Atamız Adem’i (a.s.) topraktan yaratarak kendi ruhundan üfleyen âlemlerin Rabbi olan Allahımız, eğitim ve öğretime verdiği önem ile cennet ortamında Adem’in (a.s.) talim ve terbiyesini bizzat kendisi üstlenmiş ve onu yetiştirmiştir. Herşeyin serbest olduğu Cennet’te, “Bu ağaca yaklaşmayınız” emriyle bir ağacın meyvesini yasaklayarak, talim ve terbiyesini imtihana tâbi tutmuştur. Cennetteki imtihanı sonucu yeryüzüne indirilen Adem’in (a.s.) öğrenciliği, kendisine peygamberlik verilmesiyle öğretmenliğe yükseltilerek, insanlığın ilk muallimi olmuş ve bu görevi bin yıl hakkıyla îfâ etmiştir. Rabbinin terbiyesiyle en güzel şekilde edeplendirilenAdem (a.s.), evlatlarına örnek (üsve) olmuş ve onları da aynı minval üzere yetiştirmiştir. Adem’den (a.s.), Efendimiz’e (s.a.v.) kadar bütün peygamberlerin de ilk vazifesi öğretmenliktir.
Öğretmenlik, Allah’ımızın vasıflarındandır. Yarattığı herşeyi mükemmel yaratan Rabbimiz, taşa-toprağa, bitkiye-ağaca, kurda-kuşa ve en mükemmel kıvamda yarattığı insana ihtiyacı olan herşeyi öğretmiş ve eğitmiştir. Öyle bir fıtrat öğretim ve eğitimi ki belki milyonlarca yıldır mükemmelliğinden hiçbir şey eksilmemiş ve mevcûdât/mahlûkât ihtiyacı ve görevi olan herşeyi yapabilme melekelerini yitirmemiştir.
Allah adına vekil olarak yeryüzünde halife kılınan insan, Rabbinin mükemmel talim ve terbiyesine hazır halde yaratılmış, fıtratı buna elverişli kılınmıştır. Efendimiz (s.a.v.) bu konuya bir hadis-i şeriflerinde dikkat çekerek şöyle buyurmuştur: “Her doğan, İslâm fıtratı üzerine doğar. Sonra, anne-babası onu Hristiyan, Yahudi veya Mecusi yapar.”
İlâhî Genetik Kodlar
Gözün görmesi, kulağın işitmesi, ayağın yürüyüp, elin tutması fıtrattan olduğu gibi, yumurtadan çıkan yavru kuşun uçması da fıtratının gereğidir. Şayet uçamıyorsa fıtratına müdahale edilmiş, yeteneklerinin inkişaf etmesi engellenmiştir.
Borç para aldığımız bir dostumuzun, iadesini vadettiğimiz günde alacağını fazlasıyla istemesinden rahatsız olmamız, FÂİZ’in haram olduğuna fıtraten şehâdettir. Ailesinden birinin kasten öldürülmesine îdâm cezasının (KISAS) verilmeyip kâtilin birkaç yıla mahkûm edilmesini insanın hazmedememesi de fıtrattandır. İnsanın kıskanma duygusunun fıtrî olması, yakınlarından birinin, annesinin, ablasının, kız kardeşinin, teyzesinin vs. ZİNÂ etmesinden tiksinmesi de yaratılışındaki fıtrat özelliklerindendir. İnsanın gıybet edilmesinden hoşlanmaması, yalandan, iftiradan herkesin nefret etmesi, yaratan Allahımız tarafından insana yüklenen fıtrat kodlarındandır. Kullarına Rahmân ve Rahîm olan Allahımız, ahsen-i takvim üzere bir hayat sürebilmemiz için helal ve haramları fıtratımıza kodlamış, îmânı bize sevdirip kalbimizde süslemiş ve kıvamımızı bozacak her türlü girişimi bize çirkin göstermiştir.
Eğitim ve öğretim vazifesi kendisine verilen kişilerin dünya ve âhiret büyük mükâfatlarla ödüllendirilmeleri, kendilerine Allahımız tarafından yüksek derecelerin vâd edilmesi, öğrencilerini yaratılış kodlarına uygun talim ve terbiye etmelerinden, melekelerini, ilâhî rızaya uygun hâlde geliştirmelerine yardımcı olmalarından dolayıdır, başka bir sebepten değil.
“Rabbim beni terbiye etti ve terbiyemi ne güzel yaptı” buyuran Efendimiz (s.a.v.), yine: “Allah beni bir öğretmen (muallim) olarak gönderdi” buyurarak, insanlığa peygamber olarak gönderilme-sini, fıtratları doğrultusunda insanları talim ve terbiye etmek diye vasıflandırmıştır. Efendimiz (s.a.v.) aynı hadîs-i şerifin Müslim’de geçen diğer rivâyetinde:
“Allah beni ZORLAŞTIRICI, SIKINTI VERİCİ, YANILTICI ve ŞAŞIRTICI olarak göndermedi. Lâkin beni muallim ve kolaylaştırıcı olarak gönderdi” buyurarak, eğitim ve öğretim kriterlerini belirlerken, zorlaştırmayan kolaylaştıran, sıkıntı vermeyen ferahlatan, yanıltmayan doğru ve dürüst olan, şaşırtmayan anlaşılır ve net olan çerçeveyi de çizmiştir.
Eğitim ve öğretim camiasının, öncelikle öğrencilerinin fıtratlarını korumaları asıl vazifeleri olmalıdır. Fıtratlarına uygun olmayan ve bir virüs gibi bünyeye sızarak fıtratlarını bozacak konuları onlara anlatıp öğretmeleri, kendilerine emanet olarak tevdi edilmiş talebelere ve onları tertemiz bir fıtratla yaratan Allah’a ihanetten başka bir şey değildir. Bu konuya vesile olup ortak olanlar vebâline de ortaktırlar.