Günümüz Türkiye’sinde düşük gelirlerle yaşamanın hayatta kalma kategorisiyle yarıştığı bu zamanda zamlarla ilgili konuşmak istiyorum.
Bugün dolar ve yakıt fiyatlarının artış yaşadığı dönemlerde hemen her sektörde yaşanan zamlar büyük oranda yoksul olan vatandaşın belini giderek bükmeye devam ediyor. Geçtiğimiz günlerde yakıta gelen indirimlerle beraber bu durumun tersine bir işleyiş göstermesini bekleyen halk tabi ki istediğini alamadı. Geçmişte doların düşüşüyle de bu beklentiye girilmişti fakat sonuç her zamanki gibi aynı.
Serbest piyasa işleyişindeki yetersiz denetimin baş sebeplerden birisi olabileceğini düşünüyorum. Lojistik ve tarım sektöründe yakıta ve dolara oranla yapılan zamlar gerekli olsa bile hiç alakası olmayan sayısız sektörde bu artışlara oranla zamlar yapmaktalar. Bu gibi durumların artış nedenlerini takip edilerek şartlar tersine döndüğünde tespit edip indirimi de zorunlu yaptırılmalıdır.
Mesela yurtdışından ithal edilen ürünlerin dolara göre artması anlaşılabilir bir durumdur, çünkü orada 30 dolar olan bir ürün yine 30 dolardır fakat Türkiye’ye getiren kişinin maliyeti dolar arttığı için artmış olur. Ama kendi ülkemizde üretilen ürünlerin dahil zamlanması açgözlülüğün en büyük temsilcisidir. Bu noktada da yakıt bahane edilerek lojistik sektöründe yaşanan zamlar olması tüm ticaret ağına etki etse de yakıtta düşüş yaşandığında hiçbir indirim göremiyoruz.
Genel olarak tüm sektörlerde üretim oranımız son dönemlerde ciddi düşüşler yaşıyor. Bazı sektörlerde hala Türk malı üretimler devam ediyor fakat yeterli mi? Hayır.
Üretim oranı düşük olan bir ülkede dışa bağımlılığın yüksek olması birçok üründe kur farkına göre zamlar yapılmasına neden oluyor. Özellikle yakıtta dışa bağımlılık nedeniyle yaşanan lojistik fiyat artışlarının ülkemizde yarattığı bu soruna çözüm bulunmazsa, mevcut düzende yaşamaya devam edeceğiz gibi görünüyor. Alım gücünün giderek düştüğü bir dönemden geçerken az önce de bahsettiğim gibi sektörlerdeki fiyat artışları sebepleriyle birlikte denetime tabi tutulmalı ve durumlar tersine döndüğünde aynı şekilde zorunlu fiyat düşüşü yaptırılmalıdır.
Geçtiğimiz günlerde sosyal medyada viral olan videoda bir belediye başkanının esnafların sattığı ürünleri takip ettiğini ve denetlediğini görmüştüm. Ramazan ayında olmamız vesilesiyle satılan hurma fiyatlarıyla özellikle ilgilenen başkan getirilen ürünlerin faturasını sorduğunda esnaftan, “Bunlar köylü malı” gibi yanıtlar almıştı. Başkan da Türkiye’de o tarz hurmaların yetişmediğini söyleyerek faturasının hesabını sorduktan sonra esnafları indirim yapmaya davet etti. Bu gibi kontroller yeterli olmasa bile bana göre birçok kesime örnek olması gereken bir davranıştır.
Kısacası anlatmak istediğim bir ürüne mevcut artışlara göre zam yapılıyorsa mevcut düşüşlere göre indirim de yapılmalıdır. Açgözlülüğe, stokçuluğa, fırsatçılığa açılan yollar vatandaşın sırtını yere getirmekten başka bir sonuca işaret etmez. Serbest piyasa yerine denetimli düzene geçilmesi hali hazırdaki alım gücü düşüklüğünü bir nebzede olsa güçlendirebilir.
Umarım bahsettiğimiz denetimler yakın zamanda ülkemizde uygulanmaya başlar.