Tüm Türkiye’nin kalbini acıtan, içini burkan, canını yakan Pınar Gültekin davası 23 ay sonra tekrar gündeme geldi. Muğla’da üniversite öğrencisi gencecik kızımız Pınar Gültekin'i boğduktan sonra varile koyup yakan ve 23 aydır tutuklu olan Cemal Metin Avcı için mahkeme heyetinden dehşete düşüren karar geldi.
Önce ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilen caniye, haksız tahrik indirimi uygulanıp cezasının 23 yıl olarak değiştiğini duyduğumda tüylerim diken diken oldu.
Bir tek benim mi, tüm ülkenin acısına bir acı daha eklendi.
Adalet acısı!
Gencecik bir hayat en acı şekilde bir cani tarafından katlediliyor. Bir aile perişan oluyor. Bir insan yok ediliyor. Delilleri bile ortadan kaldırılmaya çalışılıyor.
Sonuç; tahrik indirimi ve 23 yıl!
Caninin basına yansıyan savunmasına bakılırsa, tahrik altında istemeyerek öldürdüğünü, kasıtlı olarak yapmadığını söylemiş. Bu savunma, bir hayatın son bulduğu dehşet dolu bu vahşi durumu ne kadar etkileyebilir? Böyle bir cani, böyle bir cinayeti işleyip, sonrada ortadan kaldırmaya çalışmış, iddiaya göre kendi ailesinden destek dahi almış.
Şimdi bakıyoruz; Ağır tahrik, şantaj gibi savunmalarla müebbetten kurtulup, 23 yıl sonra aramızda dolaşmaya devam edecek. Öyle mi?
Bir tek rahmetli Pınar Gültekin’in ailesini değil, tüm ülkeyi, her evlat sahibi aileyi kahreden bu karar herkes için bir yıkım.
Basına yansıyan sözde tahrik (!) ile ilgili baba Sıddık Gültekin, kızının diri diri yakıldığını anlatıp, "Evladıma yönelik atılan iftiraların gerçek olmadığı her defasında ortaya çıktı" derken, anne Şefika Gültekin, ailece perişan durumda olduklarını, kızının geri gelmeyeceğini söyledi.
Bir ana- babanın evladının ardından yaptığı bu feryadı tüm Türkiye ruhunda hissetti de, bir tek mahkeme heyeti mi hissedemedi, anlamak imkânsız.
Bir ailenin haklı isyanı, bir hukuk devletinde böyle sessiz kalmamalı. Her gün kadınlarımıza acımasızca davranıp, onların yaşam haklarını ellerinden alan, onları ailelerinden, evlatlarından koparan, sevdiklerinden ayıran canilerin canavarca hislerine ortak olunmamalı. Alınacak hukuki sağlam kararlarla bu hayatı kahreden cinayetlereartık bir son verilmeli. Verilen ağırlaştırılmış müebbet hapis cezaları dahi gideni geri getirmeyecek ama en azından caydırıcı olacaktır. Kadına karşı işlenen hiçbir suçta ceza indirimi yapılmaksızın devletin, kadınların yanında olduğunu bilmek, geleceğimizin en büyük teminatıdır.
“Hâkimbey sizin kızınız var mı?
Yakılarak öldürüldü mü?
Hiç kızınızın külünü öpüp koklamaya çalıştınız mı?”
Pınar Gültekin’in annesi; Şefika Gültekin