Antalya Otobüsçüler Odası Başkanı Yasin Arslan, Ocak ayının ilk haftasında yapılan ve yeniden başkan seçildiği olağan genel kurulda özetle şöyle bir konuşma yaptı;
“Araç yaşlarını 10 yaştan 15 yaşa çıkartarak 5 yıl amortisman kazandırdık. Belediye aidat ve devir ücretlerine dava açarak kazandık ve kaldırttık. ‘Yaş sınırı olmayan öğrenci yaşına 28 yaş sınırı getirttik. Birçok ücretsize dava açarak ücretli binmesini sağladık.’ Ekonominin kötü gitmesi, giderlerimizin katlanarak artması sebebi ile ‘her yıl düzenli toplu taşıma zammımızı aldık.’ Ücretsiz seyahat kapsamında taşınan yolcular için Büyükşehir Belediyesi’nin destek sağlayabilmesi adına kanun çıkartılmasına vesile olduk. Bu kanun sayesinde Covid-19 salgınında esnafımızın mazot desteği ve biniş başı destek almasını sağladık. Büyükşehir Belediye Başkanımız bizlerden hiç bir zaman yardımını ve desteğini esirgememiştir, kendisine buradan teşekkür ediyorum. Covid-19 salgını ile ulaşımda ‘ayakta kısıtlamalarına her daim şehrimiz mülki amirleri ile temas kurarak ayakta yüzde 40-50 oranı uygulanmasını sağladık.Birçok ilde ayakta yolcu dahi aldırılmaz iken..’Bu hizmetleri Büyükşehir Belediye Başkanımın destekleri, değerli bakanlarımız, milletvekillerimizin destekleri ile biz talep ettik, mücadele ettik. Onlar da hayata geçmesinde bizlere destek oldular.”
Siz değerli okurlarımızdan özellikle tırnak içinde yazılı cümlelere bir kez daha bakmanızı rica ediyorum. Bunlar başkan hazretlerinin üyelerine göğsünü gere gere sunduğu iftihar vesilesi icraatlarından bazıları. Dikkat ederseniz hiçbirinde ‘kamu yararı’ sözkonusu değil. Sadece ve sadece otobüsçü esnafının yararı sözkonusu…
Şimdi diyeceksiniz ki, bunda ne var ? Adam görevini yapıyor, esnafını koruyor. Elbette yüzeysel baktığınızda durum bu. Ancak ulaşımla ilgili tüm yazılarımızda ısrarla altını çizdiğimiz bir hususa yeniden dikkatinizi çekmek istiyorum; Toplu ulaşım bir ‘kamu hizmeti’dir. Dolayısıyla bu hizmeti veren her kim olursa olsun ‘kamu görevi’ üstlenmiş demektir. Haliyle bu görevlerini ifa ederken ‘kamu yararı’ gözetmek durumundadır.
Şimdi yeniden ‘Arslan’ başkanın konuşmasına dönelim. Hepsi bir yana da benim özellikle takıldığım bir cümle var. Muhterem başkan demiş ki, “ayakta kısıtlamalarına her daim şehrimiz mülki amirleri ile temas kurarak ayakta yüzde 40-50 oranı uygulanmasını sağladık.Birçok ilde ayakta yolcu dahi aldırılmaz iken..”
Covid salgınının en aza indirilmesi için ülke genelinde seferberlik ilan edilmişken toplu ulaşım araçlarının hala niye tıka basa yolcuyla doldurulduğuna bir anlam veremiyorduk, ‘Arslan’ başkanın bu açık itirafı ile nedenini öğrenmiş olduk. Tabi ona bu konuda yardımcı olan kendi ifadesiyle ‘mülki idare amirleri’nin kimler olduğunu da merak etmiyor değiliz. Otobüsçüler kazançlarını artırsınlar diye halkın sağlığını hiçe sayan bu mülki idare amirlerini vicdanlarıyla baş başa bırakıyoruz.
Öte yandan, kendi ifadesiyle çalışarak, çabalayarak, mücadele (!) ederek istediği herşeyi yaptıran bu cevval başkan, her yıl düzenli olarak zam aldığını da belirtmiş konuşmasında. Doğrudur. Her yıl ulaşıma zam yapıldı. Bu yıl da yapıldı. 15 Ocak’tan itibaren geçerli olmak üzere ulaşım ücretlerine yüzde 25 zam yapıldı. Bu yeni zamla birlikte 4 lira 10 kuruş olan toplu taşıma ücreti 5 lira 20 kuruşa yükseldi. Öğrenci ücreti ise 2 TL 40 kuruştan 2.65 TL'ye çıkarıldı. Belki çoğu vatandaşın haberi bile olmadı üstelik…
Ancak gelin görün ki, bu zam da bizim ‘Arslan’ başkana yetmemiş. Dün Manşet Gazetesi’nde çıkan habere göre, “Bu yetmez yine zam” diyormuş hazret…
Üstelik,“Önümüzdeki hafta kontak kapatmak zorunda kalabiliriz” diye aba altından sopa göstererek…
Olur mu, vatandaş henüz son zamdan haberdar değilken yeni bir zam yapılır mı? Siyasileri, bürokratları böylesine parmağında oynatan cevval bir başkan olduğu müddetçe neden olmasın. Koca kenti 300-500 oy uğruna heba eden siyasetçiler olduğu müddetçe neden olmasın. Hep söylediğimi bir kere daha söyleyeceğim; Toplu ulaşım bir kamu hizmetidir ve kamu tarafından yapılmalıdır. Evine ekmek götürmekte zorlanan dar gelirli vatandaş bu doymak bilmeyen kesime daha fazla kurban edilmemelidir. Milletin ayranı yeterince kabarmıştır. Benden söylemesi…