Nasıl bir millet olduk, nasıl bu hale geldik anlamıyorum…
Alavere dalavere işlerinde, dolandırıcılıkta, sahtecilikte bir numarayız.
Fırsatçılık dendi mi üstümüze yok.
Hak, hukuk, adalet, kul hakkı hepsi fasa fiso oluyor biranda…
Krizleri fırsata çevirmekte son derece mahiriz. Son günlerde yaşadıklarımız buna örnek.
Dolar, avro yükseldi ya elindeki ürüne, verdiği hizmete zam yapan yapana. Hem öyle zamlar ki, ayarı, dengesi filan da yok.
Tamam, canım ülkemde maalesef iğneden ipliğe hemen her şey ithal ediliyor. Aldığımız ürünlerin yüzde 90’ı dolara endeksli. Bunları biliyoruz eyvallah ancak bu ne zam yamyamlığı kardeşim.
Bu nasıl bir vicdansızlık ?
Bir ürün gün aşırı zamlanır mı ?
Adeta hepsi birbirini kolluyor. Biri yüzde 10 yaptıysa zammı, diğeri yüzde 20’yi patlatıyor.
Soran mı var, araştıran mı.
Nasılsa serbest piyasa ekonomisi var ya ülkemizde, kimse burnundan kıl aldırmıyor.
‘Beğenmediysen alma kardeşim’ modunda hepsi…
Dün televizyonlar gösterdi, İstanbul’da bir iki noktada yüzlerce sıfır otomobil bulundu.
Stoklanmış…
Aylardır AK Partililerin dilindeydi; “Ekonomik kriz diyorsunuz ama bakın sıfır araç yok, bulunamıyor. Demek ki kriz filan yok” martavalı…
İşin aslı yeni çıktı ortaya…
Sıfır araç yok değil var ama fırsatçılar stoklamış. Yani öyle ekonomik rahatlıktan filan değil fırsatçılıktan yok.
Tamam eyvallah kimse kaybetmek için ticaret yapmaz. Kazanç esastır anladık da, bir de vicdan denen bir şey var değil mi ?
Helal, haram, Allah korkusu örneğin…
Bunlar yoksa zaten yapacak bir şey de yok…
Hele şu zincir marketler…
Son yıllarda servetlerini ona, yüze, bine katlayan hemen her köşe başında zincirlerine yeni bir halka ekleyen marketler…
Bir aldığınızı ertesi gün aynı fiyata alamıyorsunuz. Geçen de yazmıştım, ‘etiketçi’ istihdam ediyorlar artık. Bu kişilerin tek işleri her gün etiket değiştirmek.
Böyle bir zam çılgınlığını ömrüm boyunca ilk kez gördüm…
Bu ülke daha önceleri de ekonomik krizler yaşadı. Çok daha vahim günler gördü ancak böylesi bir vicdansızlığı ilk kez görüyorum. Dövizle mövizle alakası olmayan ürünler bile yüzde 100’ün üzerinde zamlandı…
Önceki gün asgari ücret açıklandı. İktidar önemli bir artış yaptı. Emeklilere de yine önemli bir zam yapılacağı konuşuluyor. Ancak bu zam çılgınlığı durdurulamaz ise ne asgari ücretteki artış, ne emekliye yapılacak iyileştirme bir anlam ifade etmeyecek. Ücretlere yapılan zam bir ay içinde sıfırlanacak. Dolayısıyla bu işe acil bir çözüm bulmak lazım. İktidar kanadı, ‘Serbest piyasa ekonomisini benimsediğimiz için fiyatlara müdahale sözkonusu olamaz’ görüşünde öyleyse ne yapmalı, bu cendereden nasıl çıkmalıyız ?
Hani millete ‘gelin alışverişi bir süreliğine en aza indirerek zam çılgınlığını durdurmayı deneyelim’ çağrısında bulunacağım ama ama sonuçta bu zamları yapanlar da bizden, içimizden. Yani kimi kime şikayet edelim ki…