EN AZI DA ŞİRK OLAN RİYÂ
Makâlemizin başında yer alan “Her şey zıddıyla kâimdir, kıymetlidir ve bilinir” kâidesi “ihlas” için söz konusu olduğunda hiç şüphesiz ihlasın zıddı olan “riyâ” çıkar karşımıza. Hakîkatte olmadığı halde iyi görünmek, gösteriş, samimiyetten uzaklık, Allah rızasını değil de, dünyevî bir maksad gütmek, insanların rızasını aramaktır riyâ. İmam Gazâlî’nin (r.a.) tabiriyle riyâ; “İyi görünerek insanların kalbinde yer almayı istemek veya Allah'a yaptığı ibâdet ile kulları kastetmek”tir.
Riyâ, mânevî büyük bir hastalık ve bir nevi şirktir. Tedâvisi ise elzemdir. Mütehassısları ise gönül doktorlarıdır, “sâdıklarla beraber olmaktır”. Mü’min amellerinde Allah rızâsını gâye ve hedef edinir. Amel, dünyevî bir menfaat için yapılınca, o menfaat ilah edinilmiş olur. Efendimiz (s.a.v.), şirkin bu şeklini şirk-i hafî, yâni gizli şirk olarak vasıflandırmıştır. Diğer hadis-i şeriflerinde ise şöyle buyururlar:
"Riyanın en azı da şirktir"
“Muhakkak ki, sizin için en çok korktuğum şey, küçük şirk, yani riyâdır "
"Her kim duyulsun diye bir iş işlerse, Allah onun kıymetsizliğini duyurur. Her kim gösteriş olsun diye bir iş yaparsa, Allah da onun gösteriş yapmasını ve değersizliğini ortaya çıkarır"
"Kıyamet günü ilk çağrılacaklar, Kur'ân-ı ezberleyen biri, Allah yolunda öldürülen biri ve bir de çok malı olan biridir. Allah Teâlâ Hazretleri Kur'ân okuyana:
"Ben Resûlüme inzal buyurduğum şeyi sana öğretmedim mi?" diye soracak. Adam:
"Evet yâ Rabbi!" diyecek.
"Bildiklerinle ne amelde bulundun?" diye Rabb Teâlâ tekrar soracak.
Adam:
"Ben onu gündüz ve gece boyunca okurdum" diyecek. Allâh Teâlâ Hazretleri:
"Yalan söylüyorsun!" diyecek. Melekler de ona:
"Yalan söylüyorsun!" diye çıkışacaklar. Allah Teâlâ Hazretleri ona:
"Bilakis sen, "Falanca Kur'an okuyor" densin diye okudun ve bu da söylendi" der.
Sonra, mal sahibi getirilir. Allah Teâlâ Hazretleri:
"Ben sana bolca mal vermedim mi? Hatta o kadar bol verdim ki, kimseye muhtaç olmadın?" der. Zengin adam, "Evet yâ Rabbi" der.
"Sana verdiğimle ne amelde bulundun?" diye Rabb Teâlâ sorar. Adam:
"Sıla-i rahimde bulunur ve tasadduk ederdim" der. Allâh Teâlâ Hazretleri:
"Bilakis sen: "Falanca cömerttir" desinler diye bunu yaptın ve bu da denildi" der.
Sonra Allah yolunda öldürülen getirilir. Allah Teâlâ Hazretleri:
"Niçin öldürüldün?" diye sorar. Adam:
"Senin yolunda cihadla emrolundum. Ben de öldürülünceye kadar savaştım" der. Hakk Teâlâ ona:
"Yalan söylüyorsun!" der. Ona melekler de:
"Yalan söylüyorsun!" diye çıkışırlar. Allah Teâlâ Hazretleri ona tekrar:
"Bilakis sen: "Falanca cesurdur" desinler diye düşündün ve bu da söylendi" buyurur. Sonra (Resûlullah (a.s) Ebû Hüreyre'nin dizine vurup):
"Ey Ebû Hüreyre! Bu üç kimse, Kıyamet günü, cehennemin, aleyhlerinde kabaracağı Allah'ın ilk üç mahlûkudur!" dedi."
Makâlemizi, sâdıklardan Yahyalı’lı Hacı Hasan Efendi hazretlerinin bir şiiriyle hitâma erdirelim:
El gördülük yaptın amel
Buzdan kurmuş idin temel
Şöhret ile olmaz kemal
Evlerimi yıktın nefis
Amelime riyâ katar
Ahlaklarım beter beter
Aklım ânın sözün tutar
Zincirini taktın nefis