Akseki, dinî kitaplardan ürkmüş çocuklara dini sevdirip öğretmek için, dînî eserlere resim konulmasını ve bu uygulamanın Mısır tarafından yapıldığını belirtmektedir:
“…İslam’da resmin mâhiyeti hakkında âcizâne uzun bir tetkikatta bulunduğum ve bu babda kiehâdîs-i şerîfeyi tamamen tedkîk eylediğim cihetle herhangi bir kitaba resim koymakta hiç beis görmüyorum. Hele dîni kitaplardan ürkmüş olan çocuklara bu kitapları okutabilmek için resim konulmasını kat’î bir ihtiyaç telakki ediyorum. Çocuklarımızın bugünkü hâlinden yüreği sızlayan her Müslümanın da bu ihtiyacı görmesi ve böyle düşünmesi lazımdır diyorum. Bununla beraber henüz böyle bir teşebbüsüm yoktur. Halbuki ihtiyacı bizden evvel duyan Mısır hocaları bunu çoktan yapmışlar ve tefsirlere kadar resim koymuşlardır. Selefi ders vekâleti makâmını ihraz edenlerden olup el-yevm Mısır ulemâsı arasında büyük bir mevkii kazanmış bulunan ve birçok meselelerde çok muhâfazakâr ve müttakî görülen İstanbul dersiamlarından Zâhid Efendi’nin de mecmualarda her zaman makâlelerini okurken resimlerini de görüyoruz…”
Akseki’nin mektubu, Elmalılı’nın dersiâm maaşı konusundaki açıklamaları ve sıhhat ve afiyet temennileri ile tamamlanmaktadır.
Akseki tarafından Elmalılı’ya yazılan ve tarihsiz olan diğer üç mektup; “ 3431: Meâl-i Şerîfi- (Ehl-i kitâba da mücâdele etmemek, ancak en güzel olan sûretle başka, ancak zulm edenler başka)
3452- Allah halkı ilkin yapar ilâ âhiri. Allahüyağbdiü'l-halka ilâ âhiri... Bu âyetinmeâlitâmifâde edilememiş gibi görülüyor
3469- "Nitekim Çanakkale …. olmuştuk" misâle lüzum olmadığı fikrindeyim. Sanki aşağısı birâz tuhaf gelecektir. Çıkarıvermeli.
Âyetinmeâlini ve 4317 inicsahîfesini tekrar gözden geçiriniz. Yine 'ayni sahîfede dalkavuk ta'bîrininma'nâsı tekrar gözden geçirilmeli.
4024 üncü sahîfenin beşinci satırının sonlarına doğru "MüfessirînMücâhid'dennaklen....." o bir satırın kalkmasını bence daha muvâfıktır.
1- Onuncu satırdaki "âhirete" kelimesini de kaldırıp ümît içinde çalışmaya mutlak bırakmak daha münâsip olduğu fikrindeyim.
2- Ayni sahîfenin on ikinci satırından i'tibâren diğer sahîfeye kadar olan satırları bir kere daha dikkatle gözden geçirmek lâzım olduğu kanâ'atındayım. Gerek EbûNa'îm'in, gerek diğerinin hadîsi olduğu gibi nakilde o kadar fâidegörmüyorumtefsir ve meâlle alâkalı düzeltmeler üzerinedir.” gibi birçok konunun düzeltilmesini, çıkarılmasını istediği konular üzerinedir.
Elmalılı’nın Akseki’ye yazdığı son mektup 29 Ocak 1940 tarihli olup, Elmalılı mektubunda, kaza geçiren Aksekili’ye üzüntüsünü dile getirirken, Diyânet İşleri Reisi Yardımcılığı’na getirilmesinden dolayı da tebrik etmektedir.