Her şeyin süt liman olduğu zamanlarda bu uyarıya dikkat etmek gerçekten çok kolay olur. Beyaz bir zemine atılmış birkaç adet başka renkte maddelerin görünmesi gibi. Sayıları az olduğu için çabucacık fark edilirler.
Ya farklı renkler beyaza üstün gelebilecek duruma gelmişse, işte o zaman işler zorlaşır. Kimi kimden ve nasıl ayıracaksın?
Bu sorunun cevabını bilmek ve sürekli uygulamak için zulüm ve zalimliğin sözlükten ziyade hayatta ne anlama geldiğini bilmek ve sürekli güncellemek lazımdır.
En basit anlamıyla bir canlının doğal haklarının ihlali zulümdür ve yapan-lar tam bir zalimdir.
Bu başlık hiç değişmez. Ana tarif budur. Bizlere düşense bu ana başlığın alt maddelerini sürekli güncel tutmak olmalıdır.
Mesela:
-Durup dururken sebepsizce bir canlıya kıymak. Bu eylemi tehdit altında olmadan yapmak.
-Bir canlının doğal haklarını ihlal etmek. Mesela orman yakanların bu zulmü ne kadar çarpan etkisiyle yaptıklarını bir düşünelim bakalım. İlk beş dakikada normal insan terlemeye başlar.
-Bilgisi, düşüncesi ve zihinsel alın teri gasp edilen insanın hakkının ilk yendiği andan itibaren kümülatif hak artışındaki hacmi bir düşünürsek yine ilk beş dakikada aklımız havlu atar.
-Trafikteki uyanık! hareketlerin sonucunda kimlerin nasıl etkilendiğini de hesap etmeye çalışalım.
-Ticari hayatta sihirbazlık hareketlerle muhatabını aldatan sadece bir defa ve bir kişiyi mi aldatmış olur?
-Akademik hayatın her safhasında emeksizce not alıp tez yazanlar, unvan alanlar, o unvanla makam alanlar sadece bir defa uyanıklık mı yapmış oluyorlar?
-Üreticilerin imal ettikleri ürünlerin hammaddelerinden kaliteyi azaltan kısıtlamalar yapmalarının neticesindeki zulüm nerelere kadar gider acep?
-Denizleri kirletenlerin, tabiata çöp atanların, yerlere tükürenlerin, gürültülü yaşayanların, sosyal hayatı diğer insanlara ve canlılara dar edenlerin nasıl bir hak ihlali yaparak zalim olduklarını bir düşünelim bakalım.
-Bir babanın ailesi ile kurduğu dengesiz ilişkilerin hayat boyu ortaya çıkacak olumsuzlukların listesini yapmak ne kadar kolay olabilir ki?
-Hak etmediği, emek vermediği alanında eğitim almadığı makamlar konusunda sınırsız bir ihtirasla elde edilen pardon işkal edilen makamların neticelerini listelemek ne kadar mümkündür?
Hak ve haksızlık şöyle bir şey ki zerresi bile yok olmaz. Yaratıcımızın Zilzal Suresinde ve diğer birçok ayette en ufak toz parçası olan zerreyi örnek göstermesi konunun ehemmiyetine binaendir.
Sakın ‘’küçüktür, önemi yok demeyelim’’ diyedir bütün bu tanımlamalar ve uyarılar.
Cesareti olanlar, bütün hayat meşgalelerine hak ve haksızlık noktasından bakarak zulüm, zalimlik, hak ve haksızlık çerçevesinden bakmayı bir deneyelim bakalım ne kadar başarılı olabiliyoruz.
Ey haklılar çoğalın ki haksızlar azalsın. En azından ‘’ Ne varmış bunda? Artık bunu herkes yapıyor. Bir ben miyim insanların en dürüstü? Bu devir böyle elden bir şey gelmez. Daha büyük haksızlar ve zalimler utansın’’ gibi şuursuz cümleleri kuran olmayalım.
Bu mücadelemizde rabbimiz yar ve yardımcımız olsun diye dua edelim. Bu vesileyle hoş olunuz, hoşça kalınız, Allah’a emanet olunuz.