağmen, Osmanlıca tutulan envanter defterlerinde 1913-1914-1915-1917-1920 tarihli kayıtlarda Antalya dışından, Korkuteli, Kızılkaya, Manavgat, Lageon, Perge-Murtuna gibi yerlerden tarihi eserler getirilmiş ve kayıtları yapılmıştır. Yıllarca müze müdürlüğü yapan Erten’in bu evrakları görmemesi ve bunlardan haberdâr olmaması ise imkansızdır. Bu eserlerin kayıt tarihlerinin 1329-1336/1913-1920 yılları arası olması, Antalya Müzesi’nin ilk kurucusu olarak kendisini takdim eden Süleyman Fikri Erten’in: “Antalya Müzesi’nin ilk temel taşını kurdum…” ifâdelerini de geçersiz kılmaktadır. Zira Erten’in müze ile ilgili ilk girişim tarihi hem de fahrî olarak 1919 yılıdır.