DİTİB; Açılımı ‘’Diyanet İşleri Türk İslam Birliği’’. 40 yıl önce 5 Temmuz 1984 yılında kurulan DİTİB 40. Olgunluk yılını onurla kutlamayı hak etmiş bir çatı teşkilattır.
Aranızda bu teşkilattan yeterince bilgisi olmayanlar olabilir. Ya da hiçbir bilgisi olmayanlar da olabilir. Bu ve benzeri sebeplerden ötürü 40 yılı ve ondan öncesini sizlere kısa da olsa tanıtmaya gayret edeceğim. Çünkü bu teşkilat Türk Milletinin yurt dışındaki onur kaynaklarından birisidir.
30 Ekim 1961 tarihinde Federal Almanya ile Türkiye Cumhuriyeti arasında işçi alım anlaşmasının ilki imzalandı. Bu anlaşma çerçevesinde Anadolu’nun her ilinden akın akın insanlarımız çalışarak rızkını temin için Avrupa yollarına çıktılar.
Başta Almanya olmak üzere Hollanda, Belçika, Fransa, Avusturya ve İngiltere gibi ülkelerdeki sanayi tesislerine işçi olarak yerleştiler. Malum hikâye. Birkaç yıl çalışıp para biriktirecek ve gariban çıktıkları köylerine biraz olsun varlıklı olarak döneceklerdi.
Bu hesap tutmadı. Dönmek mümkün olmadı. Gurbet adım adım ikinci vatan olmaya başladı. Ardından eşler ve çocuklar da gurbet yaşamına dahil oldular. Yeni yaşam alanları oluşturulmaya başladılar.
Çok çalıştılar. Dil öğrenmeye başladılar. Sosyal hayata adapte olmaya gayret ettiler. Yerel halkla sosyalleşmekte zorlanıyorlardı. Yerel halk da bu duruma çok istekli değildi.
Bu şartlarda yaşamak hiç de kolay olmadı. Dini vecibelerden bireysel olanlarının dışında olanları zor şartlar altında yapabiliyorlardı. Cuma ve Bayram Namazları depolarda, bodrum katlarında, hangarlarda ve hatta izin alınabildiğinde kiliselerde kılınıyordu.
İşte Almanya’da çeşitli bölgelerde Türklerin zor şartlarda açtıkları cami derneklerinin 134 adedinin bir araya gelmesi ile onların ülke bazında çatı teşkilatı olan DİTİB kuruldu.
DİTİB’in kuruluş hikayesini dönemin Diyanet İşleri Başkanı, Hemşerimiz ve tabi aile büyüğümüz olan Prof. Dr. Tayyar Altıkulaç’tan yani birinci elden birkaç defa dinlemiştim. Ayrıca Değerli başkanımızın 3 ciltlik ‘’ZORLUKLARI AŞARKEN’’ adlı hatıratından da heyecanla okumuştum.
Şartlar hakikaten zordu. İmkanlar çok kısıtlıydı. Yerel hükümetlerle ilişkilerde çok kolay yol alınamıyordu. Yılmadılar, usanmadılar, bıkmadılar ve bu devasa organizasyonun temellerini attılar.
DİTİB hem İşçilerimizin idari işlerine destek olurken, diğer yandan başta Almanya olmak üzere çatı kuruluşu olarak her ülkede o ülke şartlarına göre kuruldular ve Avrupa’nın en büyük kurumsal teşkilatı oldu.
Yıllar içerisinde farklı faaliyet alanları, daha üst düzey temsil organları oluşturuldu. Eğitim konusu geleceğin en önemli faaliyet birim olarak gündemdeki yerini hala korumaya devam ediyor.
Şu an itibarıyla yani 40. yılda sadece Almanya’da 858 cami derneği bulunmaktadır. Bu camiler bir külliye ya da bir kültür merkezi formundadır. İbadet merkezli yapılarda onlarca faaliyet yürütülmektedir.
Hanımlar, erkekler, Gençler, genç kızlar, her yaştan çocuklar için eğitim ve kültür faaliyetleri yapılırken, genel halk için festivaller, yerel halk için tanıtım çalışmaları, diğer dini kuruluşlarla uyumlu çalışmaların yapılması, İslami değerlerin toplum tarafından bilinmesi çalışmaları en büyük motivasyon kanalları olarak varlıklarını devam ettiriyorlar.
En can alıcı nokta ise bütün bu faaliyetleri yürütenlerin maddi hiçbir kazancı yok. Tamamen Allah Rızası için çabalamaktalar. Sanki tarihin bazı omuzlara yüklediği bir misyon gibi. Hiçbiri kolay yapılabilen işler değil.
Bu derneklerde yöneticilik yapanların profesyonel olmadıklarını, içgüdüsel davranışların ön planda olduğunu, aşırı bir özveride bulunduklarını da hesaba katarsak nasıl bir çalışma olduğunu çok kolay anlayabiliriz.
Ditib’i daha detaylı tanıyabilmek ve bilgi alabilmek için kuruluşun internet adresinde biraz gezinmeniz yeterli olacaktır. www.ditib.de
Türk Milletinin uç beyleri olarak teşkilatlı bir çalışma örneği gösteren bütün yiğitlerine selam olsun. Vefat edenlere Rahmet olsun. Sağ olanlara Rabbim bu onuru hiç unutturmasın. Dördüncü nesile ulaşan Batı Avrupa Türklüğü olarak inancıyla, kültürüyle öz yurduna olan bağlılığıyla daha nice nice kuşaklara ulaşabilmeyi Rabbimiz lütfeylesin.
Allah’a emanet olunuz.