Penceremin karşısındaki Hurma ağacına dalıp gitmişim, rüzgar yemyeşil saçaklarını bir oraya bir buraya sallarken ben de onunla beraber rüyalara dalıvermişim...
Kim bilir kaç yıldır burada ve kaç yıldır nelere şahitlik ediyor bu hurma ağacı...
Acaba altındaki yoldan bunca zamandır kimler gelip geçti, kaç insanı öğütürken zaman benim hurma ağacım kaç kuşu besledi meyveleriyle ve hatta kaç kuş gelip de ona yuva yaptı...
Mesela bugüne kadar kaç Antalya fırtınası görmüştür bu Hurma ağacı, incecik bedeni kaç rüzgara karşı dik durmuştur kim bilir, ve kim bilir kaç yağmurlu günün ardından doğan güneşe şahitlik etmiştir mesela...
Ben bazen dertleşirim Hurma ağacımla hatta ona isim bile buldum...
Adını Destina koydum, dinler beni Destina, bazı geceler camın önüne otururum, anlat bakalım Destina derim, hele ki bir de rüzgar varsa, hışırdamaya başlar hemen, konuşur benimle, işte yıllardır burdayım böyle ,yalnızım ama hiç halimden şikayet etmedim der bazı geceler...
Sabahları da konuşuruz destinayla, evden aceleyle çıkarken ona el sallarım, Destina ben gidiyorum var mı bir isteğin diye sorarım, hafifce sağa sola sallanır kibarca yok der...
İyidir Destina; kimseye zararı yoktur, ne kıskançlık bilir ne de ihtiras, İnsanoğlunun yüzyıllardır birbirine daha fazla hırsından dolayı zulmettiği zamanlarda bile Destina hiç bir şey istemez, öylece durur ve zamanı izler, akıp giden hayat tiyatrosunun içerisinde çoktan almıştır rolünü ve sadık kalır rolüne...
Öyle konuşmaz kimseyle, sessiz ve vakurdur...İnsanlar gökyüzüne bakmayı unuttukları için çok fazla göremezler Destinayı...
O da alışmıştır bu duruma, kafasını yeryüzünden kaldıramadıkları için gökyüzüne bakamayan insanların haline üzülür zaman zaman ama birşey demez...
Bir gün yine şu meşhur Pamfilya fırtınalarının olduğu bir akşam, incecik bedeni bir o yana bir bu yana kıvrılıyor Destina’nın neredeyse penceremin önüne ilk defa bu kadar yaklaştı...
İçimde bir korku oldu, Destina belinden kırılacak bir şey olacak zanettim ona, aldırış etmeden bir o yana bir bu yana dans etmeye devam etti...
Dedim ya ilk defa o fırtına akşamı bu kadar yaklaştık birbirimize...
Sonra yine sabah oldu, sonra yine kış bitti, sonra yine bahar geldi...
Sonra yine çiçekleri açtı...
Sonra yine kuşlar geldi...
Destina hala şahitlik etmeye devam ediyor dört mevsimin dördüne de...
Yukarıdan izliyor bizleri Destina...
Destina herşeyi görüyor dostlarım...
Siz de Destina’yı görmek isterseniz...
Yeryüzünden başınızı kaldırıp göğe bakın...