Antalya’da 31 Mart’ta yapılacak Mahalli İdareler Seçimleri’nde Büyükşehir Belediye Başkanlığı için yarışacak isimler nihayet belirlendi. AK Parti’de Hakan Tütüncü, CHP’de ise Muhittin Böcek ipi göğüsleyebilmek için kıyasıya mücadele verecek.
Her ikisinin de mevcut belediye başkanı olmaları hasebiyle geçmişte yaptıkları ya da yapamadıkları hiç şüphe yok ki seçmen için önemli bir kriter olacak. Sonuçta, ‘Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz’.
Seçmen şöyle bir arkaya bakıp bu isimlerin görev süreleri boyunca ortaya koydukları performanslara göz atacaktır…
31 Mart akşamı hangi tarafın zafer şarkıları söyleyeceğini, hangisini hüzün bulutlarının saracağını hep birlikte göreceğiz ancak son yerel seçimden bu yana siyasi yapılarda gerçekleşen değişiklikleri gözönüne aldığımızda AK Parti adayı Tütüncü’nün bir adım önde olduğunu söylemek gerekir.
Şöyle ki, hatırlanacağı gibi 2019 yerel seçimlerinde CHP’nin adayı yine Muhittin Böcek’ti. Ancak Böcek bu seçime Millet İttifakı (CHP-İYİ Parti-SP) çatısı altında girdi ve 714 bin 301 oy alarak kazandı. Rakibi AK Parti adayı Menderes Türel ise Cumhur İttifakı çatısı altında 652 bin 880 oy aldı. Aradaki fark 61 bin 421. Tabi burada, Millet İttifakı’nın 2018 Cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçiminde yüzde 16.9 oranında (ki, 250 bin 294 oya tekabül ediyor) oy alarak 3 milletvekili çıkardığını, HDP’nin dışardan destek verdiğini de unutmamak gerek.
Bugüne gelelim; Millet İttifakı ortadan kalktı. İYİ Parti kendi adaylarıyla seçime gidiyor. Sonuca çok fazla etkisi olmasa da Saadet Partisi bazı lokasyonlarda işbirliği yaparken, bazı yerlerde kendi adayını çıkarıyor. Bugün DEM adını alan HDP de yine yarışa kendi adayıyla katılıyor. Yani Böcek’e seçimi kazandıran enstrümanların bir çoğu bugün yok. CHP yalnız. Bunun yanısıra, gerek genel başkan değişikliği sırasında, gerek aday belirleme sürecinde yaşananlar nedeniyle CHP’de parti içi huzursuzluk da had safhada…
Öte yandan, seçimin iddialı diğer kanadına baktığımızda ise AK parti ve MHP tarafından oluşturulan, sonradan BBP ve Yeniden Refah Partisi’nin de katıldığı Cumhur İttifakı’nın ise hala devam ettiğini görüyoruz. AK Parti’de son yerel seçimden bu yana olan tek değişiklik ise adayda. O gün Menderes Türel’di, bugün Hakan Tütüncü. Bu da seçimi enazından olumsuz yönde etkileyecek bir faktör değil. Çünkü her iki isim de, geçmişte ortaya koydukları icraatlarıyla kamuoyunda fazlasıyla karşılığı olan isimler.
Şimdi bu verileri dikkate aldığımızda kağıt üzerinde de olsa Hakan Tütüncü’nün bu yarışta bir adım önde olduğunu söylemek mümkün. Ancak siyasette ‘hiçbir şey kesin değildir’ gerçeğinden yola çıkarak, mutlaka kazanır, fark yapar demek de çok akılcı olmaz. Veya ‘şartlar lehimize, kesin kazanırız’ rehavetine kapılmak da doğru olmaz.
Evet geçen seçimden bu yana değişen çok şey var ancak seçimi kazanmaya yetmeyebilir. Çünkü kazanmak için başka daha bir çok enstrümana ihtiyaç var. Örneğin ilçelerde doğru başkan adaylarının olması, bu adayların seçime kadar ortaya koyacakları performanslar ve seçimde alacakları oylar çok önemli. Büyükşehir ve diğer belediye meclislerinde görev yapacak üyelerin vatandaşta karşılığının olması da bir başka etken. Yani meclis üyelerinin doğru isimlerden oluşması da en az başkan adayları kadar önemli. Keza, seçim kampanyasında doğru stratejiler oluşturulması, doğru isimlerle birlikte hareket edilmesi de aynı şekilde dikkat edilmesi gereken bir etken.
Dolayısıyla, bu seçimi ‘çantada keklik’ olarak görmek, yapılacak en büyük hata olur.
Bunu her iki taraf için de söylüyorum.
Nitekim, yakın siyasi tarihimiz, ‘kale’ olarak görülen nice yerlerin sandıkta yerle yeksan edildiğinin örnekleriyle doludur…