Karne zamanı da geldi çattı. Çocuklarımız çoktan tatil moduna girdiler bile. Evde öğrenim dönemi, okul dönemi derken senenin sonuna geldik. Aileler çocukları için elinden gelen fedakârlığı yaptığını düşünse de çocuklar zorlu bir eğitim sürecinin içinde yer aldılar ve çoğu da eğitim-öğretim döneminde konusunda oldukça sıkıntılı zamanlar geçirdiler.
Şimdi karne zamanı.
Kırık notları açıklama, iyi olan notlarla gurur duyma zamanı. Ancak çocuklarımızın getirdiği karnelerdeki her bir notta ebeveynler olarak, öğretmenler olarak en az onlar kadar bizim de payımız olduğu unutulmamalı. Çocuklarımız eğitim zamanında tatil mi, öğrenim mi, ikisi birlikte mi derken büyük bocalama yaşadılar ve adapte süreleri de oldukça uzadı. Dolayısıyla onların içinde bulundukları durumu daha makul şekilde karşılayıp, evlatlarımızı karşımıza almaktan çok yanlarında olduğumuzu, iyi ya da kötü nottan ziyade onların nasıl olduklarıyla ilgilendiğimizi kendilerine de hissettirmemiz gerekiyor.
Başarı inandıkça gelişen bir olgu.
Gelecek dönemde daha iyi olmaları için sevgimizi, ilgimizi o küçük yüreklerden esirgemeden, onları suçlayıp, dikta yoluyla başkalarını örnek göstermeden her çocuğu bireysel olarak algılamaya özen göstermeliyiz.
Yetişkinlerin içinde bulunduğu sıkıntılı dönemi onların da yaşadığını unutmamalıyız. Her ne kadar sorunlarımızı ev ortamında gündeme getirmemeye çalışsak da, emin olun farkında olmadan evlatlarımıza yansıttığımız çok şey oluyor.
O sebeple karneleri nasıl olursa olsun, onların mutlu anlarına şahit olabilmek için yüreklerimizi açmalıyız. Eğitim hayatında onlarca karneye sahip olurken, yaşamlarında sahip olabilecekleri tek bir aileleri olduğu unutulmamalıdır. Eminim ki, onların varlığıyla, sağlığıyla, kahkahalarıyla mutlu olmak biz anne babaların en büyük arzusu aslında.
Bu arzumuz sonsuz, mutluluğumuz daim olsun sevgili aileler…