Toplumumuza yerleşmiş olan bu durumdan çoğumuz muzdaribiz. Birçoğumuz insanlara hayır dediğimizde onları yok saymış veya hayal kırıklığına uğratmışız gibi farklı hislere kapılan insanlarız aslında. Halbuki kendimizden ödün verdiğimizi ve başkalarına evet derken kendimizi es geçtiğimizi gözden kaçırıyoruz. Ricaya, minnete bazen de ipin ucunu kaçırmış olan rutin isteklere hayır demeyi bilmiyoruz ama öğrenmeli ve kendimizden ödün vermeyi biran önce bırakmalıyız. Hayır dediğiniz zaman karşınızdaki insanın sizden soğuyacağını veya kırılacağını varsayıyor olabilirsiniz fakat hayır denildiğinde size davranışları değişen insanlardan zaten uzak durmalısınız.
Bazen böylesi durumlarda farkında olmadan çeşitli manipülasyonlara maruz kalıyoruz bazen de bile bile lades diyerek iyiliğimize yenik düşüyoruz. Bu durum sadece karşı tarafın rica, istek durumuna göre gerçekleşmeyebilir. Bir yerlere giderken sizin de yanınızda olmanız istenebilir veya o gün çok iyi hissetmezsiniz fakat bir ısrar girdabına kapılıp en sonunda yine hayır diyemezsiniz. Bu gibi durumlarda hayır demenin bir ayıp olmadığını ve önceliğin kendiniz olduğunu hatırlamalısınız aksi takdirde sürekli kabul ettiğiniz şeylere bir kere hayır derseniz değiştiğinizi iddia edip sizi yıpratabilirler. İstemediğiniz durumları kabul etmeyerek, olmak istemediğiniz yerde bulunmayarak ve kendi isteklerinizi ön plana alarak yaşarsanız daha rahat bir hayatınız olabilir.
Hayatınızda sürekli sizden bir şeyler rica eden insanlardan ziyade kendi işini kendi görebilen ama yapamadığı zaman da ilk size güvenip sizi arayan, sizi bir şeyler yapmaya zorlamayan insanlar olmalı. Yani çevrenizi, arkadaşlıklarınızı siz seçmelisiniz. Reddedildiğinde size karşı tavrı değişmeyen, bulunduğunuz durumu, sizi düşünen ve empati yapabilen bir çevrenin her açıdan yaşam kalitenize artısı olacaktır. Kısacası her ricayı yerine getiremez, herkesin isteklerine yetişemezsiniz bu yüzden hayır demekten çekinmeyin veya korkmayın, bir tane hayatımız olduğunu bilerek yaşamalıyız.