Antalya şehir içi toplu ulaşımda kafalarına göre takılan otobüsçü esnafı, tavuklarına ‘kış’ diyen olmadığı için istedikleri gibi at koşturmaya devam ediyor…
Daha önce bir çok kez yazdım, yazmaya da devam edeceğim.
Ta ki, kulağının üstüne yatanlar duyana, körler görene kadar…
Tarım ve turizm potansiyeliyle bir dünya kenti olan Antalya’yı hala ‘kasaba’ zihniyetinde gören bu güruha kimse ses çıkaramıyor. Bir kamu görevini üstlenmiş olmalarına rağmen hiçbir dönem bu bilince sahip olamayan otobüsçüleri kimse dizginleyemiyor. Antalya’ya geldiğim günden beri kaç belediye başkanı gördüysem hiçbiri bu güruha karşı koyamadı, koymaya kalkışanların da akibeti iyi olmadı. Seçim zamanları istedikleri tavizleri verenin yanında yeralan otobüsçüler, istedikleri olmadığı ya da eksik olduğu zaman ise kazan kaldırmaktan geri durmadı…
Daha önceki yazımda da açıkça ifade ettiğim gibi bunlar kendilerine taviz veren başkanların hepsine zamanı geldiğinde ihanet etti, sırtından bıçakladı. Şimdi aynı şeyi Muhittin Böcek’e yapıyorlar…
Böcek başkan farkında mı bilmiyorum ama otobüsçülerin her hatası kendi hanesine yazılıyor. Şu soğukların, yağışların eksik olmadığı günlerde duraklarda saatlerce otobüs bekleyen, şoförlerin hoyrat tavırlarından bezginlik yaşayan her vatandaş Büyükşehir Belediyesi’ne, yöneticilere demediğini bırakmıyor.
Bir kamu hizmeti olan toplu ulaşım, bu para hırsı gözlerini bürümüş sözde esnaf kesiminin ihtiraslarına kurban edilmiş durumda vesselam…
Ey Büyükşehir Belediyesi yetkilileri, siz ne kadar planlama yaparsanız yapın, yaptıklarınız kağıt üzerinde kalıyor haberiniz olsun. Otobüsçüler herşeyi canları nasıl istiyorsa öyle yapıyor. Mesela, istedikleri güzergahlarda çalışıyorlar, istemedikleri yerlerde otobüsleri çekiyorlar. Vatandaş saatlerce durakta beklemiş, ıslanmış, üşümüş umurlarında değil. Önceleri yalan da olsa ‘arıza yaptı’ filan gibisinden bir bahaneleri olurdu, şimdilerde buna bile ihtiyaç duymuyorlar. Dakikalarca bekliyorsunuz, otobüs gelmiyor. Soruyorsunuz, ‘mazeret bildirmeden araç gelmedi’ deniliyor. Yani artık mazeret göstermeye dahi ihtiyaç duymuyorlar. Büyükşehir yetkililerine bildiriyorsunuz, “Evet maalesef biliyoruz, böyle yapıyorlar ama elimizden bir şey gelmiyor. Zarar ediyoruz deyip araçlarını çekiyorlar” yanıtıyla karşılaşıyorsunuz.
Evet yanlış okumadınız. Aynen böyle diyorlar.
Öğrendiğim kadarıyla son günlerde 115 otobüs toplu ulaşımdan ‘zarar ettikleri’ gerekçesiyle çekilmiş. Kendi kafalarına göre… Hali hazırda 372 esnaf otobüsü, 198 belediye otobüsü faaliyette ki, bunlar da yeterli olmuyor. Ana arterler bir şekilde idare ediliyor da, kenar köşe semtlerde ciddi bir ulaşım sıkıntısı yaşanıyor…
Defalarca yazdık, söyledik. Toplu ulaşım kamu hizmetidir. Kar, zarar gözetilemez. Bu yüzden de hep şunu savunduk; Bu işi belediye bizzat kendisi yapmalıdır. Aksi halde ulaşım kaosu bitmez…
Şimdi buradan bir kez daha yetkililere, daha doğrusu en yetkiliye, Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’e sesleniyorum. Sayın başkan, bugüne kadar ‘oy kaygısı’ ile göz yumulan, taviz verilen otobüsçü esnafına artık bir ‘dur’ deyiniz. Evine, işine gitmek için toplu ulaşımı kullanan halkın daha fazla mağdur edilmesine müsaade etmeyin. Canı sıkıldıkça otobüsünü çeken, istemediği güzergaha gitmeyen, vatandaşı hor gören ‘ulaşım baronları’na varlığınızı hissettirin…
Sizden öncekilerin düştüğü hataya düşmeyin. Emin olun ki, sizden öncekilere yaptıklarının aynısını vakti geldiğinde size de yapacaklar. Bunlara asla ama asla arkanızı dönmeyin. Vücutta kangren olan parça kesilir. Siz de bütünlüğü bozan, hizmetlerinizi sekteye uğratan bu güruhu kesip atın.
Emin olun halkın nezdinde kahraman olursunuz…
Açık ve anlaşılır bir anlatıma sahip bir yazar. Tebrik ederim.