Zombileri bilirsiniz. Hani şu son yıllarda korku/gerilim filmlerinin değişmez argümanı olan zombilerden bahsediyorum. Filmlerdeki tabiriyle ‘yaşayan ölüler’. ..
İnternette şöyle bi araştırdım, Zombi; vudunun Afro-Caribbean ve Creole ruhani inanç sistemlerinde ölümsüz insan anlamına geliyor. Daha doğrusu, doğaüstü güçler ve şamanistik hekimliği vasıtasıyla, yaşayanlar arasında korku yaratmak amacı ile ölü insan bedenlerinin yeniden canlandırılması manasına geliyor. Bizim sözlüklerde karşılığı ise aptal, bön, budala…
Her neyse, Ramazan Bayramı’nın hemen ertesinde bu zombi hikayesi de nereden çıktı demeden konuya gireyim. Efendim ben son zamanlarda yaşadığım muhitte sadece geceleri değil gündüzleri de çokça zombi görüyorum. Yaşadığım muhiti bu köşenin sıkı takipçileri daha önce birçok kez bahsettiğim için bilirler ama bilmeyenler için bir kez daha izah edeyim. Bendeniz Kızılarık Mahallesi’nde ikamet ediyorum. Hani şu Yeşildere, bilinen adıyla Zeytinköy’le komşu olan mahallede. 2838 Sokak’taki Emral Kozak Sitesi’ndeki 30 aileden biri de benim ailem…
Köşemizin müdavimleri hatırlayacaktır, mahallemizde, sokağımızda tanık olduğumuz ürkütücü, tedirgin edici manzaraları bir çok kez yazımıza konu ettik. Uyuşturucu madde bağımlılarının site kapısının önünde, çevre duvarının dışında alenen madde kullanmalarını, geceleri yaktıkları ateşin etrafında toplanıp uyuşturucu partileri verdiğini, günün her saatinde eşlerimizin, çocuklarımızın ve bizlerin karşısına dikildiklerini anlattık. CİMER’e, Antalya Valiliği’ne, Emniyet Müdürlüğü’ne sözlü/yazılı başvurup bu giderek kangrene dönüşen soruna çözüm aradığımızı aktardık siz okurlara.
Ve herhangi bir çözüm bulamadığımızı…
Bu sorundan muzdarip olan sadece biz de değiliz. Kızılarık Mahallesi’nin Zeytinköy’e yakın olan sokakları başta olmak üzere tamamı aynı manzaralara sabah-akşam tanık oluyor. Kimse çocuğunu gönül rahatlığıyla sokağa bırakamıyor. Tüm binaların kapıları kameralı, şifreli. Kapının açık kalması herkesin en büyük korkusu. Koskoca mahallede yaşayan binlerce insan, evlerine desturla girip desturla çıkıyor.
Bir yazımda Zeytinköy için ‘kurtarılmış bölge’ ifadesini kullanmıştım. Aynı ifadeyi üzerine basarak yine kullanıyorum. Burası resmen kurtarılmış bölge. Öyle ki, ne polis gerektiği gibi müdahale edebiliyor, ne de başka bir güç. Sokak aralarında insanlar değil adeta zombiler dolaşıyor. Tavırları, hareketleri, görünüşleri o filmlerdeki zombilerden farksız. İnanmayan, abarttığımı düşünüyorsanız lütfen bir saatinizi ayırım bahsettiğim bölgede sokak aralarında dolaşın. Yalnız dikkat edin, dolaşırken sakın bir şeyler yemeyin, elinizde herhangi bir paket filan olmasın, sigara içmeyin, telefon taşımayın ve en önemlisi gördüğünüz zombilerden hiçbiriyle göz teması kurmayın.
Peki sizin bu gördüklerinizi polis görmüyor mu, polis bölgeye gelmiyor mu ? diye soranlarınız olacaktır. Polis geliyor elbette. Ve elbette bizim gördüklerimizi hatta belki görmediklerimizi de görüyor ancak bu manzara öylesine kanıksanmış ki, görüp geçiyorlar. Öyle ya, sonuçta burası Zeytinköy. Zeytinköy için bu manzaralar gayet doğal. Ancak polisin ve ilgili tüm yetkililerin görmediği, farketmediği şey, Zeytinköy’e sınır Kızılarık Mahallesi’nde yaklaşık 25 bin nüfusun barındığı…
Buradan semt sakinleri adına bir kez daha bu tür konulardaki hassasiyetine inandığım Antalya Valisi Ersin Yazıcı ve Antalya Emniyet Müdürü Orhan Çevik’e sesleniyorum; Lütfen bu soruna bir el atın. Biliyorum seçim arifesindeyiz ve şu sıralar önceliğiniz seçim güvenliği ancak bizim önceliğimiz can güvenliğimiz. Bir şeyler yapmak için birilerinin ölmesi, bir facianın yaşanmasını beklemeyin. Bizi daha ne kadar duymazdan, görmezden geleceksiniz ?
Askerlik yapan, vergisini veren, katma değer sağlayan dürüst vatandaşlar olarak ‘güvenli yaşama’ hakkımızı sizlerden talep ediyoruz…
Lütfen artık bu sese kulak verin…
Teşekürler Yunus bey, sürekli büyüyen ve ciddiyetle el atılmayan bu sorunumuzu dile getirdiğiniz için. İnşallah sayın Valimiz Ersin Yazıcı ve Sayın Emniyet müdürümüz Orhan Çevik bu soruna bir an önce müdahale ederek çözerler. Mahalleli olarak kendilerine şükranlarımızı sunarız.