İlk Vahiy: “İkra”
İkra: Lügatte “Oku” demek, yazılı bir metni okumak veya hafızadan ezbere okumak. Anlayarak, farkına vararak okumak.
Ama Rasûlullah (s.a.v.) ömründe herhangi bir yazıyı yazmamış ve okumamış, kimseden talim ve ders görmemişti. Bu yüzden, “Ben okuma bilmem” anlamında “Mâ ene bi-kâriin” demişti Cebrâil’e (a.s.). Zâten o dönemde Mekke’de sadece 17 kişi okuma biliyordu.
Peki okuma bilmeyen bir kişiye “İkra” “oku” demek ne anlama geliyor? Sadece bir yazının okunması mıdır “İkra”.
Dilimizde kullanılan “okumak” ile alâkalı çok farklı deyimler vardır ve hiçbiri herhangi bir yazının okunması anlamına gelmez. Meselâ:
Kalbini okumak, İçini okumak, Ciğerini okumak, Düşüncesini okumak, Gözlerinden okumak.
Bildiğini okumak, Masal/Maval okumak, Canına okumak, Gözleri velfecr okumak, Lanet veya Rahmet okumak, Meydan okumak, Tersinden okumak, Yâve (gereksiz söz, boş konuşmak) okumak.
Gazel okumak, Şarkı okumak, ezbere okumak.
İşte Cebrâil’in (a.s.) ilk üç “İkra” “oku” sözü bir yazıyı, belgeyi okumak anlamında olmayıp; “Enfüs ve âfâkı” yani “Kendini ve kâinâtı oku” anlamındadır. Zira “ikra” “oku” emrinin mef’ûlü yani nesnesi mahzuftur, yoktur, neyin okunacağı tahsis edilmediği, belirtilmediği için sınırsız okuma, umûmî okuma kastedilmiştir.
İnsan kendini ve kâinâtı nasıl okur?
Hacı Bektâşı Veli hazretleri: “Okunacak en büyük kitap insandır” der.
“Bismi Rabbik” Rabbi’nin adıyla. “Rabbi’nin adıyla, Rabbi’nin yardımıyla ve Rabbi’nin nâmına” demek.
Kendini ve kâinâtı mânâ-yı harfî ile okumak, mânâ-yı ismi ile yani nefsine bakan yönü ile değil. Bir harf kendi başına bir mânâ ifade etmez, ancak başkasına işâret ederse anlam kazanır. Kendine ve bütün kâinâta, mahlûkâta Allah hesabına ve Allah’ın sanatı ve eseri nazarı ile bak ve oku.
Kendini ve kâinâtı, mahlûkâtı çok iyi okuyan Yunus Emre hazretlerine kulak verelim:
İlim ilim bilmektir, İlim kendin bilmektir
Sen kendini bilmezsen, Ya nice okumaktır
Okumaktan mânâ ne, Kişi Hakk’ı bilmektir
Çün okudun bilmezsin, Ha bir kuru emektir
Okudum bildim deme, Çok tâat kıldım deme
Eri hak bilmez isen, Abes yere yelmektir
Dört kitabın mânâsı, Bellidir bir elifte
Sen elifi bilmezsin, Bu nice okumaktır
Yirmi dokuz hece, Okusan uçtan uca
Sen elif dersin hoca, Mânâsı ne demektir
Yunus Emre der hoca, Gerekse bin var hacca
Hepisinden iyice, Bir gönüle girmektir.
Yunus Emre ilk inen âyet-i kerîmeleri yalın ve sâde üslubuyla ne de güzel tefsir etmiş. Yani “kendini ve kâinâtı okuman seni Rabbi’ne sevketmiyorsa, Rabbi’nin adıyla, Rabbi’nin nâmına okumuyorsan, boşa okuma, okumanın ne anlamı var” deyivermiş. Çünkü “Okumaktan mâna kişi Hakk’ı bilmektir.” Hakk’ı bilmek içinde kendini bir oku bakalım, ne durumdasın. “Men arefe nefsehû fekad arafe Rabbehu” yani “Nefsini, kendini tanıyan Rabbi’ni tanır” Kendini okumaya bak, işe oradan başla. Sonra da kâinâtı ve mahlûkâtı oku.
Kendini okumakta zorlanıyorsan, sana seni okumayı öğretecek ve sana bu konuda yardımcı olacak birisi olsun hayatında. Kendini rahatsız hissettiğinde, hastalandığında bedenini okuyan ve rahatsızlığını teşhis edip tedavi uygulayan doktor gibi; ruhunu okuyan, ahlâkî özelliklerini okuyan ve sana güzel ahlak sahibi olabilmenin çarelerini gösteren, danışacağın, konuşacağın, halleşeceğin bir rehberin olmalı.