Bugün bahsetmek istediğim konu özellikle yetkisi olanlar tarafından sıkça karşılaştığım görev dışı kural ihlalleridir. Bu konuyu seçme sebebim kendilerine göre kuralı esneterek ihlal edenlerdir. Giderek artış gösteren kazalar ve ihlallerin yegane sebebi, kuralı koyan ve ceza verme yetkisi olanların bu kurallara uymamasıdır.
Yazıma başlarken bu yazacaklarımın kurum ve yetkisi olanların tamamını kapsamadığını bilmenizi isterim. Herhangi bir araştırmaya dayanarak değil, sürekli olarak denk geldiğim ve deneyimlediğim olaylardan yola çıkarak anlatacağım.
Öncelikle Türkiye’de yaşayan benim gibi birçok vatandaşın yetkisi olanların kurallara uymamasından şikayetçi olduğuna eminim. Görev veya acil bir durum söz konusu olmadığında bile kırmızı ışıklarda durmayan birçok polis aracına şahsen denk geldim. Tabi sadece polisler değil yetkili veya mevki sahibi insanların da bunları yaptığıyla ilgili çok fazla video ve paylaşımla karşılaşıyoruz.
Şimdilerde kendi içlerinde hiyerarşi kurmuş resmi olmayan birçok yapının da yakınlarına araçlar ve çakarlar tahsis ettiğini de gördükçe insanlar haliyle onlar gibi davranmayı kendinde hak görüyor.
Türkiye’de sadece trafik üstünlüğü ve düzeni üzerinden gerçekleşmeyen bu kural esnetme ya da kendi yararına kullanma durumları nedeniyle, “Kuralı koyan uymuyor. Biz neden uyalım?” algısı oluşturuyor. Bunun için çok ünlü bir İmam hikayesi var fakat siz zaten ben söylemeden anlamışsınızdır. Kuralı koyan kuralı uygulayacak ki vatandaş doğru olanı örnek alsın.
Konuya örnek olarak 1-1.5 yıl önce yaşadığım bir olayı anlatmak istiyorum. Antalya’nın en uğrak ve bilinen yerlerinden olan Işıklar Caddesi’nde yaya yolunun yanında nostalji tramvayı bulunuyor. Bu tramvay yolu gidiş geliş olarak kullanılan bir yol ve araçların girip çıkması normal olarak yasak. Gece saatlerinde oradan toplu taşımaya yürürken bir arabanın tramvay yolu üzerinden geri geri gitmeye çalıştığını fark ettim. Araç geri geri giderken sürtmediği yer kalmadığı gibi bir de dengeli süremediği için yaya yolunda bulunan direğe çarpmıştı. Sürücünün ne etkisinde olduğunu bilmiyorum fakat iyi durumda olmadığı da açık ve netti. İleride gördüğüm bir polis memuruna araç plakası ve rengiyle beraber olayı anlatmama rağmen bana, “O bizden, devam et” demesi üzerine hiçbir şey diyemedim ve henüz faal çalışmıyordum.
Anlatmak istediğim konu tam olarak bu örneğe uyan bir durum. Bizden, sizden, onlardan kavramlarının yerine sadece biz diyerek herkesin eşit olduğunu kabul etmemiz gerekiyor. Yetkilerin sadece zorunlu olduğu durumlarda kullanılması, kimsenin kayırılmaması ve özel tahsisler verilmemesi gerekiyor aksi takdirde ipin ucu kaçarsa zaten yeniden yakalamak mümkün olmuyor.
Yetkililerin, mevki sahibi insanların veya devlet kurumlarında görev yapan memurların da bunların bilincinde olması ve bu halkın bir mensubu olduğunu unutmaması şart. Bu tarz kurumların ülke refahını artırması, vatandaşını gözetmesi gerekiyor. Ayrıca kuralları esneterek kötü örnekle teşvik etmek yerine, herkese örnek davranarak toplumda kurallara uyulması gerektiğini anlatmalılar.
Konunun başında da söylediğim gibi tüm kurum ve kişiler böyle değil ama kötü örnekleri her yerde karşımıza çıkıyor. Denetimlerin sadece vatandaşlara değil kurum ve kişilere de uygulanması ciddi bir gerekliliktir.