Gerek kitabe ve gerek kadim meskûkât (eski sikkeler) bu havâlîde Solimos ismiyle bir mabud/tanrı daha doğrusu uluhiyyet makamına çıkarılmış bir kahramanın bulunduğunu vazıhan (açıkça) gösteriyor. Weddington, Asya-yı Suğrâ (Küçük Asya) eserinde 296. sayfasında diyor ki: “Solimos mabudu, asıl milli bir mabud yani o tepenin ilahıdır. Fakat meskûkât resimlerinde Zeus ile arası bilâhare birbirine karıştırılmış olup kadim Termessoslular Yunanın din ve hurafelerini kendi dinleriyle kaynaştırmışlardır.” Muhakkak olarak bir şey varsa o da Pisidya kıtası ve belki de Lisya ve Karya dahi Solim namında bir kavim ile meskundu. Lisya’da “Solime” nâm-ı kadimiyle müsemma (eski isimiyle isimlendirilmiş) “Tahtalı” Dağı ve Alaiyye (Alanya) havalisinde Selosya “Soli” ism-i kadimiyle bir şehrin bulunmasına bakılırsa bu havali kâmilen Solimlerle meskundu. Fakat, acaba bu Solim kavmi hangi ırka mensuptu, meselenin ehemmiyeti buradadır. Heredot’un muasırı Samoslu Epikür Kirilyus, Solime Dağları sekenesinin lisanı Finike lisanı olduğunu, Mayer, Milaslıları Arion, Termessosluları yani Pisidyalıları Finikelilerden olarak kabul ediyor. Fakat bu nazariye ancak Kilikya için bir dereceye kadar kabul edilebilir. Çünkü şimal hududunu teşkil eden “Toros” silsilesi Manavgat’ın garbında en ziyade sahile yaklaşarak şarkı garbdan ayırmaktadır. Pisidya, Lisya ve Pamfilya havalisi Finikeliler tarafından bir müddet cevlengah ittihaz edilmiş ve bura ahalisi Finikelilerle münasebet-i dostânede (dostça münasebette) bulunmuşlarsa da ırkı itibariyle ayrıdırlar.
Niyemeya – Wedige: Müteaddit isimleriyle istişhâd ettikleri veçhile (şahit gösterdikleri şekilde) Pisidya lisanı Karya ve Lisya lisanlarıyla akrabadır.
Starbon’da, (13, 630) Kabalılar dahi Rumcayı ve Solim lisanını istimal ettiklerini (kullandıklarını) yazıyor.
Bizanslı “Etyen”in zapt ettiği birkaç Karban kelimesine bakılırsa bu lisan Yunanca’dan büsbütün başkadır.
Mesela: Ala=At, Hava=Mezar, Kara=Baş, Banda=Muzafferiyet, Kela=Kral gibi. Ramsay’ın 1883’de neşr ettiği eserinde Pisidya lisanının huruf-i saite cihetinden (sesli harfler yönünden) pek zengin olduğunu söylüyor. Bu zenginlik Kara ve Lisa lisanlarında da olduğu gibi haddi zatında bu telaffuzdaki âhenk pek mühim ve bu istidat yalnız Arı ve Yunan lisanlarında fevkalade inkişaf etmiştir diyor. Termossos kitaplarında tesadüf edilmekte olan pek çok eşhas isimleri vardır ki Yunanca olmadıkları muhakkaktır.
Bunları neşri mukarrer olan (kararlaştırılmış) Termessos Tarihi’nde göreceğiz.
Fhilips Lupa’nın tedkikatına göre, Solimler bidayeten (başlangıçta) kendi lisanlarıyla ve bilahare Yunanca ve hatta Finike lisanıyla dahi tekellüm ederlerdi. Bu lisan hakkında fazla söylemeye salahiyatdâr değiliz. İleride dahi elde edeceğimiz eski kitaplardan lisan uleması bu lisan hakkında bizi tenvir edecektir (aydınlatacaktır). Saydığımız işbu eserler, Solimlerin hangi ırka mensup oldukları hakkında bizi iknaya kâfi değildir. Daha doğrusu kendileri de mütereddit bulunuyorlar. Bu husus için münhasıran zirdeki (aşağıdaki) tarihleri de gördükten sonra kanaatimizi söyleyebileceğiz.
Mu’cemü’l-buldan’da naklen Hüsameddin Efendi diyor ki: “Kadim Türk hükümdarından “Eyli Han”ın pederi Solimdir. Bu kelime Türkçe yüce ve refî mânâsına olan Solim’in masdarından mehuz (alınma) “Soli” veyahut rifat mânâsına olan “Solim” olduğu muhakkaktır. (Dipnot: Lehçe-i Osmânî’de Solim’in “mahbub ve câzip olmak” mânâsınadır diyor)
Mir’âtü’l-basar’da: “Solim, Küçük Asya’da kadim Türk kabilelerinden bir kabile reisinin ismidir” diyor.
Lonorman’ın tahminine göre: İli Han (K. M. 134)’de berhayat olup Anadolu’da kesb-i iktidar ederek “Solit” ve “Karit” dairelerini taht-ı inkıyada (itaat altına) alıp oğullarından “Solim Han”ı Solit valiliğine, “Emas Han”ı Karit valiliğine nasp eylemiştir.
Morgan’ın rivayetine göre (K. H. 1922)’de Amasya hükümdarı bulunan “Karsan Han”ın oğlu “Solim Han” der ki bunun zamanında meşhur Teruva Muharebesi vuku bulmuştur. (Devamı var)
Antalya Müze Müdürü Süleyman Fikri, “Teke Vilayetinde İlk Sekene”, Türk Yurdu Mecmuası, Teşrîn-i sânî 1928/Kasım 1928, 17. Sene, cilt 2-22, sayı 11-205, sayfa 28-29.