-Bey, üst komşular 9 günlük tatili değerlendirmek için falanca otele gidiyorlarmış!
-Ne yapalım Hanım, bu sene yerimizden kıpırdayamayız. Güle güle gitsinler bakalım.
-E bunlar da para yok pul yok diyorlardı, bak tatile çıkabiliyorlar ama. Adam tatil için kredi çekmiş, biz de çekelim. Çocuk çoluk sevinsin.
-Olmaz hanım, biliyorsun benim iş özel sektör. Tatil bize 9 gün değil. Hem o üç günlük tatili bir sene boyunca ödeyecek takatim de yok. İcralar kapıda.
-E o zaman bari komşularla bir yerlere gidelim, piknik yapalım. Birkaç gün kafayı dinleriz. Hem Gülbin hanımlar da hafta sonu Kaş-Kalkan yaparız diyorlardı. Onlara takılırız, ne dersin?
-Hanım daha maaşı almadık. Bayram harçlığı ne kadar verirler bilmiyorum. Daha devam eden borçlar, arabanın depo boş, kira ödemeleri, faturalar var.
-Yani bey;
“Param yok şak şak şak, pulum yok şak şak şak.
Malım mülküm olmasın, ziyanı yok şak şak şak.
Borcum var, şak şak şak, kredim var, şak şak şak.
Tatilim, mazotum, keyfim de olmasın ziyanı yok!” mu diyorsun.
-Diyorum hanım, diyorum. Canım ailem için bir şey yapamıyorum da en çok ona yanıyorum. Millet tatilde görsün diye kredi çekemiyorum. Hep sonrasını düşünmekten anı yaşayamıyorum. Bayram tatili 9 gün olsa bile sevinemiyorum, evde oturdukça ihtiyaçlar bitmiyor, ona da yetişemiyorum. Hanım, çocuklar mutlu olsun diye komşularla pikniğe bile götüremiyorum. Bey bey diyorsun da, ben kendimde bir beylik göremiyorum.
Beylik de parayla olmuş, babalık da.
-Ahh, Muhittin Bey üzülme. Huzurumuz yerinde olsun yeter, sen canını sıkma. Her şey olacağına varır. Üç günlük yalan dünyada 9 günlük tatil zaten bizim neyimize. Yirmi yıldır belimizi doğrultamadık ama bak iki evlat yetiştirdik. Bir ev alamadık ama güzel komşular edindik. Sen iyi ol, biz de iyi oluruz. Allah seni başımızdan eksik etmesin Bey.
-Adım Muhittin, ben bu hayata ne ettim.
İki evladımla bir karıma yetemedim.
Bayram gelmiş anama da gidemedim,
Benim bütün meselem nah bu parayla oldu, Ya Rabbim!