Toplumsal dengesizliği ve şiddete eğilimi özetleyen bir başlık atmak istedim. Son zamanlarda değişkenlik gösteren nedenlerle insanların birbirine uyguladığı psikolojik ve fiziksel şiddetin haddi hesabı yok. Sokakta yürürken göz göze gelmek, istemeden çarpışmak gibi basit sebeplerle bile şiddete başvuran ve öfkesine yenik düşen insanlarla birlikte iç içe yaşıyoruz. Kendi hayatını hiçe saymaları bir yana karşısındaki insana verdikleri yıkıcı hasarı telafi etmek gibi bir lüksleri de yok. Özellikle trafikte sürücülerin basit nedenlerle ettiği kavgaların çoğalması ve sosyal medya üzerinde sık sık paylaşılması da şiddete eğilimin arttığını gözler önüne seriyor.
Peki bu şiddete eğilimin sebebi nedir?
Alıp veremediğimiz ne var?
Şiddete eğilimin ve düşen tahammül seviyesinin birçok sebebi mevcut ama bana kalırsa ilk sırada mutsuzluk var. İşçi, emekçi sınıfının çektiği zorluklar düşen refah seviyesi, artan vergiler, borçlar vb. birçok nedenden ötürü insanlar tıpkı bir robot gibi çalışmak zorunda kalıyor. Türkiye’de yaşayan çoğu insan kafa dağıtmak için bir aktivite yapacak zamana ve ekonomiye sahip olmadığı için bu oran giderek artıyor. Bu durumda insanların yorgunluğunu atamamasına ve psikolojik dengesini korumamasına sebebiyet veriyor. Tabi ki bu geçerli bir neden olamaz. Bazı insanlar doğuştan şiddete meyilli olabiliyor bazıları bunu büyüklük göstergesi sanıyor, bazıları yetiştirilirken şiddete maruz kalıyor ve en kötüsü de yetişmekte olan neslin dizi, film gibi platformlarda gördüğü şiddete yani tabiri caizse ‘mafyatik’ şeylere özenmesi de önde gelen sebepler arasında.
Durum böyleyken doğası gereği bir yarış içerisinde olan insanlar bu konuda da boy ölçüşmekten kaçınmıyor. Fakat benim anlatmak istediğim bu tür olaylardan sakınmaya çalışan ve kendini koruyamayacak türde çocuklara, yaşlılara veya gücü yetmeyen kimselere uygulanan ‘karşılıksız şiddet’ dediğim durumdur. Bunun önüne geçilmesi için en başta adalet sistemindeki birçok yanlışın düzeltilmesi gerekiyor. Ceza almaktan çekinmeyen insanların çevrede şiddete yönelik bir hayat sürmesi ve caydırıcı cezalar almadıkları için de tekrar tekrar yapmaya devam etmesi toplumu kaçınılmaz bir uçuruma sürüklüyor. Darp, psikolojik baskı, tehdit gibi davranışların ciddi caydırıcı cezalarla desteklenmesi ve bu tür insanların ya toplumdan uzaklaştırılması ya da asimile edilmesi gereklidir. Kimsenin insan hayatını ciddiye almadığı bu zamanlarda büyüklük sizde kalsın. Siz siz olun kavga ve tartışmaya girmekten kaçının.